Baluken: HDP'yi dışlayan tavır HDP'ye saldırıya döndü

ANKARA (DİHA) - Meclis'te basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, İstanbul il örgütlerine dün yapılan polis baskınını işaret ederek, HDP'ye karşı kurulan "mutabakatın" partilerine yönelik saldırılar başlattığını ifade etti. AKP'nin darbe komisyonuna üye vermeyerek çalışmaları engellediğinin altını çizen Baluken, kendilerine yönelik saldırıların devam etmesi halinde tarihi bir direniş geliştireceklerinin altını çizdi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP'yi dışlayan sistem partilerinin tutumu ve HDP İstanbul İl Örgütü'ne yapılan polis operasyonuna ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
HDP şahsında Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere Türkiye'nin bütün ezilen ve ötekileştirilen bütün kesimlerine yönelik Erdoğan ve AKP Hükümeti tarafından yeni bir "Milliyetçi Cephe" oluşturulduğu ve bunların da pervasızca saldırılar gerçekleştirdiğini belirten Baluken, HDP'nin demokratik süreçlerden dışlanmasının son derece tehlikeli olduğu uyarısında bulundu. HDP ve muhalefete karşı oluşturulan "mutabakatın" saldırıya geçtiğine dikkat çeken Baluken, İstanbul İl Örgütü binalarına dün yapılan polis baskının da bunun göstergesi olduğunu ifade etti.
'Saksıdaki çiçeğe bile tahammül etmeyen faşist anlayış'
Baluken bu konudaki sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bu tutumların yanlış olduğunu ve bundan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini, zaten büyük bir gerilim hattı üzerinde olan bütün Türkiye toplumunun ihtiyacı olanın uzlaşma olduğunun defalarca ifade ettik. Ancak maalesef, bırakın bu dışlayan yaklaşımların bir kenara bırakılması, tam tersine Erdoğan'ın işaretiyle birlikte, HDP'ye yönelik yeni bir saldırı dalgası başlamış durumdadır.
Yani 15 Temmuz darbe girişimden sonra HDP'yi dışlayan tavır, artık HDP'ye yönelik bir saldırı aşamasına geçmiştir. Son olarak İstanbul İl binamıza yapılan baskında tam bir düşman hukukuyla hareket edilmiştir. Ortaya çıkan görüntülerin Cizîr, Silopiya ve Sûr'da evlere yapılan talan görüntülerinden hiçbir farkı yoktur. Binadaki her şey tahrip edilmiştir. Düşünün ki saksıdaki çiçeğe bile tahammül etmeyen, düşman hukukuyla hareket eden bir faşist anlayış ortaya konulmuştur. Bu anlayışın kendisi, sadece HDP tarafından değil, bütün demokrasi ve barış çevreleri tarafından sert bir şekilde kınanmalıdır."
Erdoğan ve AKP'nin iç savaş zemini hazırlamaya çalıştığını da ifade eden Baluken, "İstanbul İl Örgütü'müze yapılan baskının kendisi zaten kabul edilebilir değil, ancak operasyonda helikopterlerin de kullanılması son derece manidardır" diye konuştu.
Baluken, yine Erzırom (Erzurum) Qereyazi'da (Karayazı) gözaltına alının 59 kişinin 10 günü aşkın bir süredir ifadelerinin dahi alınmamış olmasını da eleştirdi. Baluken, üye ve yöneticilerine "rehine muamelesi" yapıldığını söyledi.
'Darbecilerin yarım bıraktığını Erdoğan tamamlıyor'
Son dönemde muhalefete dönün gelişen saldırılardan inşaatlarda çalışan Kürtler ve muhalif sendikacıların da nasibini aldığını belirten Baluken, Erdoğan'ın darbecilerle aynı zihniyete sahip olduğunu vurguladı.
Baluken, "Darbecilerin Meclis'i bombalaması, Meclis'i tasfiye etmeye çalışması hangi zihniyeti temsil ediyorsa, Erdoğan'ın yargıya talimat vererek milletvekillerimizi hedefleştirmesi aynı anlama geliyor. Darbeciler milletvekillerine yönelik gözaltı ve tutuklama listeleri hazırlamışlardı. Şimdi belli ki darbecilerin yarım bıraktığı işi, Erdoğan aynı darbe zihniyetiyle tamamlamak istiyor. Aynı zihniyeti, şu anda Plan Bütçe Komisyonu'nda belediyelere kayyum atanması ve belediye meclislerinin tasfiye edilmesi üzerinden de ortaya koyuyor. Bir başbakanı görevden alarak onun yerine bir memur atamak neyse, bir belediye başkanını görevden almak da odur" şeklinde konuştu.
'Saldırılar sürdürülürse, karşılarında tarihi bir direniş göreceklerdir"
Selahattin Demirtaş'ın dün bu konuda uyarıda bulunduğu gibi "HDP'nin çetelerle karıştırılmaması" gerektiğini vurgulayan Baluken, "Biz haklı ve meşru olan bir mücadeleyi büyük bir onurla yürütüyoruz. Eğer böyle bir yanlışa düşüp bu saldırıları sürdürürse, karşısında tarihi bir direniş görecektir" ifadelerini kullandı.
'AKP darbeyle yüzleşmekten korktuğu için Komisyon'a üye vermedi'
Baluken, ayrıca AKP'nin Darbeyi Araştırma Komisyonu'na bilinçli olarak üye vermeyerek, komisyonun çalışmalarını engellediğini de söyledi. Baluken, AKP'yi kast ederek, "Çünkü darbeyle yüzleşmekten korkuyor. Çünkü darbecilerle olan ilişkilerinin çarşaf çarşaf konuşulmasından korkuyor. Nasıl bir ortaklığın geçekleştirildiğinin görülmesinden çekiniyor. Erdoğan ve AKP, darbeyle yüzleşme gibi bir dertlenin olmadığını ortaya koyuyor. Bunların tek derdi, darbe makinesinin başına kimin oturacağıdır" dedi.
Yine AKP, CHP ve MHP tarafından başlayacak olan Anayasa görüşmelerini "devletin bütün kurumlarını Saray'a bağlamanın çalışmaları" olarak nitelendiren Baluken, "Saray'a bağlı yeni bir devlet oluşturmak, Kenan Evren'in bile aklına gelmeyen yeni bir faşist kurumsallaşmanın ta kendisidir" dedi.
'Bize PKK ile arana mesafe koy diyenler, Meclisi bombalayanlarla aralarına mesafe koysun'
"Anayasa toplantılarına HDP'nin dahil edilmemesinin gerekçe olarak, 'HDP, PKK ile arasına mesafe koymuyor' diyenlerin, Meclis'i bombalayanlarla hangi mesafede olduklarını gördük" diyen Baluken, sözlerini şöyle noktaladı: "Birileriyle mesafemiz ölçülecekse, her türlü zulme karşı baş eğmeyen, diz çökmeyen halkımızla mesafemiz ölçülebilir. Meclis'i bombalayanlara kim 'Ne istediler de vermedik' dedi? Meclis'i bombalayanlara büyük şehirleri parsel parsel kimin peşkeş çektiğini sorgulanması gerekiyor. Erdoğan 'Allah beni affetsin' derken aslında işlediği suçları itiraf ediyor."
(kk/öç)