Bedenimiz de hayatımız da bizim, susun artık!
İZMİR (DİHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın "Anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır" sözlerine tepki gösteren İzmirli genç kadınlar, kadınların isyanının sokaklarda süreceğine vurgu yaparak, "Artık susun. Bedenimiz de hayatımız da bizim" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın sarf ettiği, "Anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır" sözlerine tepki gösteren İzmirli genç kadınlar, tüm kadınları devletin erkek aklının saldırılarına karşı daha fazla örgütlenmeye ve özsavunmaya çağırdı.
'Erdoğan'ın çeyrek aklına karşı öz savunmaya'
Kadınların erkek aklı tarafından hedef alındığını belirten ÖDGK aktivisti Betül Ünsal, "Devlet yetkilileri her fırsatta ölüm, katliam, işsizlik ve cinsel saldırılarını, kadın bedeni ve doğurganlığı üzerinden gündemden çıkarmaya çalışmaktadır" dedi. Ahlaki ve politik toplumun öncüsü ve ilk yaratıcısı olan kadını yok sayma yaklaşımlarına karşı direneceklerini söyleyen Ünsal, "Biz kadının özgürlüğe her adımı an be an doğumdur. Bizler ÖDGK olarak tüm genç kadınları Erdoğan'ın çeyrek aklına karşı öz savunmaya çağırıyoruz" dedi.
'Erdoğan susmalı'
Erdoğan'ın kadına yönelik saldırgan söylemlerinin ilk olmadığını belirten Özgür Genç Kadın (ÖGK) aktivisti Gözde Sivaslıoğlu, kadınların bu söylemlere karşı sokaklarda olmaya devam edeceğine dikkat çekerek, "Çocuk doğurmakta, kürtaj yaptırmakta bizim kararımıza kalmış bir şey. Onlar buna karar veremeyecekler. Erdoğan bu konu hakkında daha fazla konuşmayı sürdürmemeli ve susmalıdır" diye konuştu.
'Sokak direnişleriyle cevap olacağız'
Kadınların direnişle kazanmış olduğu haklarının olduğunu belirten Sivaslıoğlu, "Kadınlar cephelerden sokaklara her yerde direnişleriyle varlar. Kadınları susturup ikinci cins olarak ilan edemeyecekler. Sesimizi sokaklarda cephelerde yükseltmeye devam edeceğiz. Erdoğan'ın söylemlerine karşı cevabımızı sokaklarda direnişlerimizi büyüterek vereceğiz" dedi.
'Kadınların kadınlıkları annelik üzerinden imtihan ediliyor'
Kadınlar üzerinde tahakküm kurulmaya çalıştığını belirten Demokratik Kadın Hareketi (DKH) aktivisti Ceren Çalık, "Toplumsal cinsiyet rollerinin kuşatması altında çifte baskı ve sömürüye maruz kalan, ucuz iş gücü olarak görülen emekçi kadınların, kadınlıkları annelik üzerinden imtihan edilmeye çalışılıyor. Kadınların birey kimliğinin yok sayılarak anne ve eş olgusu üzerinden tanımlanması amaçlanıyor" dedi.
'Erkek egemen sisteme karşı örgütlenmeliyiz'
DKH olarak erkek egemen sistemin yaratmış olduğu kadınlık rollerini ve her türden cinsel sömürü ve baskıyı reddettiklerini belirten Çalık, "Kürtaj nasıl bir hak ve tercih ise doğum da aynıdır. Bu bireysel tercih hiçbir devletin insafında değildir. Kadınlar nasıl yaşayacaklarına öz iradeleriyle karar verir. Yapmamız gereken erkek egemen sisteme karşı örgütlenerek mücadeleyi yükseltmektir. Örgütlenme özgürleşmeyi getirecektir" diye konuştu.
'Artık susun kadınlar konuşacak'
AKP iktidarının her söylemi üzerinden kadın düşmanlığını tırmandırmak istediğini belirten Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi Tuana Uğuz, şunları söyledi: "Çocuk istismarcılarını, tecavüzcülerini koruyan AKP ve Tayyip Erdoğan'a karşı kadınlar kürtaj hakkını nasıl savunduysa bugünde 'Anne olmayan kadın eksiktir, yarımdır' diyenlere karşı hayatlarını 'artık susun kadınlar konuşacak' diyerek savunacak. Amfilerimizden kampüslerimize üniversiteli kadınların isyanı sokaklara taşınacak. Bedenimizde, hayatımızda bizim."
(gö/ns)
