HDP’li Aslan: Türkiye ve Suriye arasındaki utanç duvarı parçalanacak
ANKARA (DİHA) - HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, Türkiye ile Rojava arasında inşa edilen utanç duvarına dair, “Nasıl ki bir zamanlar o bölgeye mayınlar döşenmiş ve sonradan bunun yanlışlığı kabul edilip o mayınları temizleme yoluna gidilmişse, emin olun ki bu duvarlar da günün birinde yıkılacaktır” dedi.
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, Türkiye ile Rojava arasında inşası süren duvara ilişkin Meclis Genel Kurulu'nda konuştu. Aslan, günümüzden yaklaşık 55 yıl önce inşa edilen Berlin Duvarı’nı hatırlattı ve “Almanya 1961'de bu duvarı yapmış ama 55 yıl sonra Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de Türkiye ile Suriye arasında bu duvarı aratmayacak bir utanç duvarı inşa edilmektedir. Nasıl ki bir zamanlar o bölgeye mayınlar döşenmiş ve sonradan bunun yanlışlığı kabul edilip o mayınları temizleme yoluna gidilmişse, emin olun ki bu duvarlar da günün birinde yıkılacaktır. Çünkü halkları mayınlarla, tel örgülerle, beton duvarlarla birbirinden ayıramazsınız. Günün birinde halklar Berlin'de olduğu gibi o duvarı yıkar, parçalar ve sonra o parçalardan da müzelere beton taşlar, geriye parçacıklar kalıverir” dedi.
Kürt kentlerinde inşa edilen karakollara işaret eden Aslan, “Şu anda askerler ve polisler, karakolun içine hapsedilmiş durumda, beton duvarların dışına çıkamamaktadırlar. Bu politikayı uygulayanlar bir zahmet bir gün girip o karakolun içinde bir kalsınlar bakalım. Bir de, normal vatandaş olarak o beton duvarların önünden bir geçsinler, acaba ne düşünecekler? Hem halk o duvarlara kuşkuyla bakmaktadır, hem duvarların içindeki güvenlik güçleri halka kuşkuyla yaklaşmaktadır” diye konuştu.
Aslan, İsrail devletinin işgal ettiği Filistin devletiyle bağını koparmak için 2002 yılında inşa etmeye başladığı 360 kilometrelik duvarı da anımsattı ve şöyle devam etti: “Biz bu kötü örnekleri almayalım. İsrail'in Filistin'e yaptığı, Doğu Almanya'nın Batı Almanya'ya yaptığı, Amerika'nın Meksika'ya yaptığı ve birçok geri kalmış Afrika ülkelerinin birbirine karşı inşa etmiş olduğu bu duvar geleneğinden vazgeçelim. Esas yıkılması gereken zihnimizdeki, beynimizdeki, algımızdaki duvarlardır. Birbirimize karşı, halklara karşı, komşu halklara ve komşu ülkelere karşı bakış açımızda sorun olmasa bu utanç duvarı inşa edilmeyecekti. Dolayısıyla, biz bu kardeşleşmeyi, barış, müzakere masasını tekrar canlandırabilirsek, işletebilirsek o duvarlara hiç gerek kalmayacaktır. Kardeşleşme bayramları içinde, bütün o duvarları hep beraber yıkmamız gerekmektedir. O duvarların yerine ağaçlar dikilmelidir.”
(dn/ag)