Medeniyetler beşiği Mêrdîn'de turizm durma noktasında
MÊRDÎN (DİHA) - AKP ve Saray'ın başlattığı savaş, ülke turizmi yüzde 42'lere geriletirken, medeniyetler beşiği Mêrdîn'e de turist sayısı yüzde 90'lardan yüzde 10'lara geriledi. Kent ekonomisinin önemli ayaklarından birisi olan turizmin ağır darbe aldığını dile getiren otel işletmecisi Abdullah Demir, işlerin düzelebilmesinin Kürt sorununun çözümüne bağlı olduğunu dile getirdi.
AKP ve Saray tarafından başlatılan savaş nedeniyle binlerce insan yaşamını yitirirken, ekonomisi dibe vurmuş Türkiye, artık yabancı turistlerin de ilgisini çekmiyor. Çözüm sürecinde turizmin yüzde yüz olduğu, dil, inanç ve kültürel çeşitliliği ile "medeniyetler beşiği" olan Mêrdîn'de bu oran yüzde 10'lara geriledi. Esnaf ve işletmelerin ekonomik anlamda zor günler geçirdiği kentte otellerdeki doluluk oranı yüzde 90'lardan yüzde 10'lara geriledi.
'Bin kişiden 50 kişiye düştü'
Bölgede yaşanan savaştan maddi ve manevi olarak etkilendiklerini belirten restaurant işletmecisi İdris Saruhan, kent merkezin turistlerin yoğun ilgisini çeken bir yer olduğunu ancak, geçen yıllara nazaran gelen turist sayısının bir elin parmağı geçmediğini söyledi. "Çözüm süreci"nin olduğu 2014 yılı ile 2015'in ilk 5 ayında yaklaşık 1- 1 buçuk milyon turistin geldiğini dile getiren Saruhan, "Bugün, Mardin'de, tur bazında hiçbir aktivite yok maalesef. Günde bin insan ağırladığımız işletmemizde şu an 50-60 kişi zor geliyor" bilgisini verdi. İşletmelere gelen kişi sayısı az olunca, bunun istihdama yansıdığını belirten Saruhan, "Geçtiğimiz son 2 yılda her işletmede 50-60 personel vardı ancak şimdi bu sayı 7-8'e düştü. Bu süreçte, birçok yerde işten çıkarmalar oldu. Zaten bundan sonra da çıkarılırsa kepenk kapatılır. Biz de 40 personel çalıştırdığımız işletmemizde şu an 8 kişi çalışıyor" diye konuştu.
Çözüm süreci ihya etmişti
Çatışmalı sürecin sadece maddi olarak değil, manevi olarak da insanlar arasındaki ilişkiyi etkilediklerini ifade eden Saruhan, tekrar çözüm sürecine geri dönülmesini istediğini belirtti. Saruhan, "İstediğimiz tek şey de ciddi bir samimi ve karşılıklı güvene dayalı ateşkesin olması. Çözüm süreci, Mardin ekonomisine yüzde yüz yansımıştı" dedi.
'Kuyruklar oluşan dükkanım şu an boş'
Kuruyemiş dükkanı olan Mehmet Yertüm de, geçtiğimiz yıllarda kuyruklar oluşan dükkanının şimdi boş olmasından yakındı. Çözüm süreci döneminde turizmin önemli bir ivme kazandığını hatırlatan Yertüm, şöyle devam etti: "Günü birlik olarak 2 milyonun üzerinde turist burayı ziyaret ediyordu. Türkiye'nin her tarafında ve Avrupa'dan birçok insan akın akın buraya geliyordu. Olaylardan dolayı şu anda turizm çok kötü etkilendi. Eskiye nazaran işler daha kötü. Ama yine de çok şükür."
'Otellerin doluluk oranı yüzde 10'a indi'
Otel işletmecisi Abdullah Demir de, geçen yıl, Mart-Nisan-Mayıs aylarında doluluk oranları yüzde 90'lar da olan otellerin şu an yüzde 10'lara düştüğünü kaydetti. Turizmin eğlence işi olduğunu anımsatan Demir, şunları söyledi: "Gezme, tarihi ve eğlence boyutuyla da ilgi çeken Mardin, yüklü miktarda hatırı sayılır derecede turizm şehridir. Yapısından kaynaklı dinler ve diller şehri olarak bilinen ve tarihi taş yapısıyla dünyanın istisna güzelliklerine sahip bir şehir olması nedeniyle de yüklü miktarda turist konaklıyorduk Mardin'de. Ancak, son Suruç patlamasından bu yana turizm de neredeyse bıçak sırtı gibi kesintiye uğradı. Oteller, daha önce hafta sonları rezervasyonlara kapalıyken Suruç patlamasının hemen ardından rezervasyonların yoğunluklu iptalini yaşadık. Ve ondan sonra da neredeyse yüzde sıfıra yakın rezervasyon alıyoruz. Yüzde, turizmin yüzde 90 oranında olan Mardin'de çatışmalı ortamdan kaynaklı durma noktasında. Bu da ekonomik olarak esnafa yansıyor. Turizm üzerine çalışan esnafların tamamına yakını yani; yaklaşık olarak dörtte beşi işten çıkartıldı. Bu da aynı zamanda hem işsizlik boyutuyla ciddi bir sorun yaratırken diğer boyutuyla da Mardin ekonomisinin önemli ayaklarından birisi olan turizm ağır darbe aldı." Kürt sorununun eninde sonunda masada çözüleceğine inandığını da sözlerine ekleyen Demir, "Bir an önce masaya dönülerek hem can kayıplarının önüne geçilmesi hem de bölgede yaşamın normale dönmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
(ekip/za/sd)