DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kültür Sanat

Gezi'den Yeşil Yol direnişine 'Hayat Var'

 
28 Haziran
10:00 2016

İZMİR (DİHA) - Türkiye'de toplumsal direnişin içerisindeki yaşamları objektifiyle ölümsüzleştiren fotoğraf sanatçısı Hakan Tosun "Hayat Var" başlıklı sergisinde, Gezi'den Validebağ'a, Yırca Köyü'nden Yeşil Yol direnişine, Onur Yürüyüşü'nden birçok toplumsal direnişe uzanan hayatları yansıtıyor. Tosun, "Doğa ve kent mücadelesi benim yaşam hikâyemdir" diyor.

Türkiye'de toplumsal direnişin içerisindeki yaşamları objektifiyle ölümsüzleştiren fotoğraf sanatçısı ve video aktivisti Hakan Tosun, Gezi'den Validebağ'a, Yırca Köyü'nden Yeşil Yol direnişine, Onur Yürüyüşü'nden birçok toplumsal direnişe uzanan eylemlerdeki direnişin içerisinde hayat öykülerini bu kez fotoğrafla ölümsüzleştiriyor. 24 Haziran Cuma günü İzmir Alsancak'taki tarihi Havagazı Sergi Salonunda açılan "Hayat Var" başlıklı sergide, 30 Haziran'a kadar Tosun'un objektifine yansıyan direniş öyküleri sergilenecek.

2009 yılında kaybolmakta olan doğal tohumları korumak ve devamını sağlamak için çatısına bahçe kuran bir insanın hikâyesini anlattığı "Çatılara Doğru" isimli ilk belgeselini çeken Tosun, 2010 yılında Ankara'daki Tekel işçilerini anlatan "Bir başarı öyküsü… Tekel işçileri" isimli belgeselini çekti. Daha sonra 2011 yılında "Büyük Anadolu yürüyüşü", 2012 yılında kentsel dönüşümü konu alan "Dönüşüm", son olarak da Sinop Gerze halkının Termik Santrale karşı verdikleri mücadelenin anlatıldığı "Bir yudum nefes için" ve İstanbul Validebağ korusu mücadelesinin anlatıldığı "Validebağ direnişi" isimli belgesel çalışmasını yaptı. Tosun'un, kentsel dönüşüm, doğa mücadelesi ve İstanbul Occupy eylemlerini konu alan 300'e yakın video çalışması da bulunuyor.

Doğa ve kent mücadelesi

Objektifine daha çok toplumsal olayların direniş yönünün yansıdığını belirten Tosun, "Objektifimi politik düşüncemin bir aracı olarak kullandım. Devlet ile her zaman bir derdim vardı. Doğa direnişleri ile başlayan serüvenim kent direnişleriyle devam etti. Bir taraftan yaşam alanlarına göz diken bir devlet vardı, bir taraftan da kentlerde mahallerine göz diken bir devlet vardı. O yüzden doğa ve kent mücadelesi benim yaşam hikâyemdir" dedi.

Direnişin içerisindeki yaşamları yansıtmak

Sergisinin ismi direnişlerin içinden gelen yaşamlardan dolayı "Hayat var" ismini aldığının altını çizen Tosun, "Direnişleri hep şiddet anlarıyla hatırlıyoruz. Ama onun dışında direniş alanlarında ki görülmeyen, gösterilmeyen farklı yaşantıları göstermek istiyorum. Yani polis şiddetinden sonra polis barikatına çıkıp polise gülücük atan eylemcinin fotoğrafı benim için önemli" diye konuştu. Her şeye rağmen yaşama tutunan, yılmayan insanları objektifine yansıtmak istediğini belirten Tosun, "Direniş her zaman yaşam ile iç içe geçmiş iki kelime olarak düşündüm. Direnişin içerisindeki yaşamları objektifime yansıtmak istedim" dedi.

Toplumsal olaylarda polis baskısı

Toplumsal olaylarda polisler tarafından çok zorluklar çektiği hatırlatan Tosun, "4 kez sadece çekim yaparken gözaltına alındım. Bakacağıma gaz fişeği yedim, iki kez fotoğraf makinem kırıldı, görüntülerime el konuldu" dedi. Belgesel Sinemacılar Birliği'nin verdiği uluslararası basın kartından dolayı LGBTİ Onur Yürüyüşü'nde bilerek hedef seçildiğinin altını çizen Tosun, yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı: "Polis tarafından darp edilerek bir köşeye sıkıştırıldım. Basın kartımı gösterdiğimde 'Ajan mısın sen?' gibi bir durumla karşılaştım. O an aklıma gelen tek şey oldu; Metin Göktepe. Etrafıma baktığımda kimse yoktu. Biraz gergin bir tepki verseydim Metin Göktepe gibi bir şeyle karşılaşabilirdim. Onun nasıl öldüğünü ve neler hissettiğini çok iyi anladım orada."

Kürt illerindeki yıkımı fotoğraflamak

Objektifi her zaman toplumsal olayların olduğu yere çevirmek istediğini vurgulayan Tosun, "Kürt illerinde çok acı şeyler yaşadık ve yaşamaya da devam edeceğiz. Kürt illerinde yıkım, özünde kentsel dönüşüm ve ranta dayanan bir şey var. Kürt illerine gidip oralardaki yıkımı fotoğraflamak istiyorum" diye konuştu.

'Tarihi anlatmak zorundayız'

Çok tarihsel ve karanlık bir dönemden geçildiğini ifade eden Tosun, şöyle konuştu: "Ben bugün bu karanlık günlerin geçeceğine inanıyorum. Tekrar tarihin bu sayfalarına baktığımızda tarihin bu dönemini anlatan görüntüler, veriler olarak çektiğim fotoğraflar ve belgesellerin kalacağını düşünüyorum. Hayat nerede yaşanıyorsa oralara gidip şahitlik edeceğim. Biz yaşıyoruz, biz yapıyoruz, tarihi bizde anlatmak zorundayız. Bir gün gelecek biz anlatacağız o yüzden ne kadar çok şeye tanıklık edersek o kadarda çok şey anlatacak yaşamımız olacak."

(gö/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR