DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Yüksekdağ: Bir gün gerçekler için yalvaracaksınız

 
24 Haziran
08:53 2016

İSTANBUL (DİHA) - İstanbul'da konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, gözleri hırsla bürünen ve sonunu göremeyen AKP iktidarının dün darbeci ilan ederek hapse attıklarını yanına alarak halka karşı darbe yaptığını belirtti. Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma gösteren Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenleri'nin tutuklanmasına tepki gösteren Yüksekdağ, "Bir gün gelecek gerçekler için yalvaracaksınız. O gerçeklere ulaşmak için yalvaracaksınız. Suç makinesine dönüşmüş bir iktidar Türkiye'nin geleceği olamaz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin verdiği iftar yemeğinde halkla buluştu. Esenler ilçesinde bir düğün salonunda verilen yemekte konuşan Yüksekdağ, hangi zor eşikten geçilirse geçilsin omuz omuza olmaya devam edeceklerini belirterek, bir yıllık süreçte rüzgara ve akıntıya karşı yürüyerek bugün Saray ve AKP iktidarında olmayan büyük bir insani güç ortaya çıkardıklarını söyledi. Bu gücün ezilenlerin ve bugüne kadar siyaset dışı bırakılanların gücü olduğunu kaydeden Yüksekdağ, "Kürtleri, Alevileri, kadınları, gençleri, işçileri ve emekçileri siyaset dışı bıraktı. 'Baş eğecek boyun bükeceksiniz' dediler. Çok şükür baş eğmedik boyun bükmedik. Kazandık ve 7 Haziran’da 'asla kazanamaz' dedikleri Kürtlerin, Alevilerin ve kadınların kazandığını gördüler. Karşımıza çıkardıkları onca saldırılara rağmen kurşun ve bombanın ortasında dimdik yürüyerek başardık. Şimdi başarma ve kazanma duygusunu yok etmek istiyorlar. Onun için mütevazı sofralarımızdan korkuyorlar. Silahı, topu ve tankı olmayan, parası olmayan HDP’ye savaş ilan ediyorlar" dedi.

Halkın ortaya koyduğu siyasi iradeyi tasfiye etmek ve yok etmek için buldukları her yol ve yöntemle kendilerine saldırıldığını kaydeden Yüksekdağ, bunun adının da "kirli ve ahlaksız bir savaş" olduğunu belirtti. "Bizler paranın elde edemeyeceği çok büyük bir zenginliğe sahiptik çünkü. Bu halkın gücüne, ahlakına ve her zor koşul altında direnme kararlılığına sahiptik" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti:

'Muhalefet Saray'ın çukuruna düşmüştür'

“Onlar açık ödeneklerinden beslenirken hırsızlık rüşvet paralarıyla seçim kampanyaları düzenlerken biz sadece bu gücün inancındaki zenginliğe dayanarak kazandık. Onların ellerinin altında orduları, silahları var. Ama HDP’nin halkımızın yüreği ve inancından başka kendisini savunabilecek hiçbir gücü yok. Bizler bunun için bir yıl boyunca karşımıza çıkarılan zorluğa, şiddete rağmen tam anlamıyla bir demokratik siyaset direnişi geliştirmeyi başardık. Onlar haksızlıktan ve kirlilikten beslendikleri için bu halkı yönetmek için zora şiddete ve silaha başvurdular. Ama bizler haklılıktan beslendiğimiz için bu zaman kadar sadece demokratik siyaset duruşumuzdan ayakta durmayı başardık. Bu duruşu hiçbir siyasi partide göremezsiniz. Tüm siyasiler tam bir çürüme siyaseti içinde düşmüştür. Artık partiler bu halka temiz değerler bırakamamıştır. Muhalefet derseniz Saray'ın çukuruna düşmüş. Şuan Meclis'teki muhalefet partisi Saray'ın kapısını tutmaktan başka ve Meclis'teki halk iradesinin üzerinin örtülmesine hizmet etmekten başka bir görevi yoktur.

'Zulüm ile abat olamayacaklar'

Türkiye’nin demokratikleştirilmesi mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. AKP iktidarı sonunu göremiyor. Gözleri öyle bir hırsla kararmış ki sonlarının kötü olduğunu göremiyorlar. Zulüm ile abat olamayacaklar. Darbeci ilan ettikleri ile anlaşmalar yaparak uyguladıkları bir darbe süreci var. Dün darbeci diye hapse attıklarını yanlarına alarak halka karşı darbe yaptılar. Türkiye'de tüm yaşam alanlarına dönük bir darbe süreci yaşanıyor. Bugüne kadar bahane ettikleri hendek ve barikatların olmadığı Lice'de halka karşı bir operasyon yürütülüyor. Ve bunu Genelkurmay Başkanlığı da itiraf etti. Saray ve AKP iktidarı işledikleri suçları daha büyük suçlarla örtmeye çalışıyor. Suç makinesine dönüşmüş bir iktidar Türkiye'nin geleceği olamaz. Biz, sizden aldığımız güçle sonuna kadar yürüyecek, üzerimize düşen görev ve sorumlulukla mücadele alanını yükselteceğiz. Onlar için en büyük korku, yan yana gelmiş bir halktır.

Barış bildirisini imzaladıkları için tutuklanan 3 akademisyenin ardından, Özgür Gündem gazetesine yönelik baskılara karşı dayanışma gösteren 3 ismi daha tutukladılar. Tek suçları Türkiye'de basının özgür olabilmesi için bir basın kuruluşuna destek olmak. Tutuklandılar. Çünkü bizlerin dayanışma gücünden korkuyorlar. Ellerinde devletin bütün gücü ve olanağını toplayan bir muktedir ekibi 3 aydından korktu. Ama bizler bu onurlu mücadele yolunda hiçbir zaman 'pişmanlık' kelimesini ağzımıza bile almadık. Gerçeğin özgür olabilmesi, yalanlar karşısında Türkiye haklarına gerçeğin bilgisinin ulaşabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

'Bir gün gerçekler için yalvaracaksınız'

Hükümetin seviyesi gittikçe düşmüştür. Bir gün gelecek gerçekler için yalvaracaksınız. O gerçeklere ulaşmak için yalvaracaksınız. Şunu çok iyi bilin! Belki dün olsaydı bunu başarabilirlerdi kendilerinden başka bir siyaset seçeneğinin olmadığını dayatarak kendilerini kabul ettirebilirlerdi. Ama artık dünde yaşamıyoruz. Onlar geride ama Türkiye toplumumun tercihleri artık daha ileri durumda. Dün başardıklarını bugün asla başaramayacaklar. Çünkü bugün HDP var. HDP'nin birleştirdiği Türkiye, Kürdistan, Mezopotamya halklarının bütün ezilenlerin gücü var. Bu güçle mücadele edeceğiz.

Suriye'de Kobâne'de olduğu gibi biz kararlı oldukça bu haklı davada yürümeye devam edeceğiz.

Yapılan konuşmaların ardından program son buldu.

(nd-my/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR