DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Kürt kentleri İsrail'e teslim ediliyor

 
27 Haziran
12:36 2016

ANKARA (DİHA) - İsrail Cumhurbaşkanı'na "Siz çocukları öldürmeyi iyi biliyorsunuz" diyerek ilişkileri bozan Erdoğan, şimdi de ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı İsrail'e, "çocukların öldürüldüğü" Kürdistan'ı teslim etmeye hazırlanıyor. Söz konusu planın detaylarını İsrail'den Rafael Sadi, "Gazze'ye" benzettiği Kürt kentlerinin İsrail teknolojisi ile "inşa edileceğini" açıkladı.

Türkiye ile İsrail arasında "bozulan" ilişkilerin tamir edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile çalışmalar hızlandırıldı. Özellikle Gazze ambargosunu kırmak için Mayıs 2010 tarihinde yola çıkan Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail güçleri tarafından operasyon düzenlenerek, 9 sivilin öldürülmesinden sonra kopma noktasına gelen ilişkiler ve daha önce Davos Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı'na karşı "Siz çocukları öldürmeyi iyi biliyorsunuz" suçlamalarından sonra tırmanan gerginlik, anlaşma noktasına geldi.

Özür teyit edilmedi

Elde edilen bilgilere göre, İsrail Türkiye'nin Mavi Marmara baskısı sonrasında ilişkilerin düzelmesi için ileri sürdüğü, "Özür dilenmesi, Gazze ambargosunun kaldırılması ve ailelere tazminat ödenmesi" şartları yumuşatıldı. İsrail resmi düzeyde özür dilemediği gibi bu yönlü beklentilerin karşılanmayacağını da diplomatik yollarla açıkladı. Ancak buna rağmen Türkiye yönetimi, Mart 2013 tarihinde İsrail Başbakanı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak özür dilediğini açıklamıştı ancak bu açıklama İsrail kanyaklarınca teyit edilmedi.

Ambargo kalkmayacak

Yine Gazze'ye yönelik ambargonun kaldırılması söz konusu olmadığı gibi Türkiye'nin Gazze'ye yapmak istediği yardımlar da İsrail denetiminde ve izin verdiği ölçüde Aşdod limanı üzerinden gerçekleştirilecek.

Tazminat ailelere değil yardım fonuna

Ailelere ödenmesi beklenen tazminat konusunda ise iki ülke arasında farklı bir anlaşma ortaya çıktı ve 21 milyon dolarlık tazminat ismi açıklanmayan bir yardım fonuna aktarılacak. Bu kuruluşun da DAİŞ'e destek vermesiyle gündem gelen İHH olması bekleniyor.

Davalar iptal edilecek

Buna karşılık Türkiye Mavi Marmara ile ilgili İsrail askerleri ile ilgili açılan davaları iptal edecek. Ayrıca Türkiye'nin İsrail'e karşı Hamas saldırılarını durduracağı yönünde taahhütlerde bulunduğu ileri sürülürken, anlaşmanın en önemli maddeleri arasında iki ülke arasında askeri ve istihbarı paylaşımların geliştirilmesini içeriyor.

Erdoğan'ın sınıf arkadaşı Ergenekoncu Yahudi!

Bu arada anlaşmanın detaylarına ilişkin kimi yeni ve ilginç bilgiler de ortaya çıkmaya başladı. Anlaşmanın perde arkasında İşçi Partisi ve Doğu Perinçek olduğu belirtilirken, Oda TV'nin yazarlığını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sınıf arkadaşı, Türkiye Yahudi cemaatinin önemli isimlerinden biri olan ve Türkiye ile İsrail'i "iki devleti" olarak kabul eden Rafael Sadi, anlaşmanın Kürdistan'a karşı yapıldığı yönündeki bilgileri farklı sözlerle dile getirdi. Bugün kaleme aldığı bir yazısında, Türkiye İsrail arasındaki ilişkilerin kopmadığının altını çizen Sadi, "Aslında iki ülkem ne kadar bozuştu o da ayrı bir tartışma konusu tabii ki. Ekonomik göstergelere bakacak olursak ortada pek bir bozuşma belirtisi yok. Mavi Marmara öncesi 2 milyar dolar gibi olan dış ticaret hacmi, aradan geçen 6 yıl sonunda 6 milyar dolar seviyesinde ise bozuşma konusuna daha bir açıklık getirilmesi elzemdir" ifadelerini kullandı.

Kürtlere karşı milliyetçilik yaptı

Ayrıca anlaşma sonucu İsrail'in Türkiye'ye "kamikaze" denilen ve uzaktan hedefleri imha etme kapasitesi olan yeni İHA'ları satacağını belirten Sadi, Gazze'ye benzettiği Kürdistan kentlerinin de İsrail'e terk edileceğini şu sözlerle ifade etti: "Neredeyse Gazze'ye benzeyen Güneydoğu Anadolu şehirlerinin yeniden yapılandırılmasında İsrail teknolojilerinin faydası olabilecekse karşılıklı yararlandırılmasından kimse kuşku duymamalıdır. İsrail devletinin 'İsrail Kürdistan'ı gibi bir palavrada gözü yoktur. Hani ben diyeyim de bulunsun dedim."

Ancak Sadi aynı yazısında, Gazze ile Kürdistan sorunlarının "toprak koparma" sorunları olduğunu ileri sürerken, şu ilginç değerlendirmede bulundu: "İsrail ile Filistin arasında bir din savaşı mevcut değildir. Toprak savaşı vardır. Aynen Türkiye'nin Kürtler ile olan savaşı gibi. Yahudiler toprakların bir kısmını vermeye razıdır. Ama hepsini değil. Türkler topraklarından (ben dahil) bir karış bile vermeye razı değiliz."

Öcalan İsrail-Türkiye ilişkileri için ne demişti?

Kürdistan'da başlatılan imha saldırıları ile birlikte İsrail'e yapılan anlaşmanın Kürdistan'ı İsrail'e bırakma arayışları geçmiş bir tarihsel arka planı da beraberinde getiriyor. Bu konuda daha önce önemli uyarılarda bulunan ve Ortadoğu'da Barzani öncülüğünde İsrail'e bağlı "küçük bir Kürdistan kurulacağı" ve diğer parçaların da buna kurban edileceği uyarısında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın, daha önce yaptığı açıklamalarda İsrail-Türkiye ilişkilerine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

"* İsrail kurulacağı zaman iki büyük provokasyon var. CHP üzerinden Kürtsüzleştirme ve İslamsızlaştırma uygulanıyor. Kemalist milliyetçiler Kürtlerin imhası temelinde Yahudi sermaye çevreleriyle görüştüler.

* Baraj ve sulama kanalları ile de Kürt düşmanlığı yapılıyor. Mardin'e neden sulama kanalları götürülmedi? Urfa'da Akçakale'ye kadar götürüldü. Barajlar imha planlarının bir parçası. Yine mayınlı araziler var. Harran Belediye Başkanıyla evlendirilen kadını hatırlayın. İsrail'in etkisi var. İsrail Urfa'ya öyle yerleşti. Yine Fas'tan getirilen kızlar var.

* Sınırlarda mayınların temizlenmesi meselesini bir İsrail şirketine verdiler. Biliyorsunuz, bunlar hep birbiriyle bağlantılıdır. Barajların çoğunda da yabancı sermaye vardır.

* Kürt tasfiyesi ondan sonra başladı. Bunlar hep lobilerin kararıdır. Aslında önceleri Güney Kürdistan üzerinden Yahudi lobilerinin planları var. Proto İsrail projesidir. Daha sonra Filistin'de karar kılıyorlar. Ta Talat Paşa dönemlerinden beri etkilidirler. Zaten onların yetiştirmesidir. Mustafa Kemal'i de kuşatıp teslim alıyorlar. Musul-Kerkük'e karşılık Cumhuriyet diyorlar. Misak-Milli'yi böylelikle bozuyorlar. Londra o zamanlar ağırlıklı Yahudilerin kontrolündedir."

(kk/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR