Tuncel: AKP faşizminin önünde duran tek güç, Kürtler ve dostları
ERDEXAN (DİHA) - DBP Erdexan (Ardahan) İl Örgütü binasını ziyaret edip, partililerle bir araya gelen DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, şuan AKP faşizminin önünde duran tek gücün Kürt halkı ve dostları olduğunu söyledi. Kürtler, Ortadoğu'da bir statü sahibi oldukça AKP'nin de pervasızlaştığını belirten Tuncel, "Onların bu saldırganlığı sonlarının ne kadar yakın olduğunu gösteriyor" dedi.
DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, yapılan operasyon sonrası partilerinin DBP İl Eşbaşkanı Hakan Demirbaş ile parti yöneticileri Erdal Morkoç, Arzu Yılmaz ve Taha Tan'ın tutuklandığı Erdexan'a (Ardahan) giderek, partililerle görüştü. Tuncel, parti örgütüne yaptığı ziyarette, tutuklamalara ve gündemdeki diğer gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Devletin kitleleri psikolojik baskı altına almak istediğini belirten Tuncel, "Partimizi yalnızlaştırmak için çok özel politikalar yürütüyor. Bu yüzden uyduruk nedenlerle çalışanlarımız ve yöneticilerimiz başta olmak üzere üyelerimize tutuklama yapıyor. ERdexan'da siyasi operasyon yaparak, arkadaşlarımızı gözaltına alıp, tutuklatarak aslında asıl mesajı dışarıda kalanlara vermek istiyor" dedi.
'Bu tutuklama ile aslında topluma mesaj vermeye çalışıyorlar'
Tuncel, Özgür Gündem gazetesi ile dayanıştıkları için Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gazeteci Erol Önderoğlu ve yazar Ahmet Nesin'in tutuklanmasının da kabul edilemeyeceğini söyledi. Bu tutuklamaların Kürt halkını yalnızlaştırmak için bilinçli bir şekilde yapıldığını vurgulayan Tuncel, "Bu tutuklama ile aslında topluma mesaj vermeye çalışıyorlar. 'Kürtlerin yanında durmayın, bunu yaparsanız tavrımız bu olur' demek istediler" ifadelerini kullandı.
CHP'yi eleştirdi
Tuncel, böylesi bir dönemde CHP'nin gösterdiği tavrı da eleştirdi. Tuncel, şunları söyledi: "CHP, dokunulmazlık tartışmalarında AKP'den yana tutum alarak tavrını bir kez daha gösterdi. Kürt sorununun çözümü konusunda şimdiye kadar hiçbir adım atmayıp, sorunu 'terörle mücadele' kapsamında değerlendirerek hükümetten çok farklı düşünmediğini gösteriyor. Dolayısıyla Türkiye'de demokrasinin tek anahtarı Kürdistan'da DBP, Türkiye'de de HDP'dir. Böyle olduğu için dokunulmazlığı kaldırdılar, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yüzlerce yıl ceza istiyorlar. Erdoğan ve AKP ile onların işbirlikçileri şimdi de belediyelerimize göz dikmişler. Kürdün her bireyini terörist olarak gören bir zihniyetle karşı karşıyayız."
21 belediye eş başkanı tutuklu, 30'u görevden alınmış
Belediyelere yönelik kayyum tehdidini değerlendiren Tuncel, "Halka hizmet götürdükleri Erdoğan ve AKP tarafından belediyelerimize bu denli baskı yapıyor. Niye hizmet yapılıyor, niye insanlarla bu kadar içli dışlı, neden Kobane ve Şengal'den gelen mültecilere bu belediyeler yardımcı oluyor deniyor. Aslında bunun intikamını almak istiyorlar. 21 belediye eş başkanımız tutuklu, 30'u da görevden alınmış durumda. Arkadaşlarımız buna rağmen hizmet sunmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kayyumu bu yüzden atamak istiyorlar. Kayyum'dan kasıtları halkın iradesini yok sayarak, rant elde etmek etmenin peşindeler. Bunlar belediyelere tüccar gözüyle bakıyorlar. Belediyelerimizi bile bir şirket olarak görüyorlar. Kendileri çocuklarını damatlarını devleti parasıyla zengin ettiler. Kendileri nasıl yaşıyorsa bizi de öyle görüyorlar. Kendisi bu halkın cebindeki üç kuruşa bile göz dikmiş" dedi.
'Direniş olmasaydı AKP Kürdistan'ı silindir gibi ezip geçerdi'
Sözlerinin devamında Rojava'daki gelişmelere değinen Tuncel, Kürt halkının Ortadoğu'da ilke Rojava'da bir kazanım elde ettiğini dile getirdi.
Kürtler ve dostlarının barbalara karşı kahramanca direnerek onların saldırılarını yerle bir ettiğini söyleyen Tuncel, siyasi iktidarın öfke ve kininin de bu başarıdan olduğunun kaynaklandığını vurguladı. Tuncel, "Bu devrimin sadece Suriye ve Rojava'da değil, Türkiye'ye de hatta Ortadoğu'ya da etkisi olacaktır. Asıl dertleri bunu engellemeye yöneliktir. Hendek ve barikat olmasaymış bu sorunlar olmazmış diyorlar. Biz şunu çok iyi biliyoruz. İnanın direniş olmasaydı AKP Kürdistan'ı silindir gibi ezip, geçerdi. Hendek ve barikat kurulduğu için savaş başlamadı. AKP savaş başlattığı için hendek barikat kuruldu. Utanmadan bu savaşta kendini masum çıkartmaya çalışıyor. Şuan AKP faşizminin önünde duran tek güç Kürt Halkı'nın mücadelesi ve dostlarıdır. Kürtler, Ortadoğu'da bir kimlik sahibi oldukça AKP pervasızlaşmaktadır" sözlerini sarf etti.
'Asla ama asla moralimizi bozmayacağız'
Tuncel, Gever, Nisêbîn, Şirnex, Cizîr ve Sr'da çok büyük bedeller verilse de, verilen bu direniş sayesinde AKP faşizminin hedefine ulaşmadığını da söyledi. Tuncel, bu konudaki değerlendirmeleri şöyle oldu:
"Kürtleri yerinden zorla göç etmeyi kafasına koymuş, ama ne yaptılarsa bir türlü amacına ulaşamadılar. Kürtler 90'larda ki gibi savaşta batıya göç etmedi. Bakın Şırnak ve Nusaybin'de 3 Haziran'dan beridir operasyon bitmesine rağmen halen sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Niye kaldırmıyorlar biliyor musunuz? Sağlam kalan evleri de yerle bir etmek için. Bunu geverde gördük. Halkımız direnişini AKP'nin bu göçertme politikasına karşı durarak verdi. Hep savaş olmayacak buna inanın. Barış çözüm bizim elimizde. Biz yan yana geldikçe örgütlendikçe, Erdexan'da meydana çıkıp 'savaşı değil barış istiyoruz' dedikçe onların alanı daralır. AKP, 'son 'terörist' öldürülene kadar bu savaş sürecek' diyor. Biz de diyoruz ki 'peki ya son terörist henüz doğmamışsa? Asla ama asla moralimizi bozmayacağız. Onların bu saldırganlığı sonlarının ne kadar yakın olduğunu gösteriyor."
(bk-fb/öç)
