Çiftçilerde 'mahsül elde kalır' endişesi
İZMİR (DİHA) - Siyasi iktidarının yürüttüğü politikalardan etkilenen sektörlerin başında gelen tarım sektöründe yer alan İzmirli çiftçiler, ektikleri mahsullerin ellerinde kalması endişesi içerisinde.
AKP iktidarının izlediği iç ve dış politika nedeniyle yaşanan kriz ve çatışma halinin yol açtığı ekonomik istikrarsızlık, pek çok sektör gibi en çok çiftçileri vurdu. Tarım arazileriyle zengin olan İzmir'de yaşayan çiftçiler, bu zamana kadar yaşanan kriz nedeniyle batma noktasında gelmiş durumda. Borç içerisindeki çiftçileri, devam eden siyasi kriz ve çatışmalar nedeniyle yeni ektikleri mahsullerin de ellerinden kalması kaygısı sardı.
'Gübre, ilaç ve mazot çok pahalı'
Torbalı ilçesinde 15 yıldır çiftçilikle uğraşan Hüseyin Kara'ya göre, Türkiye'nin sebze deposu olan Torbalı'da çiftçiler artık batma noktasına geldi.
Buna rağmen, bu yıl 40 bin TL'ye yakın bir harcama yaparak tarlasına domates, biber ve salatalık ektiğini belirten Kara, daha şimdiden bu harcamasının yarısını bile kazanacağı konusunda kuşkulu. Geçen yıl ektikleri ürünlerin çoğunun tarlada kalıp çürüdüğünü, bu yıl da aynı durumun yaşanabileceğini endişesi taşıdığını dile getiren Kaya, "Gübre, mazot ve ilaç çok pahalı. Başka bir alternatif olmadığı için bu işi yapıyoruz. Baktığımıza pek bir gelir yok. Tek sığındığımız nokta ürüne parça parça para yatıyoruz. Sezon sonu eğer aksilik olmasa parasının 4'ten 3'ünü alıyoruz. Toplu para geçiyor ancak o da bankaya gidiyor diyebiliriz" diye konuştu.
'Bu gidişle çiftçilik tarihe karışacak'
Çiftçiliğin büyük bir emek istediğini, ancak devletin de kendilerine olan desteğinin çok cılız kaldığını söyleyen Kara, "Tek temennimiz bu yaşanan ekonomik durgunluğunun bir an önce son bulması. Turizmdeki durgunluk, bizim işimizi de etkiliyor. Ülkede en çok destek verilmesi gereken sektörlerden biri de tarım. Fakat maalesef bunu göremiyoruz. Yoksa bu gidişle artık çiftçilikte tarihe karışacaktır" diye konuştu.
'Ürünlerin elimizde kalması endişesi var'
Onun gibi Torbalı'da 20 yıldır çiftçilik yapan Hasan Kahya (45) ise, bu yıl ürünün iyi olduğunu, ancak önemli olanın bunu pazarlamak olduğunu vurguladı.
Büyük bir zahmetle ürünleri yetiştirdiklerini fakat ürünlerinin ellerinde kaldığını söyleyen Kahya, "Geçen yaz mevsimi yüzlerce dönümlük domates, salatalık ve biber ellerimizde kaldı" diye konuştu. Kahya, damlama, gübre, ilaç ve tohum masraflarının yüzde 35'e yakın arttığını, fakat ürünlerin artışı konusunda ise bir artışın olmadığını da kaydetti.
'Savaş çiftçiyi yoksullaştırıyor'
Savaş ve çatışmayla birlikte tarım ekonomisinin gittikçe gerilediği belirten ÇİFTÇİ-SEN yöneticisi Adnan Çobanoğlu da çiftçilerin yoksullaşıp, borç batağına girdiğini söyledi.
Kürt illerinde yaşanan çatışma ve savaş halinin, yine Suriye ve Rusya arasında yaşanan gerginliğin yaşanan krizi daha da derinleştirdiğinin altını çizen Çobanoğlu, "Yaşamın devam ettirebilmesi için üretimin devam ettirilmesi gerekir. Savaş bölgesi dışındaki çiftçilerde ihracat yapamıyorlar. Örneğin Türkiye'nin meyve ihracatı ağırlık olarak Suriye ve Irak üzerinden Arap ülkeleriydi. Rusya ve Avrupa ülkeleriydi. Ama doğuda ve Suriye'de yaşanan savaş Arap ülkelerine ürün götürülmesine önüne geçti. Dolayısıyla Pazar kapanmış oldu. Bu da ülkedeki tarım fiyatlarını meyve fiyatlarının düşmesine neden oluyor. Ürün üreticinin elinde kalıyor. Dökülmek zorunda kalıyor" diye konuştu.
(svd/sç/öç)