DİHA - Dicle Haber Ajansı

Dünya

İngilizlerden Avrupa Birliği için 'Brexit' kararı

 
24 Haziran
08:45 2016

HABER MERKEZİ (DİHA) - İngilizler Avrupa Birliği (AB) üyesi olarak kalıp kalmamayı oyladı. Gidilen referandumda İngiltere'nin AB'den ayrılmasını isteyen seçmenlerin oranı yüzde 51.8 oldu. "Brexit" olarak tanımlanan AB'de ayrılma kararı ile Birleşik Krallık, AB tarihinde birlikten ilk ayrılan ülke olacak. Ülkenin en önemli gazeteleri referandumun İngiltere toplumunu böldüğü yorumunda bulundu.

İngiltere'de milyonlarca seçmen, ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkıp çıkmamasını oylamak için dün sandık başına gitti. TSİ 00.00 itibariyle referandumda oy verme işlemi sona erdi. AB'den ayrılma ve AB'de kalma taraftarları arasında kıyasıya yaşanan yarışta TSİ 05.45 itibariyle açıklanan sonuçlara göre, İngiltere'nin AB'den ayrılmasını isteyen seçmenlerin oranının yüzde 51.8 oldu.

Oy verme işlemleri tamamlandıktan sonra sandıklar mühürlendi ve seçim bölgelerindeki 382 sayım merkezine taşındı, ardından da sayıma geçildi. Açıklanan sonuçlar, AB'den ayrılma yanlılarının Kuzey doğu bölgesinde, AB yanlılarınınsa İskoçya'da başarılı olduklarını gösterdi.

İlk oylar AB'de kalma yönünde çıktı

Referanduma katılım, ülkede geçen yıl yapılan genel seçimlere kıyasla daha yüksek oldu. İlk sonuç, İngiltere'nin deniz aşırı toprağı Cebelitarık'tan geldi. Burada AB'de kalmak isteyenler 19,322 (yüzde 96), AB'den ayrılmak isteyenler ise 823 (yüzde 4) oy aldı. Cebelitarık'ta AB'de kalınması yanlısı sonuca kesin gözüyle bakılıyordu.

En yüksek AB destekçisi ve karşıtı 10 şehir

- En yüksek "AB'den ayrılalım" oy oranlarına sahip şehirler şöyle:

Boston - 75.6%
South Holland - 73.6%
Castle Point - 72.7%
Thurrock - 72.3%
Great Yarmouth - 71.5%
Fenland - 71.4%
Mansfield - 70.9%
Bolsover - 70.8%
North East Lincolnshire - 69.9%
Ashfield - 69.8%

- En yüksek "AB'de kalalım" oy oranlarına sahip şehirler şöyle:

Gibraltar - 95.9%
Lambeth - 78.6%
Hackney - 78.5%
Haringey - 75.6%
City of London - 75.3%
Islington - 75.2%
Wandsworth - 75.0%
Camden - 74.9%
Edinburgh - 74.4%
East Renfrewshire - 74.3%

Londra'da şu ana kadar açıklanan sonuçlara AB'de kalmak isteyenler açık ara önde. 82,394 kişi AB'den ayrılma, 51,930 kişi ise AB'de kalma yönünde oy verdi.

İskoçya ve Galler'de 'AB yanlısı', Galler'de 'AB karşıtı' eğilim

Swindon'da da seçmenlerin çoğu ayrılma yönünde karar verdi. İskoçya'daki Orkney and Clackmannanshire'da sandıklardan AB'de kalınması yönünde sonuç çıktı. Galler'den gelen ilk sonuçlar, yüzde 54.9'la AB'den ayrılma eğiliminin daha güçlü olduğunu gösterdi.

Kuzey İrlanda'da ise, şu ana kadar açılan sandıklar AB'de kalma yönünde bir eğilimi ortaya koyuyor.

Farage'dan iyimser açıklama

Bu arada, AB'den çıkma yanlısı kampanyası yürüten Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, 'mali piyasalardaki arkadaşlardan aldığı bilgiler temelinde, AB'de kalma yanlıları kazanmış gibi göründüğünü' söyledi.Farage, yanlış olduğunu umduğunu söyledi ve "Bu muhaberebeyi kazansak da kaybetsek, bu savaşı kazanacağız. Ülkemizi geri alacağız" dedi.
Farage gece ilerleyen saatlerde yaptığı yeni açıklamada ise, "tanyerinin bağımsız bir İngiltere üzerinde ağırdığını hayal etmeye cüret ettiğini" söyledi.

Sterlin önce çıktı sonra düştü

Sandıkların kapanması ve YouGov'un anketinin açıklanması ardından Sterlin, Dolar karşısında değer kazandı. Sterlin-Dolar paritesi 1.50'ye yükseldi. Ancak New Castle ve Sundarland sonuçlarının ardından Sterlin yeniden değer kaybetme eğilimine girdi. Sterlin-Dolar paritesi 1.43'e kadar düştü.

Sınn Feın'den Kuzey İrlanda'da 'Birlik Referandumu' çağrısı

Referandumun İngiltere'nin AB'den ayrılması yönünde bir sonuca neden olacağının anlaşılması ardından, Kuzey İrlanda'daki Sinn Fein partisi yaptığı açıklamada, 'Kuzey İrlanda'da, birleşik bir İrlanda için referandumu yapılmasını' savundu.

Sinn Fein'in açıklamasında, ortaya çıkan sonucun Kuzey İrlanda'daki siyasi görünümü tamamen değiştirdiği belirtildi. Parti, İngiltere'nin AB'den çıkması durumunda bu ülkenin Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisinden mahrum kalacağını söyledi.

Ab referandumunda Kuzey İrlanda'daki seçmenlerin çoğunluğu, AB'de kalınmasından yana oy kullandı.

Kalma kararı çıkarsa

İngiltere'nin AB'de kalması halinde bu kararın 'az farkla mı çok farkla mı' alındığı belirleyici olacak. Her iki durumda da AB'de bazı değişimler yaşanacak olsa da nüansları oy farkı etkileyecek. Muhtemel gelişmeler şöyle:

Fark az olursa: İngiltere Başbakanı David Cameron'ın şubat ayında AB ile yürüttüğü veEuro Bölgesi, ekonomik yönetişim, rekabet, egemenlik ve serbest dolaşım ayakları üzerine oturttuğu müzakerelerde varılan anlaşmanın unsurları hayata geçirilmeye başlanır. AB'de kalma kararı çok farkla alınırsa bu unsurlar daha hızlı ve daha az dirençle karşılaşılarak devreye sokulur. Karar az farkla çıkarsa süreç daha yavaş işleyebilir. İngiltere'nin AB ile vardığı anlaşma diğer ülkeler tarafından da talep edilmeye başlanabilir. Bu durumda AB belli adımlar atmak zorunda kalabilir. İngiltere'nin genişleme konusunun da aralarında olduğu bazı politikalarını gözden geçirmesi kaçınılmaz olabilir. Mevcut yaklaşımlarından daha sert politika izleyebilir.

Fark çok olursa: Seçmen açık arayla AB'de kalma kararı alırsa İngiltere mevcut politikasını sürdürülebilir. Londra yönetimi karar alma mekanizmalarında çok daha aktif bir pozisyon alabilir. Başbakan Cameron'ın Avrupa ile ilişkilerinde kendikamuoyuna yönelik eli nispeten rahatlar.

Ayrılma kararı çıkarsa

Brexit, yani ayrılma kararı alınması halinde AB'nin kimyası kaçınılmaz şekilde değişecek. Muhtemel gelişmeler şöyle: AB'nin ilk hamlesi Brexit'in domino etkisi yaratmasını engellemeye çalışmak olur. Fransa'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda AB ülkesinde popülist partilerin güç kazanmaya devam etmesi dikkate alınarak, Brexit örneğinin izlenmesini engellemek amacıyla radikal adımlar atılabilir.
Brexit etkisi altına girme riski en yüksek ülkelerden biri Fransa. Brexit'in İngiltere açısından fazla sorun yaratmadığı bir durum oluşması halinde Fransa'nın çıkışını savunan aşırı sağın iktidara ulaşması şehir efsanesi olmaktan çıkabilir. Bu da Avrupa projesini yaşamsal bir sorunla karşı karşıya bırakabilir.

Brexit, bazı AB ülkelerinde ekonomi alanında çok olumsuz sonuçlar doğuracağından ekonomik ve sosyal şoklar olabilir. Bunlar da yeni krizleri tetikleyebilir.

Brexit'te süreç nasıl işleyecek?

Brexit kararı alması halinde sancılı bir 'boşanma süreci' yaşanacak. Sonucun yasal açıdan İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı yok. Ancak böyle bir sonucu siyasi açıdan görmezden gelmenin imkanı olmadığından İngiltere Başbakanı Cameron'ın ilgili prosedürü hızla başlatması bekleniyor. Boşanmanın başlaması için Cameron'ın kararı Lizbon Antlaşması'nın 50'nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi'ne bildirmesi gerekiyor. Süreç bu bildirim yapıldığında başlayacak. Taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Bu anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB antlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı olsa da AB ve İngiltere'nin oybirliği gerekiyor.
Ayrılalım halinde opsiyonlar neler

İzlanda ve Norveç modeli: Bunlardan ilki ve en sık dile getirileni İngiltere'nin İzlanda ve Norveç'in de yer aldığı Avrupa Ekonomik Alanı'na dahil olması. İngiltere, ortak pazara erişim sağlayacak, ancak AB kararlarına ortak olamayacak.

İsviçre modeli: Yüzlerce anlaşmaya dayanan İsviçre modeli de bir başka model ancak bu anlaşmanın İsviçre'yi bile tatmin etmediği düşünüldüğünde İngiltere için bir opsiyon olabileceğini düşünmek zor. AB'yle Serbest Ticaret Anlaşması ya da Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği benzeri bir anlaşma imzalamak da öteki seçenekler arasında.

Gazetelere göre ülke bölündü!

Ayrılma kararına dair bu seçenekler öne çıkarken ülkenin en önemli gazeteleri olan Guardian, Telegraph ve I gazetelerinde bugün, referandumun İngiltere toplumunu böldüğü ve bunun onarılması gerektiğine dair haber ve yorumlar dikkat çekti

(öç)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR