Eğitim Sen Başkanı: Hükümetin memuru olmayanlar kapı önüne konulacak
ANKARA (DİHA) - Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, hükümetin getirdiği "Sözleşmeli Öğretmen" uygulaması ile eğitim emekçilerinin yaşamlarını ipotek altına almak istediğinin belirtti. 657 sayılı yasada değişiklik yapılması isteği ve Anayasa'da yapılacak düzenlemeler hakkında da konuşan Karaca, "Hükümetin Memuru" olmayanların kolayca kapı önüne konulabileceği bir sistem üzerinde çalışıldığını vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın OHAL ilanı ile birlikte hayata geçirdiği "Sözleşmeli Öğretmen" modeline ilişkin Eğitim Sen tarafından sendika genel merkezinde basın toplantısı yapıldı. Toplantıda Genel Başkan Kamuran Karaca ile sendikanın Mali Sekreteri Mesut Fırat ve Merkez Kadın Sekreteri Ebru Yiğit yer aldı.
'Sözlü sınav siyasal kadrolaşmayı kolaylaştırıyor'
Genel Başkan Karaca, sözlerine siyasal kadrolaşmayı kolaylaştıracağı gerekçesiyle getirilen "sözlü sınav" uygulamasına karşı çıkarak başladı.
Özellikle 2010 yılından itibaren birçok bakanlıkta sözlü sınav uygulamasının getirildiğini hatırlatan Karaca, "Kamuda ciddi anlamda siyasal kadrolaşma yaşanıyor. Yönetici kadroların büyük bölümünün 'Hükümet Memurluğu' anlayışı üzerinden yeniden belirleniyor" dedi.
Sözlü sınav uygulamasının yüksek yargı tarafından objektif olmama, taraflılık gibi gerekçelerle defalarca iptal edildiğini de dile getiren Karaca, AKP iktidarının sözlü sınav uygulamasını sözleşmeli öğretmen istihdamındaki ısrarını da kabul etmeyeceklerinin altını çizidi.
Sözleşmeli öğretmenlik kadrolaşmanın aracı yapılmak isteniyor'
Sözleşmeli öğretmenlerin kadrolaşmanın aracı yapılmak istendiğini ifade eden Karaca, sözleşmeli öğretmenlerin alımı hakkında da kimi bilgiler verdi. Karaca, "15 bin sözleşmeli öğretmenin ataması, KPSS sonucu oluşan puan sıralamasına göre değil, sözlü sınava çağrılıp başarılı olanların puan sıralamasına göre yapılacak, sözlü sınavlar 18 merkezde kurulacak sözlü sınav komisyonlarınca yürütülecektir. Sözleşmeli öğretmenlere 4 yıl boyunca başka yere atanamayacakları, her yıl sözleşmelerinin yenilenerek süreyi doldurmaları, dört yıl sonrasında iki yıl daha aynı yerde kalmayı kabul etmeleri halinde kadroya geçirilecekler" diyerek dayatılan ağır şartların kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Karaca, ayrıca uygulama ile iktidarın kendi siyasal kadrosunu yaratmak için, eğitim emekçilerin hayatlarını ipotek altına almak istediğini de söyledi.
'Kamuda güvencesiz istihdam kapısı aralanıyor'
657 devlet memurları yasası ile anayasada yapılacak düzenlemelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Karaca, kamuda güvencesiz istihdam kapısının aralandığını kaydetti. Karaca, bu konuda ise şunları söyledi: "Hükümet, 657 sayılı yasa değişiklikleri ve anayasada yapılacak düzenleme ile birlikte, kamu emekçilerinin sınırlı iş güvencesine göz dikilmiş, sözleşmeli istihdam ve 'sözlü sınav'ın ön plana çıkarıldığı, hükümetin memuru olmayanların kolayca kapı önüne konulabileceği bir sistem üzerinde çalışılmaktadır."
Eğitim politikalarının yeninden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Karaca, Eğitim Sen olarak önerilerini şöyle sıraladı:
"*15 Darbe girişimi ile somut bağlantısı olmayan kamu personeli en kısa sürede görevine başlatılmalıdır.
* Eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin mevcut çalışma koşulları ile öğrencilere ve genel olarak eğitim sistemine hiçbir faydasının olmadığı geçmiş uygulamalarla somut bir şekilde görülmüştür. MEB, eğitimde esnek, güvencesiz ve performansa dayalı çalışma uygulamalarını yaygınlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecek olan sözleşmeli öğretmen uygulamasından derhal vazgeçmelidir.
* Kamu hizmetlerinin sürekliliği, düzenliliği ve halka daha nitelikli olarak sunulması için her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarından derhal vazgeçilmeli, herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
* Kamuda siyasi kadrolaşma uygulamalarına son verilmeli, kamu istihdamında torpil ile eş anlamlı hale gelen mülakat yerine, liyakat ilkesi benimsenmelidir. Kamu istihdamında hiç kimse siyasi düşünce, inanç ve etnik kimliği nedeniyle ayrımcı uygulamaya tabi tutulmamalıdır."
Paylaştığı bu önerilerinin ardından 15 Temmuz sonrası açığa alınan üyeleri hakkında da Karaca'nın verdiği bilgilere göre MEB142, üniversitelerde ise 37 Eğitim Sen üyesi açığa alındı.
(sg/öç)