DBP: Halkın iradesine el konulamaz
AMED (DİHA) – AKP’nin DBP'li belediyelere kayyum atanıp, el koymasına karşı direneceklerini belirten DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Emine Özmen, bu uygulamanın CHP’li belediyelere karşı uzanacağı uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile AKP'nin, DBP'li belediyelere kayyum atamaya dönük açıklamaları ve Kürdistan'da imha saldırılarıyla beraber Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) dönük saldırıları DİHA’ya değerlendiren DBP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Emine Özmen, her şeyin kamuoyunun gözü önünde yapıldığını ama bu algı operasyonuna alışmayacaklarını dile getirdi.
DBP'ye kayyum ve bütün saldırıların açık olduğunun altını çizerek, Kürt halkının bu saldırılara yabancı olmadığını dile getiren Özmen, baskıların Kürtlere kimliklerinden dolayı yapıldığını ve parti olarak kendilerine yönelik baskıların da bunun bir parçası olduğunu söyledi. Özmen, tüm bunların Türkiye'nin ötekiyi kabul etmeyen, tekçilik anlayışın olduğunu vurguladı.
'İradeleşmiş bir halk gerçeği var'
Özmen, "Devlet hiçbir zaman olmadığı kadar AKP döneminde ise bir çıkmaza girmiş durumda. Çünkü Kürt halkı 30 yıl önceki halk değildir. İradeleşmiş bir halk gerçeği var. Siyaset yapmasını öğrenen, kendini ortaya koyan bir halk gerçeği var. Eskiden varlığını kanıtlamaya çalışan bir halk gerçeğin aşmış, varlığını sürdürme problemi üzerinden mücadele eden bir halk gerçeği var. Daha önce de bunları yaşadık deyip her şeyi normalleştirmiyoruz. Kayyum atamaları tartışılıyor ama neredeyse 195 siyasetçimiz adli yargılama sürecine tabi tutuldu. 20 belediye eşbaşkanı tutuklandı, 30'u görevden uzaklaştırıldı. Meclis üyelerimiz, il genel meclis üyelerimize dönük baskılar var" diye konuştu.
'Baskı karşısında direniş meşrudur'
"Devletlerin baskı rejimleri varsa, halkların da bir direniş geleneği var. Direnen bir gelenekten geliyoruz. Direneceğiz de" diyerek DBP'ye dönük kayyum tartışmalarına karşı tavrlarını ortaya koyan Özmen, iradeye el koyma gibi bir durum söz konusu olamayacağını söyledi. İradeleşmiş bir halk olduğunu dile getiren Özmen, belediyelere el konulup, belediyeler sıfırlanırsa bile aynı halk alternatif belediyeciliğini oluşturacağına dikkat çekti. Özmen, "Sürekleşen bir direnişi görüyoruz. Baskılara rağmen hizmetler devam ediyor. Yapılması gerekenler baskılara rağmen yapılıyor. Başka bir belediyecilikte olsaydı sürdürülebilir bir pratik sergileyemezlerdi. Baskının karşısında bizim nezrimizde direniş meşrudur. Direnişimizi ortaya koyacağız. Halkın iradesini, özgürlüğünü korumak için ne gerekiyorsa yapacağız" diye ifade etti.
'DBP'li belediyelerde değil AKP'li belediyelerde yolsuzluk var'
Kayyuma, halkın iradesine dönük saldırılara karşı ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını anlatan Özmen, halk toplantıları, diplomasi, hukuksal konularında ne gerekirse yapacaklarını dile getirdi. Hukuksal olarak sadece Türkiye'deki hukuktan bahsetmediklerini çünkü Türkiye kendi hukukunu da çiğnediğini ifade eden Özmen, halkın iradesine dönük topyekûn bir saldırıyı Alman faşizminde gördüklerini söyledi. Özmen, "Bir halkın tüm seçilmişlerine dönük saldırıda ortada bir yolsuzluk yok. AKP belediyelerinde trilyonlarca yolsuzluklar vardır. Bizim belediyelerimizde tek bir yolsuzluk yok. Tüm sebepler politiktir" dedi.
'Türkiye kamuoyunun Kürtlere karşı kardeşlik borcu var'
Kürdistan'da başlatılan bu sürecin sınırlı kalmayacağı uyarısında bulunan Özmen, CHP’li Belediyelerin de bu işin dışında kalmayacağını söyledi. Alman faşizminde de benzer bir durumun yaşandığını ifade eden Özmen, "Almanya'da önce Yahudilere dokundular kimse sesini etmedi. Sonra komünistlere dokundular kimse sesini etmedi. Kendilerine dokunulduğuna ses çıkaracak kimse kalmadı. Türkiye kamuoyunun Kürtlere karşı kardeşlik borcu var. Bu kardeşlik borcunu yerine getirmeleri lazım. Bir korku imparatorluğu üzerinde Türkiye yönetilmek isteniyor. HDP Ankara Milletvekili Sırrı Sürreya Önder, 'Kürtler evlerine giremiyor, Türkler ise evlerinden çıkamıyor' demişti. Bu kaos sürecine bir an önce son vermek lazım. Bu direniş sadece Kürtlerin direnişi değil. Türkiye kamuoyunun direnişiyle olur. Biz kendi topraklarımızda elbet de direneceğiz. Bu bizim meşru hakkımızdır” dedi.
Özmen direnişin özgürlüğe korkunun ise esarete yol açacağı uyarısında bulundu.
(az-ao/kk)

