DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

HDP: Sokakları ırkçı gruplara bırakmayız

 
18 Temmuz
15:40 2016

ANKARA (DİHA) - Örgütlenmeden Sorumlu HDP Eş Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, AKP'nin darbe girişimini fırsata çevirerek, sokakları kendisine yakın, "ırkçı-faşist" gruplara terk ettiğini ve bu grupların da başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere toplumun birçok kesimine yönelik tehdit oluşturduğunu belirterek, "Tehlike büyüktür, bunların fırsatını buldukça neler yapabileceğini Rojava'dan, Halep'ten ve Kürt olduğu için kafası kesilen askerden biliyoruz. Biz tedbirlerimizi almaya başladık sokakları, bu ırkçı gruplara bırakmayacağız" dedi.

Örgütlenmeden Sorumlu HDP Eş Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, darbe girişimi ve sonrasında ülkede yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Son bir yıldır Türkiye'de bir darbe mekaniğinin işlediğini belirten Yıldırım, özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra sonuçlara müdahale edilmesi, toplumsal iradeye müdahale edilmesi ve ret edilmesinin başlı başına bir darbe olduğunu söyledi. Bu sivil faşist darbenin daha sonra savaş süreciyle sonuca götürülmeye çalışıldığını kaydeden Yıldırım, "15 Temmuz'da gelişen durum, demokratik meşru işleyen bir mekanizmaya karşı yapılan bir darbe girişimi değil. Hali hazırda işleyen bir darbe kliğine karşı yapılmış bir darbedir." dedi.

Yıldırım, darbe girişiminin demokratik yönetime ve kurumsal devlet yapısına karşı geliştirildiği yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldığını ifade ederek, "Bu algının terk edilmesi gerekir. Aksine bu algı 7 Haziran seçim sonrasında devreye giren darbe sürecinin sonuca gitmesini sağlar" diye belirtti.

'Darbeci zihniyet kendini kurumsallaştırarak sonucu gitmeye çalışıyor'

Darbe sürecinin halen tam olarak anlaşılmadığını ve bu yüzden HDP olarak sürecin parlamento tarafından araştırılmasını istediklerini ancak bunun reddedildiğinin altını çizen Yıldırım, bunun da soru işaretlerine neden olduğunu dile getirdi. Yıldırım şöyle devam etti: "Aslında birçok yönüyle kumpaslarla veya farklı oyunlarla oluşturulmuş bir darbe girişimi. Erdoğan'ın, hükümetin ve devletin kimi kurumlarının bu süreçten bilgi sahibi oldukları, kimi hazırlıkların yapıldığı, darbe girişimi yönlendirilerek, erken doğum yaptırılarak sonuçsuz kılınmaya yönelik bir sonuç ortaya çıkıyor. Bu darbe sonuçsuz kılındıktan sonra 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan darbeci zihniyet kendisini toplum içerisinde kurumsallaştırarak sonuca gitmeye çalışıyor."

'Pozisyonu en net hareketiz'

HDP ve Kürt hareketinin darbeye karşı tutumunun da net olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Biz ilkesel olarak her türlü darbeye karşıyız" dedi. "Ya AKP'den ya da darbeden yana olma" tutumu dışında olduklarını belirten Yıldırım, "Pozisyonu en net hareket biziz. Biz her iki tarafında darbeci olduğunu belirtiyoruz, bu darbelere kesinlikle karşıyız. Biz darbelerin karşısında demokrasi özgürlük ve eşitlik ilkelerini savunan bir pozisyondayız" diye belirtti.

'Her türlü meşru savunma tedbirlerimizi almalıyız'

Yıldırım, darbeye karşı sokağa inen insanların daha sonra sokakta tutulmaya çalışılması ve bu gruplara başka bir takım grupların dahil edilmesinin tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Halkımızı uyarmak istiyoruz. Tedbirlerimizi almak zorundayız. Çünkü insanlar çıkıyor 'silah verin bize' diyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı 'tabii ki size rushat ve silah vereceğiz' diyor. Bu şu anlama geliyor; Ey AKP taraftarları - zaten bir çok silahlanmış çeteci gruplar - silahlanın çağrısıdır. Bu zihniyet en çok tehlikeli bir zihniyet. Bu zihniyeti Türkiye ve dünya Rojava sürecinde çok net gördü. Bizde bu zihniyete karşı halkımızı uyarmak istiyoruz. Her türlü meşru savunma tedbirlerimizi almalıyız. Biz çok olağan dönemlerden ve süreçlerden geçmiyoruz." Yıldırım, sokağa çıkan grupların arasında DAİŞ, El Nusra gibi çetelerin Türkiye yapılanmaları olduğuna işaret ederek, "Bunların neler yapabileceğini biz Rojava'dan Halep'ten, Suruç'tan, 10 Ekim katliamından çok iyi biliyoruz. Bunların neler yapabileceğini darbe girişimin olduğu 15 Temmuz gecesi, masum erleri hangi yöntemlerle katlettiklerini iyi biliyoruz. Kafası kesilen bir er var. O genç Kürt ve Erganili olduğu için kafasını kestiler. Sen askar ve devlette olsan Kürtsen ilk kafası kesilecek olan sen olursun mesajıdır" şeklinde konuştu.

'Saldırı provası yapılıyor'

Özellikle Alevi yerleşim yerlerine yönelik ciddi tehditler olduğunun altını çizen Yıldırım, "Son bir kaç gündür Alevilerin olduğu mahallere yönelik ciddi tehditler var. Adıyaman'da, Malatya'da, Hatay'da bunlar yaşandı. Bu şunu gösteriyor. Kaos derinleşirse faşist ırkçı gruplar ilk olarak Alevilere, Kürtlere, sosyalistlere, demokratlara ve hatta liberallere saldıracak. Bu bir saldırı provasıdır" dedi. Yıldırım, bu ciddi tehditlere karşı tedbir alınması gerektiğini belirti ve şöyle devam etti:

Sokakları çeteci gruplara bırakmayız

"Bakın Kürdistan'da aldıkları oy oranları yüzde 0.1 bile olmayan kimi gruplar bir kaç gündür sokakları terörize etmeye çalışıyorlar. Şimdi bizim parti ve halk olarak daha temkinli yaklaşımımız yanlış anlaşılıyor. Kürdistan'da da meydanları teslim almaya çalışıyorlar. Biz halk kesinlikle bu duruma müsaade etmeyeceğiz. Evet ilk 2-3 günlük durumda olgun davrandık ama artık gelinen aşamada mevcut durumda sokağı da, meydanı da köyü de meşru savunma temelinde kontrol etmeye ve harekete geçirmeye yönelik halkın yaklaşımı olması gerekiyor. Aksine mevcut katliamcı zihniyet büyük tehlikeler yaratacak. Bu hem uyarımız olarak hem de halkımıza yönelik çağrımız olarak anlaşılmalıdır. Bu temelde biz hazırlıklarımızı tedbirlerimizi almaya başladık."

(hd-kk/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR