Avukat Can: Kamplarda kadınlar fuhuşa sürükleniyor

HATAY (DİHA) - Türkiye'de bulunan mültecilerin yaşadığı sıkıntıların gün geçtikçe arttığının altını çizen İHD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hatice Can, "Küçük yaşta evlendirilmeler, evlilik adı altında genç kadınların para karşılığında satılması, kadınların zorla fuhuşa sürüklenmesi gibi olaylar arttı. Kamplar sivil toplum kuruluşlarının denetimine açılmadığı için bu alanlarda cinsel istismar ve tecavüz vakaları çok daha arttı" dedi. Türkiye'nin Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini söyleyen Can, 1 milyonun mülteci çocuğun eğitimden mahrum bırakıldığını söyledi.
Suriye savaşıyla birlikte yurtlarını terk ederek göç yollarına düşen mültecilerin yaşadıkları dram büyüyor. Türkiye'de yerleştirildikleri kampların sağlıksız koşulları nedeni ile kamplardan çıkan mülteciler, ya insan tüccarlarının ya da fuhuş yaptıranların ellerine düşüyor. Türkiye'de kayıt altına alınan mülteci sayısının 3 milyon civarında olduğunu kaydeden İHD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hatice Can, kamplarda kalan mülteci sayısının çok daha az olduğunu bu insanların Türkiye'nin her yerine yayıldığını ve günlük yaşam içinde hayatta kalmaya çalıştıklarını belirtti. Türkiye'deki mülteci sorunun kangren haline geldiğini söyleyen Can, Geri Gönderme Merkezleri'nde sığınma hakkı isteyen binlerce mültecinin bekletildiğini söyledi.
Türkiye'de bulunan mültecilerin yaşadığı sıkıntıların gün geçtikçe arttığının altını çizen Can, "Küçük yaşta evlendirilmeler, evlilik adı altında genç kadınların para karşılığında satılması, kadınların zorla fuhuşa sürüklenmesi gibi olaylar arttı. Kamplar sivil toplum kuruluşlarının denetimine açılmadığı için bu alanlarda cinsel istismar ve tecavüz vakaları çok daha arttı. Daha doğrusu hep vardı bunlar yargıya taşınmıyordu ve bu vakalarla ilgili olumsuzluklar yaşanmaya devam ediyor" dedi.
'Her şeyden mahrum bırakılıyorlar'
Sığınma hakkının en temel insan hakkı olduğunu vurgulayan Can, Türkiye'de kayıt altına alınan 3 milyon mülteciden 1 milyonunun çocuk olduğunu aktararak, "Normalde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi ve Sözleşmesi uyarınca hangi ülkede olursa olsun bir kere çocuklar eğitimin bütün süreçlerinde yararlanmak zorunda ve devlet yararlandırmak zorunda. Ancak Türkiye'de okulların kapasitesi bunun için yeterli değil. Bu çocuklar Geçici Eğitim Kurumları denilen ve müfredatı da şeriat kanunları ile yapılan eğitim kurumlarında eğitiliyor ve bu kurumlar Mili Eğitim Bakanlığı denetiminde olan kurumlardır. Yani Suriyeliler sağlıktan, eğitime, çalışma yaşamından, barınma hakkına kadar her şeyden mahrum bırakılıyorlar" şeklinde konuştu.
'Cenevre Sözleşmesi ihlal ediliyor'
Türkiye Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesi'ni imzalarken, ülkelerinden sözleşmede belirtilen zulüm korkusu ile kaçan kişileri, mülteci olarak kabul ettiğini belirten madde olan "Coğrafi çekince" maddesini kabul ettiğini belirten Can, Türkiye'nin bu maddeyi ihlal ettiğini söyledi.
Türkiye'nin açık sınır politikasını Suriye'de bulunan cihatçı çetelerin yaralanması için uyguladığını bu politika çetelere ciddi anlamda olanaklar sağladığını söyleyen Can, "Bu gün hala aynı politikayı devam ettirmekteler. Ancak Açık Sınır Politikası mülteciler için kısa bir süre önce askıya alınsa da bu politika çeteler için aynen uygulanıyor" dedi.
(eal/st/kk/rp)