DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

'Demokrasinin anahtarı bizim elimizde'

 
27 Temmuz
15:10 2016

MÛŞ (DİHA) - DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, gittiği Mûş'un Kop ilçesinde partisince düzenlenen halk toplantısına katılıp, gündemi değerlendirdi. Darbe girişiminin Öcalan ile yürütülen müzakerelerin kesildiği 5 Nisan 2015'ten sonra başladığını söyleyen Tuncel, asıl darbeyi barış masasını devirip, savaşı devreye koyanların yaptığını söyledi. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'de darbe mekaniği asla devreden çıkmayacağını da vurgulayan Tuncel, "Bu nedenle AKP ne yapacak değil, biz ne yapacağız diye düşünmemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. Çünkü demokrasinin anahtarı bizim elimizde" dedi.

Partisinin Mûş'un Kop (Bulanık) ilçesinde düzenlediği halk toplantısına katılan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. DBP binasında düzenlene toplantıya HDP Mûş Milletvekili Burcu Çelik, Malazgir (Malazgirt) ve Kop belediye eş başkanları ile çok sayıda yurttaş katıldı.

DBP bayrakları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri ile donatılan salonda yapılan toplantı, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.

Sonrasında konuşma yapan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, gerçekleştirdikleri toplantılarda halkın yoğun ilgisi ile karşılaştıklarını belirterek, halkın sürece katılımının önemine dikkat çekti. Demokratik siyaset alanın gelişmesi için mücadele ettiklerini ifade eden Tuncel, Türkiye'nin demokratikleşmesinin ancak kapsayıcı ve radikal demokrasi ile mümkün olabileceğini vurguladı.

'AKP ile cemaat 12 yıl boyunca bu ülkeyi birlikte yönettiler'

Konuşmasının devamında 15 Temmuz darbe girişiminin tüm Türkiye halklarına karşı gerçekleştirildiğinin altını çizen Tuncel, "Bu darbeyi, karşı darbeye dönüştürmek, tüm toplumsal sorunları çözmek yerine Başkanlık rejimini hayata geçirmek için bir toplumu baskı altına almak kabul edilemez. Ortaya çıkan bu darbe girişimine karşı yapılması gereken tek şey acil, radikal demokrasidir" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Kürt sorunu demokratik temelde çözülmezse darbe mekaniği deveye girer" şeklindeki daha önce yaptığı tespitini hatırlatan Tuncel, "AKP ile cemaat, 12 yıl boyunca bu ülkeyi birlikte yönettiler. Her yere birlikte kadrolarını yetiştirdiler. KCK operasyonlarını yaptıklarında 'bu hukuksuzluktur, döner sizi de bulur' dediğimizde yok saydılar. Döndü kendilerini buldu" diye konuştu.

'Asıl darbe İmralı'da başladı'

Tuncel, yapılan darbe girişimin aslında Öcalan ile yürütülen müzakerelerin kesildiği 5 Nisan 2015'ten sonra başladığını da söyledi.

Tuncel, bunu şöyle açıkladı: "Asıl darbe İmralı'da başladı. Tüm Türkiye barış masası etrafında dururken, masayı devirenler ve savaşın devreye koyanlar asıl darbeyi yaptılar. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'de darbe mekaniği asla devreden çıkmayacaktır. Bu sorunun çözülmemesi darbeye zemin hazırlıyor. Kürt sorunu çatışma sürecinde tutulduğu müddetçe darbe dinamiği devrede olacak. Bunu artık görmelidirler."

'Kürdistan'da savaş suçu işleyenler darbeden tutuklandılar'

AKP'nin, Kürdistan'da ve Rojava'da Kürt karşıtlığı üzerinden geliştirdiği politikalara da dikkat çeken Tuncel, "DAİŞ çetelerine sınırları sonuna kadar açtılar. Bütün bunlar darbe oldu diye unutulacak değil. Kürdistan'da savaş suçu işleyenler, gençleri diri diri yakanlar şimdi darbeden tutuklandılar. Bu darbecilere kim bu yetkiyi verdi. Şimdi Uludere dosyasını yeniden açtılar. Yetmez. Cizîr, Nisêbîn, Gever, Çorum, Mereş, Sêwas dosyalarını da açmalıdırlar. Bir daha asla dememek için, sorunların kalıcı çözümü için tüm bu haksızlıkları masaya yatırılması ve çözüm geliştirilmesi gerekiyor" diye vurguladı.

'Kürt halkının Öcalan'a ilişkin kaygıları giderilmeli'

Tuncel, darbe girişiminin ardından Öcalan'ın durumu hakkındaki endişelerinin her geçen an daha da arttığını da ifade etti.

"İçişleri bakanlığı, 'Merak etmeyin' diyor. Cumhurbaşkanı'nın en yakındaki adam darbeden tutuklanırken biz onlara nasıl güveneceğiz. MİT ve Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı binlerce kişi tutuklandı. Böyle bir durumda nasıl kaygılanmayalım?" diye soran Tuncel, bu kaygılarının son bulması için İmralı'ya derhal bir heyet gönderilmesi gerektiğini söyledi. Tuncel, "Ailesi son iki yıldır görüştürülmüyor. Avukatları 5 yıldır görüşemiyor. Heyetimiz 1,5 yıldır gidemiyor. Derhal CPT ile Türkiye Kürt halkının bu kaygılarını giderecek adımları atmalıdır. Türkiye halklarının geleceği için bu yapılmalıdır. Darbeye karşı radikal demokrasiyi savunmak ve Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için alanlarda olacağız" ifadelerini kullandı.

'Demokrasinin anahtarı bizim elimizde'

"Artık Kürt sorunu ya çözülecek ya çözülecek. Ötesi yoktur. Ya Türkiye demokratikleşecek ya da bu kriz derinleşecek" diyen Tuncel, konuşmasını da "Bu nedenle AKP ne yapacak değil, biz ne yapacağız diye düşünmemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. Çünkü demokrasinin anahtarı bizim elimizde" diyerek noktaladı.

Yapılan bu konuşma sonrası toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.

(is-cd/rk/öç)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR