Zulmün boynu kırılsın Vartinisler sürüyor
İZMİR (DİHA) - Hak ihlallerini belgelemek için bir araya gelen dört yönetmen, Mûş'un Korkut ilçesi Vartinis köyünde 2 Ekim 1993 yılında yaşanan ve tarihe "Vartinis Katliamı" olarak geçen katliamın belgeselini çekti. Yönetmenlerin belgesel için görüştüğü Vartinisliler, "Zulmün boynu kırılsın Vartinisler devam ediyor" sözleriyle dünü ve bugünü özetledi.
Mûş'un Korkut ilçesinde bağlı Vartinis köyünde 2 Ekim 1993 yılında yaşanan ve tarihe "Vartinis Katliamı" olarak geçen olay belgesel oldu. Hak ihlallerini, belgesel projeleriyle belgelemek için bir araya gelen dört yönetmen, katliamın tanıklarını ve dava sürecini aktaracakları Vartinis belgeselinin çekimlerini tamamladı. Çekimler için katliamın yaşandığı Vartinis'e giden ve burada köylülerle çok sayıda söyleşi gerçekleştiren yönetmenler, katliama tanık olan yurttaşların katliam üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen yaşadığı duyguları da kaydetti. Kurgu çalışmalarının devam ettiği belgesel Eylül ayında tamamlanması bekleniyor. Belgesel, hem yurtiçi hem yurtdışı festivallere gönderilecek.
Amaç hak ihlallerini belgelemek
Yönetmenlerden Celil Badikanlı, asıl amaçlarının yaşanan hak ihlallerinin belgeleyip yarınlara taşımak olduğunun altını çizdi. Daha önce dengbêjlerle ilgili bir belgesel çalışması yapan ve hak ihlallerinin belgelenmesi gerektiğine inanarak Vartinis Katliamı'nın belgeselini çekmeye karar verdiklerini ifade eden Badikanlı, özellikle 1990'lı yıllardan bu yana binlerce hak ihlalinin yaşandığını ve belgelenmediğini, bu nedenle de insanların unutmaya alıştıklarına vurgu yaptı.
'Tarihsel yüzleşme önemli'
Böylesi katliamların kesinlikle belgelendirilmesi gerektiğine dikkat çeken ve tarihsel yüzleşmenin önemi üzerinde duran Badikanlı, "Bizim yapmak istediğimiz orada yaşananları belgelemek. İnsanlar izler mi, izlemez mi bilmiyoruz ama asıl mühim olanın oradaki zulmün belgelenmesi gerekliliği diye düşünüyoruz" diye belirtti.
Badikanlı, belgeselin önemli bir kısmının, katliamda evde olmadığı için hayatta kalan Aysel Öğüt'le yaptıkları görüşmelerin oluşturduğunu ve Öğüt'ün katliamın bizzat tanığı olmasından dolayı belgesele ışık tuttuğunu ifade etti. Ölüp gidenlerden sonra kalanların daha çok acı çektiğini ve katliamın tanığı Öğüt'ün dava sonuçlanmadan önceki umudunu gözlemledikleri gibi davanın beraatla sonuçlanması sonrasında Öğüt'ün yıkımına da şahit olduklarını anlatan Badikanlı, karar duruşmasında köyde çekimlerde olduklarını söyledi.
'Bölgede özel hukuk uygulanıyor'
Çözüm sürecinde insanların bu davadan umutlu olduklarını ancak sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte bölgenin yine yakılıp yıkılmasının davanın seyrini belirlediğini kaydeden Badikanlı, şunları söyledi: "Bütün kardeşlerini, annesini ve babasını yitiren bir kadın olan Aysel, dava hala devam ettiği için umutluydu. Bu zulme karşı mutlaka bir şey olur diye düşünüyordu. Gerçi umutlu olmakta da haklıydı. Çünkü katliamı yapanlar belli, yüzlerce tanığı var olayın. Her şey aslında çok netti. Düşünün ki 6-7 bin nüfuslu bir köyün şahitliği davada kabul görmeyen bir durum. Bu tür olaylarda zaten hukukun işlemediğini biliyoruz. Hatta duruşmalardan birinde sanıkların avukatları hâkimlere şöyle bir ifadede bulunuyor: 'Siz bu davada her hangi bir cezaya karar verirseniz ülkenin askeri, polisi yarın Cizre'de, Silvan'da, Sur'da nasıl savaşacak?' Gördüğünüz gibi çözüm süreciyle birlikte insanlar için bir umut olan bu mahkemeler, devletin çözüm sürecini bitirmesiyle de aslında şaşırtmayan beraat kararını verdi. Yani yargı her zaman ki gibi bölgede özel hukuk uyguladı."
'Zulmün boynu kırılsın Vartinisler devam ediyor'
Badikanlı, Vartinis'te 1993'te yaşananları sorduklarında aldıkları cevabın "Zulmün boynu kırılsın, Vartinisler devam ediyor" şeklinde olduğunu aktararak, köylülerin bugün de benzer olayları yaşadıklarını anlattığını söyledi. Vartinis'de yaşayan köylülerin kaygıyla Farqîn (Silvan), Cizîr (Cizre), Nisêbîn (Nusaybin) ve Sûr'u izlediğini belirten Badikanlı, "İnsanlar endişeli ve tedirgindi. Artık sadece bir eylem için sokağa çıktıklarında 15 yıl tutukluluk istemiyle cezaevlerine gönderildiklerini söylediler. 90'lı yıllarda ne olduysa, nasıl Vartinis'te insanlar yakılarak katledildiyse benzer olayların bugünde yaşandığını anlattılar. Özetle insanlar zulmün dün de bugün de devam ettiğine dair çokça şey söylediler, çokça olay anlattılar" dedi.
(svd/sç/rp)