Kongreye Nisêbîn direnişi damga vurdu
MÊRDÎN (DİHA) - HDP Mêrdîn İl Örgütü'nün kongresine Nisêbîn direnişi damga vurdu. Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, AKP-Cemaat'in el ele Nisêbîn'de büyük bir vahşete imza attıklarını belirterek, "İsrail, 1948 yılında Gazze'yi işgal ettiğinde teller ile çevrelemişti, bugün de Nisêbîn tel örgülerle bölünmüş. İsrail'e laf atanlar, Kürdistan'da İsrail'den daha büyük vahşetler yapmıştır" dedi. Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ise, Nisêbîn halkı için yardım ve dayanışma çağrısında bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mêrdîn (Mardin) İl Örgütü 1. Olağanüstü Kongresi'ni gerçekleştirdi. Yay Grand Otel'de düzenlenen kongreye, HDP milletvekilleri Ali Atalan, Mithat Sancar, Gülser Yıldırım, Meral Danış Beştaş, Osman Baydemir, Erol Dora, Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, DBP İl Örgütü yöneticileri, ilçe belediye eşbaşkanları ile birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Kongre, özyönetim direnişinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının olduğu sinevizyon gösterimi ile başladı.
Soykırım saldırılarında aylarca direnen Nisêbîn direnişinin damga vurduğu kongre, özyönetim alanlarında ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başladı. Ardından HDP Genel Merkezi'nin fotoğraflardan oluşan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Türk: Darbe girişimi ile faşizmi körüklediler
Kongrede konuşan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Ortadoğu'da büyük bir rol oynayan Kürt halkının sindirilmek istendiğini ifade etti. Ancak Kürt halkının hiçbir zaman özgürlük ve demokrasi arayışından vazgeçmediğini vurgulayan Türk, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Biz her zaman darbelere karşı olduğumuzu belirttik. Kürtler hep darbelerin faturasını ağır ödeyen bir halk olmuştur. Demokratik bir ülke yaratmak için bir fırsat doğdu. Tarihi fırsatlar ortaya çıkmışken maalesef bugünkü iktidar kendi iktidarları için bunu bir fırsat bildi ve faşizmi daha da körüklediler. Kürt siyaseti adeta dışlanmış durumda. CHP-MHP mitinglere davet edilmişken, 6 milyon oy alan ve Türkiye'nin 3'üncü partisi olan HDP çağırılmıyor. Bu mantıkla demokrasiyi getiremezsiniz ve kalıcı bir barışı da sağlayamazsınız. Ortadoğu'da önemli bir aktör olan Kürtleri dışlayan, halkın iradesini hiçe sayan, halk iradesi ile seçilen belediye başkanlarını hiçe sayan, Kürt halkı tarafından büyük bir hüsran ile karşılaşacaktır."
Türk, 134 gün süren abluka ve kuşatmanın ardından 'sokağa çıkma yasağı'nın kısmi olarak kaldırıldığı Nisêbîn için dayanışma çağrısında da bulundu. Türk, "Seferberlik ruhuyla Nisêbîn halkı ile el ele verelim. Nisêbîn onurumuzdur. Bunun için Nisêbîn halkımızı yalnız bırakmayalım. Herkesi maddi manevi olarak Nisêbîn'e yardım da bulunmalı" sözleriyle herkesi desteğe davet etti.
Sancar: Minbic düştü, düşecek
HDP Mêrdîn Milletvekili Mithat Sancar ise tarihi bir süreçten geçildiğini belirterek, Ortadoğu'nun Kürtler ile yeniden şekillendiğini vurguladı.
Kürdistan'ın statüsü belirlenmeden yeni bir barışın imkansız olduğunu söyleyen Sancar, " 'Kobanê düştü düşecek' diyenler, şimdi 'Minbic düştü düşecek' demeye başladı. Minbic'in özgürleşmesinin anlamı Ortadoğu halkları için bir barışın teminatı demektir. Demokratik çözüm süreci bittikten sonra onlara 'gittiğiniz yol, yol değildir' demiştik. Bu yol, darbeye gider demiştik. Şimdi ise kandırıldık diyorlar. Sayın Öcalan'ın tecrit altına alınması darbenin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Darbeleri engelleyecek bir kişi varsa şuan tecrit altında olan Sayın Öcalan'dır. Öcalan'ın üzerindeki tecrit bir an önce kaldırılmalı ve barışın kapıları aralanmalıdır. Biz demokratik bir düzen, demokratik bir cumhuriyet istiyoruz. Kürtlere ve tüm halklara özgürlük diyoruz. Nasıl baskılara zerre kadar boyun eğmediysek, aynı kararlıkla aynı mücadele ile mücadele etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Baydemir: Öcalan devleti ve iktidarı defalarca uyardı
Sancar'ın ardından ise HDP Riha (Urfa) Milletvekili Osman Baydemir söz aldı. "Zulüm şu ana kadar hiçbir yerde daim olmamıştır" diyen Baydemir, devamında şunları söyledi: "İnadına başaracağız, başka çaremiz yok. Hükümet ve devlet yüzyıllık siyasetini Kürtler üzerinde sürdürmeye devam ediyor. Sayın Öcalan, hükümeti ve devleti 'Eğer barış süreci bozulursa darbe mekaniği devreye girecektir' diye defalarca uyarmıştı. Demokrasi cephesini oluşturduklarını söylüyorlar. Biz hiçbir demokratik cephe göremiyoruz. CHP-MHP-AKP ile oluşan cephe zulümden başka bir şey yapamaz. Köyde nohut şehirde leblebi. Zalim zalimdir, faşist faşisttir. Cizre'de insanları canlı yakanlar, Nisêbîn'de, Sûr'da, Şirnex'te katliam yaptınız. Burası Kürtlerin ve Kürdistan'ın toprağıdır. Kendi toprağımıza, dilimize sahip çıkacağız. Burada Êzîdî, Kürt, Süryani ve Araplar yaşıyor. Kardeşlik bağları çerçevesinde yaşayacağız."
Beştaş: Nisêbîn için seferberlik ruhu ile dayanışmaya
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise yaptığı konuşmasında Nisêbîn 5 ay süren direnişine dikkat çekti.
Beştaş, "Türkiye, Nisêbîn'de büyük bir vahşete imza attı. AKP-Cemaat el ele ittifak halinde birlikte imza attılar. Nisêbîn'i tel örgüler ile bölmüşler. O teller ile Nisêbîn adeta açık cezaevine dönüştürülmüş. Utanç tellerinin bir an önce kaldırılması gerekiyor. İçeride hala cenazeler var. Aileler evlatlarının cenazelerini bile alamamış. İsrail, 1948 yılında Gazze'yi işgal ettiğinde teller ile çevrelemişti. Türkiye'nin İsrail'den geri kalır bir yanı yok. Bugün İsrail'e laf atanlar İsrail'den daha büyük vahşetler yapmıştır" diyerek Kürdistan ve Türkiye halklarını Nisêbîn'i sahiplenmeye çağırdı.
Sonuca ulaşılmasına yaklaşılan Minbic'i özgürleştirme hamlesini de selamlayan Beştaş, "Minbic'in özgürleştirilmesi demokratik bir yaşamın inşası demektir. Başta kadınlarımız olmak üzere özellikle kara çarşaflarını atan kadınlara selam olsun" diyerek konuşmasını noktaladı.
Yapılan konuşmalar sonrası mali ve faaliyet raporlarının okunması ardından tek liste ile gidilen seçimde HDP Mêrdîn İl Eşbaşkanlığı'na Ali Aslan ve Aysel Erol seçildi.
(ekip/özp/öç)