DİHA - Dicle Haber Ajansı

Çalışma Yaşamı

'Darbe gibi AKP zihniyetiyle de mücadele edeceğiz'

 
6 Eylül
15:42 2016

İSTANBUL (DİHA) - TTB, TİHV, Eğitim-Sen ve SES ortak açıklamayla 50 bin 875 kamu görevlisinin ihraç edilmesini kınadı. Haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini isteyen emek örgütleri, darbecilerle olduğu gibi AKP zihniyetiyle de mücadele edeceklerini söyledi.

Türk Tabipler Birliği (TTB), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 1 Eylül gecesi yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hükümet tarafından 50 bin 875 kamu görevlisinin ihraç edilmesini İstanbul Tabip Odası'nda (İTO) yaptıkları ortak basın toplantısıyla protesto etti.

'Bu kararlar ancak darbe ortamında verilebilirdi'

Ortak basın metnini TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, hükümetin 1 Eylül Perşembe günü gece yayımladığı kararname ile muhalif kesimlere yönelme konusunda ilk adımı attığını belirtti. 28 bin 163 kişinin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB), 2 bin 81 kişinin Sağlık Bakanlığı'ndan, 2 bin 346 kişinin de üniversitelerden olmak üzere 50 bin 875 kamu çalışanının işinden uzaklaştırıldığını hatırlatan Tükel, "Hukuk mantığının tersine çevrilmesi ancak bir darbe ortamında mümkün olabilirdi" dedi.

'FETÖ adıyla muhalifler ihraç ediliyor'

Hükümetin tüm uyarılarına rağmen demokrasiyi değil, OHAL'i tercih ettiğini ifade eden Tükel, "Darbecilerle olduğu gibi bu zihniyetle de mücadele edeceğiz, asla boyun eğmeyeceğiz" dedi. Başta Kocaeli Üniversitesi olmak üzere birçok bilim insanının üniversitelerden uzaklaştırılmaya çalışıldığını dile getiren Tükel, "Bu akademisyenlerin üniversitelerinde 'Fethullahçı Terör Örgütü' destekçisi olarak listelenmesi, bazı rektörlerin fırsat bilerek ihraç adı altında muhaliflerin tasfiyesini hedeflediğini açıkça ortaya koyan bir durumdur" diye konuştu. Kamu alanında çalışanların hukuki bir şekilde yargılanmaları gerektiğini belirten Tükel, bu uygulamaların 12 Eylül darbe zihniyetinden bir farkı olmadığını vurguladı.

'AKP darbeyi besleyen bir yapıdır'

Tükel'in ardından söz alan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da, görevden uzaklaştırılan kamu emekçilerinin sosyal medya üzerinden barış talepleri ve hükümete muhalif tarzda paylaşım yaptıkları gerekçesiyle uzaklaştırıldıklarına dikkat çekti. İlerleyen sürecin "cadı avına" dönüştüğünü anımsatan Karaca, "Hükümet darbe sürecini bir kenara bırakıp, bu süreci besleyen noktalara odaklanmalıdır" dedi. AKP hükümetinin kendi sorumluluklarından kaçtığına dikkat çeken Karaca, "AKP darbeyi besleyen bir yapı. Kendi sorumluluğundan kaçıp, sosyalist, devrimci, muhalif yapıyı yıkmaya çalışıyor, buna asla izin vermeyeceğiz" diye belirtti.

'Akademi her koşulda çalışacak'

Karaca ardından söz alan TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da, kamu çalışanlarının görevine hiçbir gücün son vermeye yetkisi olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "Akademi her koşulda çalışacak. Yeri, mekânı önemli değil. Bizi verdikleri ücretlerle korkutmaya çalışıyorlarsa yanılıyorlar." Bilim insanlarının akademilerden uzaklaştırılmasının Türkiye'nin büyük bir kaybı olacağını dile getiren Fincancı, "Bilim insanlarını, halka hizmet eden insanları değil, bilime aykırı davranan insanların ayıklanıp uzaklaştırılması gerekir" dedi.

'Hükümet geri adım atmalı'

Son olarak konuşan SES Genel Başkanı İbrahim Kara ise, hukukun ve insan haklarının askıya alındığını belirtti. AKP hükümetinin 14 yıl boyunca suça ortak olduğunu söyleyen Kara, AKP'nin derdinin insanları itibarsızlaştırarak, boşalttıkları alanlara kendi istediklerini yerleştirmek olduğunu belirtti. Hükümetin biran önce geri adım atması ve özür dilemesi gerektiğini ifade eden Kara, mücadele mesajı verdi.

'Barış demeye devam edeceğiz'

Son olarak söz alan Kocaeli Üniversitesi'nden uzaklaştırılan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ise, "Bu kavga burada bitmedi, Rektör uzaklaşmamızı istedi ama başaramayacak, Kocaeli'den ayrılmayacağız" diye kaydetti. Kocaeli Üniversitesi'nden uzaklaştırılan Yar. Doç. Dr. Özlen Özkan ise, "Biz barış istemek dışında bir şey yapmadık ve her şeye rağmen de barış demeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Toplantı, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

(eç-mk/za/sd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR