Sahte ballar insan sağlığı için tehdit
MARAŞ (DİHA) - Pazarcık'ta doğal bal üretmek için yılın 8 ayını dağlarda ve yaylalarda geçiren balcılar, doğal bal üretmenin meşakkatli bir iş olduğuna dikkat çekti. Piyasaya sürülen ucuz balın insan sağlığını tehdit ettiğini belirten balcılar, yetkililerin bu duruma sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Maraş'ın Pazarcık ilçesi Kanı Dağı bölgesinde özel bir şirkette bal üreterek geçimlerini sağlayan Mehmet Onaran (60) ile Hasan Ünal (30) isimli yurttaşlar, doğal bal üretiminin emek isteyen, zahmetli bir iş olduğuna dikkat çekti. Kapitalist dengelerin tüm alanlarda olduğu gibi balcılık sektöründe de işin kolayına kaçarak, doğal olmayan şartlarda bal ürettiğini belirten balcılar, bu nedenle insan sağlığıyla oynandığına vurgu yaptı. 15 yıldan bu yana arıcılık yaptığını söyleyen Onaran, piyasada ucuz fiyatlarla satılan balın denetlenmediğine dikkat çekerek, yetkililerin bu konuda duyarsız kalmalarına tepki gösterdi. Ünal ise, yaptığı işten memnun olduğunu ifade ederek arılarla olan ilişkisini "Evlatlarım gibi ilgileniyorum" diyerek, arıcılığın emek isteyen zor ve zahmetli bir iş olduğunu kaydetti.
Yılın 8 ayı mücadele
Doğada bal üretimi için elverişli yerleri seçtiklerini belirten Onaran, "Bizde her şey doğaldır. İlaç, şeker, şerbet olmama şartıyla bu işi yapıyoruz. Biz tamamıyla organik bal üretiyoruz. Bal üretme koşullarımız mühendisler tarafından sürekli denetleniyor" dedi. İyi bir bal üretimi için göçebe gibi yaşadıklarını aktaran Onaran, "Arımız için neresi iyiyse bizde oradayız. 2'nci aydan 10'uncu aya kadar böyle arıcılık yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Arılarla ilgili birçok şeyi bilmenin şart olduğunu belirten Onaran, arıların kendi içlerinde işbölümü yaptıklarını vurgulayarak, her kovanda sadece bir kraliçe arının olduğuna dikkat çekti. Onaran, "Kovan temizleyicisi, dışarı gidip gelen arı, kovanın nöbetçi arılarının yanı sıra kovanın önünde bekçi arılar vardır. Nöbetçi arı kovana yabancı bir arı geldi mi o arıyı içeriye sokmaz. Kraliçenin görevi ise asker çoğaltır ve arıları yönlendirir. Bir kovanda tek kraliçe olur iki tane olmaz biri diğerini öldürür" dedi.
Ne kadar çok çiçek, o kadar bol lezzetli bal
Ortalama her kovanda 80 bin arının çalıştığını, ekleme yaptıkları zaman ise arı sayısının iki katına çıkartabildiklerini belirten Onaran, mevcut 300 kovanları olduğunu ve kovanlardan ortalama 4 ton bal beklediklerini ifade etti. Balcılık faaliyetinde arıların çalışacağı alanın önemine değinen Onaran, "Kovanları yerleştireceğimiz alan önemlidir. Böyle dağlık bir alanı seçmemizin önemi, alanın arıyı ve üreteceği balı olumsuz etkilememesi gerekiyor. Sadece çiçeklerinin bol olduğu bir alan olması gerekiyor. İlkbaharda arı ne kadar polen alırsa o kadar asker çoğaltır. Bu dağların seçmemizin amacı budur" belirlemesinde bulundu.
İnsanlara bal değil zehir yediriyorlar!
Televizyon kanallarında ucuz bal satanların insan sağlığıyla oynadıklarını, emek vermeden bal ürettiklerinden yakınan Onaran, "Piyasada şeker ya da şerbet vererek ürettikleri balın kilosunu 20-25 TL'ye satıyorlar. Sayın bakana sesleniyorum televizyonlarda bunları izliyorsa, televizyonda balın kilosunu 10 TL'ye kadar satan firmaları nasıl sorgulamıyorlar. Bu balları tahlil etmeleri gerekiyor. Çünkü bunlar insanlara zehir yediyorlar" diyerek hormonlu ve ilaçlı besinlerden kaynaklı hastanelerin dolup taştığını kaydetti. Yetkililerin kötü balı tüketmediğine dikkat çekerek, "Kendileri nerde iyi bal varsa arıyorlar, vatandaşa da kötü balı satmalarına izin veriyorlar. O balların içerisinde glikoz şerbetinden başka bir şey yoktur. 3 TL'ye alıyorlar 10 TL'ye satıyorlar. Yazık değil mi insanların sağlığına zarar veriyorlar" diyerek bu duruma tepki gösterdi.
'Evlatlarımız gibi ilgileniyoruz'
Amcası sayesinde arıcılık işine başladığını söyleyen Ünal ise, ilk başlarda zorlanmasına rağmen daha sonra alıştığını ve arılara kendi evladıymış gibi baktığını ifade etti. Ünal, "Bir yıldır arıcılık yapıyorum, Amcam ile beraber bir aydır buraya konaklamışız. Burada yatıp kalkıyoruz. İlk başlarda zorlanıyorsun ama sonra alışınca kendi evladınmış gibi arılara bakıyorsun. Bu işi asgari ücretle yapıyoruz. Yılın 12 ayı bu işle meşgulüz, kışın boş günlerimizde çıta ve kovan yaparız. Diğer aylarda ise arılarımız nerede bizde oradayız" dedi.
(hyt-sde/ip/rp)