DİHA - Dicle Haber Ajansı

Panorama

İşçi ve emekçiler için karanlık tablo 2015 yılında da değişmedi-ÇALIŞMA YAŞAMI

 
23 Aralık
09:21 2015

ERDOĞAN ALAYUMAT

HABER MERKEZİ (DİHA) - AKP hükümetinin çıkardığı kölelik yasaları nedeniyle 2015 yılı da geçmiş yıllar gibi emekçiler için yine sömürü ve sefalet yılı oldu. Bir yandan işverenlerinin kölece çalışma koşullarına karşı grev silahlarına sarılan işçiler, hükümet açısından 'Milli Güvenliği' tehdit eder bir güce kavuşurken, diğer yandan da sendikal bürokrasiye karşı mücadele verdi. Buna rağmen günde ortalama 4 işçinin iş cinayetlerine kurban gittiği Türkiye, ölümlü iş kazalarında Avrupa'da 1'nci, dünyada ise 13'ncü ülke olma unvanını bu yıl da korudu.

İşçi ve emekçiler açısından 2015 yılı, uzun çalışma saatleri altına verdiklerin emeğin yine karşılıksız kaldığı, sömürü çarklarında arasına ezildikleri, buna karşı isyan ettiklerinde ise işsizlikle tehdit edildikleri geçmiş yılların bir tekrarı oldu. Öyle ki Cumhuriyet tarihinin iş cinayetleri rekoru kırıldı. Geride bırakacağımız 2015 yılı içerisinde 1593 işçi, iş cinayetlerine kurban gitti. Bu cinayetler ise inşaat, taşımacılık, tarım ve belediye işkollarında yoğunlaştı. İş cinayetlerinin, işkollarına göre dağılımına bakıldığında en çok inşaat ve yol işkolu birinci oldu, bu işkollarını sırasıyla diğerleri izledi.

Aylara göre iş cinayetlerinde yaşanan işçi ölümleri

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği verilerine göre; Ocak ayında en az 128 işçi, Şubat ayında en az 85 işçi, Mart ayında en az 140 işçi, Nisan ayında en az 135 işçi, Mayıs ayında en az 167 işçi, Haziran ayında en az 155 işçi, Temmuz ayında en az 172 işçi, Ağustos ayında en az 160 işçi, Eylül ayında en az 176 işçi, Ekim ayında ise en az 144 işçi ve Kasım ayında ise en az 131 işçi yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin toplamı sonuna yaklaştığımız Aralık ayında yaşanmaya devam eden ölümler dışında 1593 işçiyi buluyor.

Mevsimlik tarım işçilerinin payına yine ölüm düştü

Ağırlıklı olarak Kürdistan kentlerinden Karadeniz, Çukurova, İç Anadolu ve Ege bölgesine çay, fındık, narenciye, pamuk tarlalarında çalışmak için yola düşen ve günlük işlerde çok düşük bir yevmiye karşılığı çalışan mevsimlik işçiler için 2015 yılı da yine sefalet ve ölümle geçti. .

Barınma koşulları dahil insani yaşam gereksinlerinin asgari düzeyde kaldığı koşullarda emekleri sömürülen mevsimlik işçilerin çalışma alanlarında yaşadıkları sıkıntıların başında uzun çalışma saatleri yer aldı. Bunu günlük yaşam ihtiyaçları olan banyo-tuvalet olmayışı, sağlık hizmetine erişememe, çocukların bakım sorunu, temiz su ihtiyacı gibi sorunlar takip etti.

Yine yılın 11 ayının verilerine göre, 190 mevsimlik işçi bindirildikleri kamyon kasaları veya diğer araçların karıştığı trafik kazalarında yollarda can verdi. Yollarda ölmekten kurtulanlarınse birçoğu ise bu kez gittikleri yerde maruz kaldıkları ırkçı-ayrımcı muamelelerle birlikte ırkçı saldırıların hedefi oldu.

Sömürünün çocuk hali

Mevsimlik işçiler gibi Türkiye'de onlar açısından çalışma yaşamındaki tablonun değişmediği bir diğer kesim çocuk işçiler.
Verilere göre Türkiye'de 2 milyona yakın çocuk işçi mevcut. Çocuk işçiliğinin en çok olduğu sektör ise tarım sektörü. Tarım sektöründe daha çok pamuk, fındık ve narenciye bahçelerinde çalıştırılan yüzbinlerce çocuk, en düşük ücret ve ağır şartlarda çalıştırılmaya devame ediliyor. Çocuk işçiliği, insani gelişim açısından ciddi bir sorun olarak görülürken, istatistikler çalışan çocukların önemli oranda eğitim hakkının da gasp edildiğini ortaya koymakta. Çalışmak zorunda bırakılan bu çocuklar, sağlıklı bir ortam ve temel özgürlüklerden de mahrum bırakılıyor aynı zamanda.

DİSK-AR'ın 2015 raporu da çocuk işçiliğinin gittikçe ağırlaşan boyutlarını ortaya koyuyor. Okula gitmeyen çocukların haftalık çalışma süresi 54 saat. Çalışmak zorunda bırakılan çocukların yüzde 3,4'ü yaralanmış ya da sakatlanmış durumda. Çocukların üçte birine işyerinde yemek verilmiyor. Yarısından çoğu ise 400 TL'nin altında çalıştırılıyor.

Katmerleşen sömürü çarkında Suriyeli sığınmacı işçiler

Türkiye'nin kendi içerisinde yıllardır değişmeyen bu fotoğrafına son yıllarda eklenen bir diğer kesim ise sığınmacılar. Özelikle Suriye'de Mart 2011'den bu yana devam eden iç savaş nedeniyle ülkesini terk edenlerin sayısının 4 milyonu aştığı, 7 milyonu aşkın insanın da Suriye içinde yer değiştirmek zorunda kaldığı tahmin ediliyor. Suriye'den göçün en yoğun olduğu ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. 2015 Ağustos ayı itibariyle resmi verilere göre, Türkiye'de yaşayan Suriyeli göçmen sayısı 1.906 bin. Her geçen ay artan bu rakamın da yıl sonuna kadar 2.5 milyonu bulması bekleniyor.

Türkiye topraklarına göç etmiş Suriyelerin 262 bin 134'ü yani sadece yüzde 13.7'si kamplarda ikamet ederken, yüzde 86'sından fazlası Hatay, Kilis, Antep, Urfa gibi sınır illeriyle İstanbul, İzmir, Mersin ve Adana gibi metropollerde yaşamlarını sürdürmekte. Suryeli sığınmacılar, Türkiye'de hem ucuz iş gücü olarak kullanılıyor hem de en kötü çalışma ortamlarında çalıştırılıyor. Genellikle tarım, inşaat, sanayi iş kollarında ucuz iş gücü olarak çalıştırılan sığınmacıların on binlercesi ise geri dönüşüm ve gündelik işlerde çalışarak yaşam mücadelesi veriyor.

'Milli Güvenliği Bozucu' grev

Daha iyi ücret ve çalışma koşulları için 29 Ocak tarihinde Türkiye'de Birleşik Metal-İş Sendikası'nın çağrısıyla 22 fabrikada 15 bin metal işçisinin katılımıyla coşkulu şekilde başlayan grev, 30 Ocak tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile "Milli Güvenliği Bozucu" olarak değerlendirilerek 2 ay süre ile ertelendi. AKP Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak kararıyla 60 gün boyunca yasaklanan metal işçilerinin grevi, işçilerin hak arayışına yönelik yaklaşımın en somut devlet refleksi oldu.

Taksime çıkan emekçilere saldırı

Maruz kaldıkları hak gasplarına karşı her yıl olduğu gibi bu yıl da 2015 Mayıs'ını Taksim Meydanı'nda kutlamak isteyen yüz binlerce emekçiye Taksim yasaklandı. Meydana çıkan bütün yollara kapatılarak Taksim tamamen insansızlaştırıldı.
Hükümet güdümündeki Türk-İş ve Hak-İş sendikalarının 1 Mayıs kutlamalarını bölme çabalarını boşa çıkaran işçiler, yasağa rağmen Taksim Meydanı'na akın etti. 1 Mayıs, Türkiye'nin pek çok şehrinde görkemli mitinglerle kutlanırken, İstanbul'daki kutlamalara ise polisin ablukası ve gözaltılar damgasını vurdu. Gün boyu yaşanan saldırılarda binlerce kişi yaralanırken, resmi makamların yaptığı açıklamalarda 203 kişinin gözaltına alındığını bildirildi. Ancak sendikaların ve STK'lerin oluşturduğu kriz masası gözaltı sayısını 356 olduğunu duyurdu.

İşçiler hem sarı sendikacılığa hem de kötü yaşam koşullarına başkaldırdı

Getirilen yasaklar ve saldırılara rağmen 2015 yılında işçilerin hak araması durmak bir yana yüzlerce fabrikada on binlerce işçi greve gitti. Öyle ki işçilerin hak arama mücadelesinde çoğu zaman sendikalar bile üyelerinin gerisinde kaldı.
2015'in Mayıs ve Haziran aylarında Türkiye otomotiv sektöründe on binlerce işçinin katıldığı yoğun bir grev direniş ve protesto dalgası yaşandı. Renault, Tofaş (Fiat) ve Ford fabrikaları başta olmak üzere otomotiv sektörünün dev şirketlerini ve önde gelen tedarikçilerini etkileyen bu grev ve direnişler, Türkiye çalışma ilişkileri tarihinde örneğine az rastlanan endüstriyel eylemler olarak yıla damgasını vurdu. Grev ve direniş dalgasının temel nedeni sektördeki ücret düşüklüğü ve dengesizliği olsa da, bu grev ve direnişler sadece işverene karşı değil, aynı zamanda bu işyerlerinde örgütlü olan Türk Metal Sendikası'na karşı da yapıldı.
Sendikaya yönelik tepki, bu eylemlerin bir diğer temel nedeniydi. Eylemler sonucunda Türk Metal Sendikası ciddi oranda üye kaybederken, işçiler kısmi kazanımlar elde etti. Türkiye'nin en büyük sermaye gruplarından Koç ile en güçlü işveren örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ve Türkiye'nin en büyük ve otoriter sendikası Türk Metal'e meydan okuyan bu eylemler, Türkiye endüstri ilişkilerinin krizi açısından önemli ipuçları verdi. Bu direniş dalgası yine Türkiye'deki ana akım sendikal zihniyetin başarısızlığı olarak da okundu.

2015 işçilerin emek ve haklarının sömürülmesi kadar oylarının da kandırılarak alındığı bir yıl oldu. Haziran seçimlerinde alınan oy oranı ile hüsrana uğrayan AKP, yenilenen seçimler öncesi gözünü işçilere ve oylarına dikti. Oylarını almak için tüm taşeron işçilere kadro sözü verildi. Verilen bu söz ile taşeron işçilerin oylarını alan AKP, seçimden sonra verdiği bu sözü unuttu.
Öyle ki Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 25 Kasım tarihinde TBMM'ye sunulan 64. Hükümet programında da iş cinayetleri ve genel olarak işçi haklarına dair tek bir cümle dahi yer almadı. Programın bütününde işgücü piyasalarına esneklik sağlayan çalışma mevzuatlarının hayata geçirilecek olması hakim. Özellikle genç nüfusun ve kadınların güvencesiz çalıştırılmasını derinleştirecek olan bu adımlar, gençlerin ve kadınların işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarını, paralel olarak iş cinayetlerini, meslek hastalıklarını 2016 yılında da artıracağa benziyor.

2014 yılında verdikleri emek mücadalesini 2015 yılına da sürdüren işçiler açısından yıl boyunca gelişen olaylar ve eylemselikler şöyle yansıdı:

OCAK

- Turkish Petroleum International Company'nin (TPIC) sondaj hizmet alımını durduğunu açıklaması sonrası 600 işçi işten çıkarıldı. İşten atılmalara karşı başta Batman olmak üzere Adıyaman ve Şırnak'ta işçiler sondaj kulelerini işgal ederek eylemlere başladı. İşçilerin eylemi ve Petrol-İş Sendikası'nın yürüttüğü görüşmeler sonucunda 600 işçinin işten atılması kararı geri alındı.

- Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde çalışan asistan hekimler yoğun iş koşulları, düşük ücretler ve yetersiz eğitim koşullarına karşı iş bıraktı. Hastane yönetimi ile yapılan görüşmeler sonrası mücadeleleri kısmi kazanımla sonuçlandı.

- Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası'ndan istifa ederek DİSK/Gıda-İş Sendikası'na üye olan Ülker işçileri, fabrika önünde direnişe başladı.

- Metal sektöründe toplu iş sözleşmesi sürecinde sözleşmeyi imzalamayan tek sendika Birleşik Metal İşçileri Sendikası, grev tarihini açıkladı. Birleşik Metal-İş, örgütlü olduğu 42 işyerinde 10 binin üzerinde işçinin 29 Ocak'ta greve çıktı.

- Taşeron işçilikten kadrolu işçiliğe geçmeyi bekleyen Karayolları işçileri, Ankara'da Türk-İş Genel Merkezi'nde oturma eylem yaptı.

- Bilkent Holding'e bağlı Tepe Home Mobilya ve Dekorasyon Ürünleri İşletmesi'nde nakliye ve montaj işinde çalışan 60 işçi, DİSK Nakliyat-İş Sendikası'na üye oldukları için işten çıkartıldı. Atılan işçiler yapılan bu haksızlığa karşı direnişe geçti.

- İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çalışan 5 taşeron işçisinin işe geri alınması için başlatılan direniş kazanımla sonuçlandı.


ŞUBAT

- Kayseri'de Boydak Holding'e ait 5 fabrikada çalışan 3 bin işçi, toplu sözleşme döneminde örgütlü oldukları Öz-Ağaç-İş Sendikası'nın taleplerini dikkate almaması ve düşük ücret dayatmasına karşı iş bıraktı.

- Roma Plastik fabrikasında işçiler kötü çalışma koşullarını ve düşük ücretleri değiştirmek için DİSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası'nda örgütlendi. İşçilerin örgütlenmesinden rahatsız olan işveren, hakları için sendikalaşan işçilerden 14'ünü işten çıkardı.

- Bilecik Söğüt'te bulunan Yıldız Holding'e bağlı Söğütsen Seramik'te çalışan bin işçi, Yozgat Akdağmadeni/Ortaköyde bulunan ve Yıldızlar SSS Holding'e bağlı bir maden ocağında çalışan 350 işçi ücretleri ödenmediği için direnişe geçti.

- Soma katliamında kaybettikleri yakınlarının ve arkadaşlarının yaslarını tutarken işsizliğe ve sefalete mahkûm edilen maden işçileri Ankara'ya yürüdü.

- Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin çeşitli birimlerinde çalışırken işten atılan 2 bine yakın işçi direnişe geçti. Yaklaşık 9 ay direnişte olan işçilerin tümü açtıkları 'işe iade' davalarını kazanırken, 9 ayın sonunda atılan işçilerin büyük bölümü işe alınmasıyla direniş son buldu.

MART

- Bursa'da faaliyet gösteren Kafkas Pasta ve Şekerleme'de çalışan işçiler, Tek Gıda-İş'te örgütlendikleri için işverenin işten atma saldırısına karşı direnişe geçti.

- TÜMTİS, Adana, Mersin, Hatay, Ordu ve Giresun'dan sonra Tüvtürk'ün Kocaeli araç muayene istasyonlarında da örgütlenme çalışması başlattı. Çoğunluğu sağlayan sendika yetki başvurusunda bulundu. Ancak Kocaeli'de araç muayene istasyonlarını işleten Tem Kocaeli Araç Muayene İstasyonları İşletim A.Ş. toplam 6 işçiyi sendika üyesi oldukları için işten çıkardı. Bunun üzerine işçiler direnişe geçti.

- Sağlık emekçileri, sağlıksız çalışma ortamlarına, uzun çalışma saatlerine, yorucu çalışma temposuna, güvencesizliğe karşı 13 Mart'ta Türkiye genelinde iş bıraktı,

- İstanbul Tuzla'da bulunan Adore Oyuncak ve Eğitim Araçları Fabrikası'nın deposunda çalışan ve DİSK Limter-İş'te örgütlenen işçilerden 7'si işten çıkarıldı. İşten atılan işçiler, fabrikanın Kadıköy Caddebostan'da bulunan mağazası önünde direnişe geçti.

- İzmir Karşıyaka Belediyesi'nin temizlik işlerini yürüten Altaş adlı taşeron şirkette çalışan işçiler, DİSK/Nakliyat-İş Sendikası'nda örgütlenen işçiler işten çıkartmalara karşı direnişe geçti.

- Bakırköy Belediyesi'ne bağlı BYUAŞ taşeron şirketinde çalışan Belediye-İş üyesi işçiler, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı.

- Elazığ'da Eyüp Bağları Sulama Birliği'nin 20 milyon liralık elektrik borcu nedeniyle 2009'da kapatılması üzerine ücretlerini alamayan 26 işçi, sorunlarının çözülmesi talebiyle açlık grevine başladı. işçiler, verilen sözler üzerine açlık grevlerine daha sonra ara verdi.

- Antep'te Başpınar Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Zeki Mensucat fabrikası işçileri, ücretlerine asgari ücrete yapılan zam oranın altında zam yapılmasına tepki göstererek 26 Mart'ta iş bıraktı. 2 gün devam eden eylemlerinin ardından, patronun zam oranını arttırmayı kabul etmesi üzerine yaklaşık 300 işçi yeniden işbaşı yaptı.

- İzmit'in Alikahya Bölgesinde TOKİ tarafından yapılan stadyum inşaatında çalışan işçiler, ücretlerini alamadıkları için iş bıraktı.

NİSAN

- Ege Serbest Bölge'de (ESB) kurulu olan ve 400 işçinin çalıştığı SF Leather deri fabrikasında işçilerin Deriteks Sendikası'nda örgütlendikleri için "performans düşüklüğü" gerkçesi ile 14 işçi işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler direnişe başladı.

- Adana ve Osmaniye'de İlbey Tekstil fabrikalarında çalışan 5 bin işçi, işten çıkarıldı. Fabrika yönetimi tarafından "1 hafta fabrikayı kapatacağız" diyerek izne çıkarılan işçiler, aradan 2 ay geçmesine rağmen iş başı yaptırılmayınca direnişe geçti.

- Tuzla Tepeören'de faaliyet gösteren Mutlu Akü'de, Petrol-İş'le işveren arasında yürütülen toplu iş sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine sendika grev kararı aldı.

MAYIS

- İzmir'de Pancar Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren Dr. Oetker fabrikasında, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine fabrikaya grev pankartı asıldı.

- Dilovası İMES Sanayi Bölgesi'nde bulunan Jokey Plastik'te, işçiler örgütlü oldukları Lastik İş Sendikasından istifaya zorlandıkları için iş bıraktı.

- İzmir Aliağa'da kurulu Petkim Petrokimya Holding A.Ş.'de, 2015-2016 dönemini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde işçilerin taleplerinin dikkate alınmaması üzerine 1500 Petkim işçisi fabrikaya kapandı ve direniş başlattı.

HAZİRAN

- Petkim'de TİS görüşmelerinde işçilerin taleplerinin kabul edilmemesi üzerine 27 Mayıs'ta başlayan direniş, anlaşma sağlanmasıyla 1 Haziran'da sona erdi.

- Tuzla'da Birlik Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan ve TSK için karbonlu koruyucu kıyafet üreten Çan Ortak Girişimi fabrikasında, sendikalaşmayı engellemek isteyen işveren 9 işçiyi işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler direnişe geçti.

- İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine İzenerji'de grev kararı alındı.

- İstanbul Pendik'te bulunan SeraPool fabrikasında DİSK/Cam Keramik-İş Sendikası'nda örgütlenen işçiler, işten çıkarmalara karşı direnişe geçti.

- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Polimer Kauçuk ve Pazarlama San. A.Ş.'de çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, TİS görüşmeleri tıkanınca greve çıktı.

- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan EATON Polimer'de 17 Haziran Çarşamba günü başlayan grev, 26 Haziran sabaha karşı işveren ve Petrol-İş arasında yapılan anlaşmayla sona erdi.

- Batman, Diyarbakır, Adıyaman ve Siverek'te Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO'ya bağlı TPIC taşeron şirketi bünyesinde çalışan taşeron işçiler işten çıkarılacaklarının duyurulması üzerine iş bıraktı.

TEMMUZ

- TPAO'ya bağlı taşeron TPIC şirketinde çalışan işçiler, iş akitlerinin 11 Temmuz'da feshedileceği haberi üzerine bir kez daha eyleme geçti. 8 Temmuz gecesi Batman'da petrol arama kulesini işgal eden işçiler, işten çıkarmaların durdurulmasını ve iş güvencesi talep etti.

- Bartın'da HEMA işçilerinin 2 asgari ücret talebiyle devam ettirdikleri direniş, taleplerinin kabul edilmesi üzerine sona erdi.

- Türk Metal'den istifa ettikten sonra Birleşik Metal-İş'e üye olan Enpay işçilerinden 11'i işten atıldı.

- TPAO'ya bağlı taşeron TPIC şirketinde çalışan işçilerin direnişi, Batman'daki kitle örgütlerinin 12 Temmuzda arabuluculuk görevi üstlenmesi üzerine sona erdi.

AĞUSTOS

- Ankara'da CHP'li Çankaya Belediyesi'ne bağlı taşeron şirket Norm/Altaş'ta çöp toplama işinde çalışan 90 işçi işten çıkarıldı. Bunun üzerine işçiler direnişe geçti.

- Esenyurt'ta yapımı süren Ataklar Lojistik Park Alanı şantiyesinde işçiler iş durdurdu. Yaklaşık 200 işçi üç aydır ödenmeyen alacakları için 5 Ağustos'ta işbaşı yapmayarak çalışmayı durdurdu.

- Enpay fabrikasında Türk Metal'den istifa ederek Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye olan işçilerin fabrika önünde sürdürdükleri direnişi ortak kararla bitirdi.

- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde şeker ve çikolata üretimi yapan Hleks Gıda fabrikasında 7 işçi, Tek Gıda-İş'e üye oldukları için işten atıldı. İşçiler fabrika önünde direnişe geçti.

- Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Pamsan havalandırma fabrikasında çalışan 80 işçi alacakları için iş bıraktı.

- İzmir Yeni Foça Yolu üzerinde üretim yapan Kocaer Haddecilik fabrikasında, patronun bir işçiyi işten çıkarması üzerine işçiler üretimi durdurdu. İşçilerin büyük bölümünün iş durdurması üzerine patron geri adım atarak işçiyi geri aldı.

EYLÜL

- Hattat Holding'e ait HEMA A.Ş. maden ocaklarında, Genel Maden-İş Sendikası (GMİS) ile patron arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, Zonguldak Ereğli'de ve Bartın Amasra'da greve çıktı.

- TCDD'de Liman-İş ile yönetim arasında Nisan'dan ayında başlayan 26. dönem toplu iş sözleşmesi, görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine 3 Eylül'de çıkılan grev kısa sürdü. Grev, 4 saat sonra işçilerin taleplerinin büyük oranda kabul edilmesiyle sona erdi.

- Ankara Polatlı'da, Ortadoğu Rulman Sanayi'de (ORS) Ağustos sonundan bu yana direnişte olan işçiler, 10 Eylül'de yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanması üzerine yeniden işbaşı yaptı.

- İzmir Aliağa'da üretim yapan Sider Demir Çelik Fabrikası'nda, ücretlerini alamayan işçiler İzmir-Çanakkale yolunu trafiğe kapattı.

EKİM

- Ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına karşı sendikalaşan, bu kapsamda Petrol İş'e üye olan Kubilay Boya işçileri işten atıldı. İşten atılan dört işçi, işyeri önünde direnişe başladı.

- Genel-İş Sendikası'nin örgütlü olduğu CHP'li Kartal Belediyesi'nde, Kartursaş firmasında şoför olarak çalışan işçiler, sendikayla belediye arasında devam eden görüşmelerin tıkanması üzerine iş bıraktı.

- Yaklaşık 1000 işçinin çalıştığı Gamak'ta 800 üyesi olan Çelik-İş Sendikası, toplu sözleşme görüşmelerinde grup iyileştirmelerinde anlaşılamaması üzerine grev kararı alındı.

- Sivas Demir Çelik İşletmeleri'nde (SİDEMİR) işçiler, ücretlerinin ödenmesi talebiyle üretimi durdurdu.

- İşçilerin 175 gün süren mücadelesi ve uluslararası dayanışmanın yarattığı basıncın sonucu olarak SF DERİ'de anlaşma sağlandı.

- Türk Maden-İş Sendikası ile Çayeli Bakır İşlemeleri arasından süren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, işverenin sıfır zam dayatması üzerine tıkandı. Bunun üzerine fabrikada çalışan 320 işçi iş bıraktı.

- Tek Gıda-İş Sendikası"nın örgütlendiği İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Kent Ekmek Fabrikasında anlaşma sağlanamadığı için işçiler greve çıktı.

KASIM

- Şişecam yönetiminin 3 fabrikada toplam 200 işçiyi işten çıkarma planları karşısında uyarı eylemleri yapan Mersin Şişecam işçileri, 2 Kasım'da vardiya çıkışında işyerlerini terk etmeyerek direnişe başladı. Direnişin 4. gününde Kristal-İş Genel Merkezi Şişecam yönetimiyle görüşerek anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre Anadolu Cam'dan 65 gönüllü ve emekliliği gelmiş işçinin çıkarılmasına, Paşabahçe'de işten ayrılmaya gönüllü olan 35 işçinin değil 58 işçinin işten çıkarılmasına karar verildi. Kristal-İş Genel Merkezi'nin dayatmalarına karşı Şişecam işçileri direnişlerini sürdürdü.

- İstanbul Florya'da bulunan ve tül üretimi yapan Bayteks'te, işten atılan 7 arkadaşlarının işe iade edilmesi ve sigorta primlerinin gerçek ücretleri üzerinden yatırılması için 25 nakış işçisi 3 gün boyunca iş durdurdu.

- Petrol-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu Trelleborg fabrikasında çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı.

ARALIK

- Petrol-İş Gebze Şubesi ile Trelleborg arasında yürütülen 405 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanınca fabrikada grev kararı alındı. 25 Kasım'da başlayan grev, 7. gününde anlaşma sağlanmasıyla son buldu.

- Tez Koop-İş Sendikası Ankara 2 Nolu Şube üyesi 277 işçi, greve başladı.

- Dünyanın en büyük adliyesi denilerek inşa edilen Anadolu Adalet Sarayı çalışanı işçiler yaklaşık 3 aydır ücretlerini alamadıkları için iş bıraktı.

(öç)



Paylaş
Diğer başlıklar

EN ÇOK OKUNANLAR