Devlet şiddetini ekonomik şiddet takip edecek
İSTANBUL (DİHA) - AKP'nin başlattığı savaşın ekonomiye yansımalarını değerlendiren iktisatçı Gaye Yılmaz, son 30 yıllık savaşın maliyetinin 300 milyar olduğunu hatırlatarak, 2016 yılına riskli girildiğini belirtti. Yılmaz, özyönetim sisteminde alternatif ekonomi modelinin daha sistemli hale geleceğini söyledi.
AKP'nin başlattığı savaşın Türkiye ve Kürdistan ekonomisine etkilerini değerlendiren iktisatçı Gaye Yılmaz, risklere dikkat çekti. Devlet şiddetinin, yalnızca Kürt halkına yönelik olmadığını, bütün muhalif kesimlere yönelik olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bu şiddetin bilinmeyen tarafı ise, ekonomi ile olan ilintisidir ve bütün devletler, ekonomik sıkıntıya girdiği an ilk başvurdukları araç şiddettir. Devlet şiddetti, ekonomik şiddetle bir arada el ele yürür" dedi.
Türkiye ekonomisine yönelik olumlu haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Gaye Yılmaz, "Toplam ekonomiye baktığımızda, nerdeyse artık piyasada para dönmemeye başladı. Çekler, senetler bunların ödenememesi varken, Türkiye ekonomisi yüzde 4 büyüdüğünden söz ediliyor. Sözü edilen büyümenin yarısı üretim dışı sektörlerle geliyor. Bunlar üretim değildir, bu ekonominin ticari kısmıdır" diye konuştu.
Savaş ekonomiyi küçültür
Savaşla birlikte ilk etkilenen sektörün turizm olduğunu anımsatan iktisatçı Yılmaz, son bir ayda 1.5 milyar dolar nakit çıkışın olduğu bilgisini verdi. Paranın kaçmaya devam edeceğini de belirten Yılmaz, savaşla birlikte risk taşımak istemeyen yabancı yatırımcıların çekindiğini söyledi. Son 30 yıllık çatışmanın maliyeti 300 milyar lira olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu rakam makro ekonomiyle düşünüldüğünde toplam ekonomiye olan etkisinin 1.2 trilyon lirayı bulduğunu vurguladı. Devletin savunma harcamalarına bugün yaptığı harcamanın barış süreçlerinde yarı düzeyine indiğini de anımsatan Yılmaz, dolaysıyla üretime ayrılan payın çok daha fazla olduğunu, istihdamın arttığını, daha fazla yatırımcının geldiğini, cari açığın azaldığını ve toplum refahının yükseldiğini dile getirdi.
'2016 son derece karamsar'
Devlet bütün kaynaklarını savunma sanayisine aktardığını dolaysıyla, üretime ve işçi sınıfına aktarılan payın küçüldüğünü de anımsatan Yılmaz, asgari ücrete yapılacak artış hayata geçirmeden, yapılan zamlarla geri alındığını kaydetti. Savaşın gölgesinde girilen 2016 yılını ekonomi açısından son derece karamsar öngören Yılmaz, savaşa ayrılan bütçeyle, Türkiye'ye sığınan binlerce mülteci için kalıcı barınma yerlerinin sağlanabileceğini kaydetti. Son olarak Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) almış olduğu Demokratik Özerklik karanı da değerlendiren Yılmaz, şunları söyledi: "Savaş stratejisinin en büyük karşıtlarının başında özyönetimlerin kendisi gelir. Özyönetim modeli ile alternatif toplum modeli, alternatif ekonomi ve iktisadi sistemler daha sistematik bir hal alır."
(syz/za/sd)