DİHA - Dicle Haber Ajansı

AZİZ ORUÇ

AMED (DİHA) - AKP'nin Kürdistan'daki direnişle boşa çıkarılan ittifakı yenileyerek Kürtlere karşı Ergenekoncularla ittifaka giriştiğini belirten DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Bu çok ciddi bir sorundur. Kürtlere karşı bu girişimin de başarılı olmayacağını söylemek isterim. Darbe dinamiğinin yine devrede olacağı görülüyor. Tekçi, İttihat Terakki zihniyetine Erdoğan ve AKP'nin teslim olması kaosu derinleştirecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "çözüm sürecini" tanımayarak Kürdistan'da başlattığı savaşın üzerinden geçen bir buçuk yılda, binlerce insan yaşamını yitirdi, bir çok kent ve ilçe yerle bir edildi. Derinleşen savaş politikalarıyla beraber PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit de yoğunlaşırken, Öcalan'ın 5 Nisan 2015'ten bu yana kimseyle görüştürülmemesi kaygıları da beraberinde getiriyor. Kürdistan'da yaşananları, darbe sürecini ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecridi değerlendiren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, önemli tespitlerde bulundu.

'AKP ve Gülen 12 yıl beraber çalıştı'

15 Temmuz'daki darbe girişiminin Kürdistan'da uygulanan savaş politikalarının sonucu olduğunu ifade eden Tuncel, darbe sürecine AKP'nin politikaları ile zemin hazırladığını vurguladı. Çözüm süreci döneminde Öcalan'ın çözümde ısrar ettiğini ve "Çözüm süreci başarıya ulaşmazsa darbe mekaniği devreye girer" uyarısında bulunduğunu anımsatan Tuncel, AKP'nin bu gün kanlı bıçaklı olduğu Fethullah Gülen ile 12 yıl boyunca ülkeyi yönettiğini söyledi.

'Öcalan paralel devlet uyarısında bulundu'

Tuncel, "Sayın Öcalan doğru tespitleri ve değerlendirmeleri ile bize bugünleri açık açık söylemişti. Sayın Öcalan, AKP'ye ve Erdoğan'a 'paralel devlet yapılanması' konusunda da ilk uyaranlardan biri oldu. Bu yapılanmanın devletin tüm alanlarını ele geçirecek kadar da yerleştiğini görüyoruz. AKP ve Erdoğan tüm bu uyarıları görmezden gelip İmralı Adası'na 'tecrit' Kürtlere de savaş açarak çözümden uzaklaşıp, savaşı devreye koydular. Suriye ile ilişkilerinde Rojava'daki Kürtlere karşı politikalar izledi. Son bir yıldır Kürdistan'da olağanüstü bir hal yaşanıyor. Bu günlere gelinceye kadar Kürdistan'da OHAL uygulamaları, katliamlar, yıkımlar gördük. Hala Şirnex (Şırnak) ve Nisêbîn'de (Nusaybin) sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Cizîr (Cizre), Şirnex, Nisêbîn, Gever (Yüksekova) ve daha birçok yer yıkılıp, insanlar yakıldı. Tüm bunlar Kürdistan'da yaşanırken, bugün OHAL tüm ülkeye yayılmış oldu" diye konuştu.

'Cemaatçiler gitti Ergenekoncular geldi'

15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan asker ve komutanların çoğunun Kürdistan'da AKP tarafından görevlendirilen ve katliamlarına izin verilen kişiler olduğunu hatırlatan Tuncel, bu komutanlara Cumhurbaşkanı'nın ödüller verdiğini, iftarlarda cesaret verdiğini anımsattı. Tuncel, şöyle devam etti: "Şimdi bu katliamları, yapılanları sadece o komutanlara yüklemek olmaz. Emri veren de emri uygulayan da suçludur. Hatta onları kahraman ilan edenler de suçludur. Şimdi Erdoğan ve AKP bu darbe girişimine karşı darbecileri tasfiye ettiğini söylüyor. Ama tüm Ergenekoncuları, eski darbecileri göreve geri getiriyor. AKP'nin Kürt karşıtlığı politikalarını sürdüreceği görülüyor. İttifak kurduğu kişiler 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulundu. Şimdi Ergenekoncuları getiriyor. Bu da bize gösteriyor hala darbe mekaniği devrededir. Bunu önlemenin tek yolu radikal demokrasidir."

'Kürt sorununun çözümü İmralı'dadır'

İmralı Adası'nda çözüme giderken Erdoğan'ın masayı devirmesi ve savaşı devreye koymasıyla darbe mekanizmasının devreye girdiğini belirten Tuncel, Öcalan'la görüşme yapılmayarak büyük tehlikelerin yaşanacağının net bir şekilde anlaşılması gerektiğini ifade etti. Tuncel, "Darbe girişimi sonrasında Adalet Bakanı açıklamalarda bulunuyor ama bizi tatmin eden açıklama değildir. AKP'nin Öcalan'a yaklaşımı Kürt sorununa da yaklaşımının özetidir. Ama bilinmelidir ki Kürt sorununun çözümünün anahtarı İmralı Adası'ndadır" dedi.

'AKP ve asker ittifakı Kürdistan'da bozuldu'

Tuncel, Kürdistan'da ortaya çıkan direnç ve direnişin çok önemli olduğunu ifade ederek, şunları aktardı: "AKP ve askerin kurduğu ittifak Kürdistan'da bozuldu. Kürdistan'daki başarısız siyaset ve halkın ortaya koyduğu direnç, Erdoğan, AKP ve askerin başarısızlığına neden oldu. Başarısızlık derinleştikçe bu ittifak dağıldı. Bu da Kürt halkının ortaya koyduğu direnişle bağlantılıdır. Kürtler direnişinden geri adım atmadı. Şimdi bunu fırsata çevirmesi gereken AKP ve Erdoğan, Ergenekon'la ittifak kuruyor. Bu çok ciddi bir sorundur. Kürtlere karşı bu girişimin de başarılı olmayacağını söylemek isterim. Darbe dinamiğinin yine devrede olacağı görülüyor. Tekçi, İttihat Terakki zihniyetine Erdoğan ve AKP'nin teslim olması kaosu derinleştirecek."

'Süreç oturup izleyeceğimiz bir süreç değil'

Darbeye karşı ve radikal demokrasiyi anlatmak için önümüzdeki günlerde halk buluşmaları yapacaklarını aktaran Tuncel, demokrasi güçlerinin bir bütün olarak alanlarda barışı ve özgürlüğü öreceğini söyledi. 26 Temmuz'da yapacakları MYK toplantısının ardından bir yol haritası belirleyeceklerinin altını çizen Tuncel, İmralı Adası'ndaki tecride karşıda eylemselliklerinin olacağını dile getirdi. Tuncel, "Bu süreç yerimizde oturup izleyeceğimiz bir süreç değildir. Alanlarda olacağımız bir süreçtir. Kadın örgütleri de bir bütün olarak mücadele edecek. 'Ne darbe ne diktatörlük tek seçenek demokrasi' şiarıyla eylemler yapılacak. Kadınlara yönelik cinsiyetçi söylemler ve politikalar var. Bunları da kabul etmiyoruz. Kadınlar olarak da bu süreçte alanlarda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

(bo-ao/fç/pu)