Demirtaş: Yaşamını kaybeden arkadaşlarımız için mutlaka sandığa gitmeliyiz
İSTANBUL (DİHA) - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim sürecinin kendileri için çok sancılı geçtiğini belirterek, Suruç ve Ankara katliamını hatırlatarak seçmenlere, "Yaşamını kaybeden arkadaşlarımız için mutlaka sandığa gitmeliyiz" çağrısında bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, canlı yayına katılmak için gittiği Özgür Radyo'da basın mensuplarına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Seçim güvenliği konusunda çok titiz davrandıklarını belirten Demirtaş, sadece HDP'nin değil tüm partilerin oylarının korunması için çok hassas davranacaklarını söyledi. Türkiye'nin artık AKP'nin zorbalıklarını kaldıracak durumda olmadığını söyleyen Demirtaş, sadece 6 aylık geçiş döneminde bakıldığında bile AKP'nin geldiği durumunun ortada olduğunu söyledi.
'Toplum koalisyon ile nefes alacak'
Türkiye'de artık tek başına iktidar döneminin sona erdiğini vurgulayan Demirtaş, "Ülkemizde barış demokrasi isteyenler koalisyon döneminin başladığını görmeli. Bu Türkiye'ye nefes aldıracaktır. Bütün partilerin bir araya gelmesi topluma nefes alacaktır. Biz HDP olarak oylarımız arttırdığımızı ve arttıracağımızı düşünüyoruz. HDP 3. parti olarak mecliste olacaktır. Elbette bütün koalisyon görüşmelerine de ilkelerimiz çerçevesinde sorumluluk yükleneceğiz" dedi.
'Yaşamını kaybeden arkadaşlarımız için mutlaka sandığa gitmeliyiz'
Seçim sürecinin kendileri için çok sancılı geçtiğini belirten Demirtaş, Suruç ve Ankara katliamlarında onlarca insanın yaşamını kaybettiğini ve buna rağmen de Türkiye'de bir arada umudunun bitmediğini söyledi. Yaşamını kaybedenlerin çalışma arkadaşları olduklarını belirten Demirtaş, "Bizler barış içinde yaşamak için yaşamını kaybeden arkadaşlarımız için mutlaka sandığa gitmeliyiz. Barış talebini parlamentoya yansıtmak için bu seçim büyük bir fırsat. Bu hem barış iradesini yansıtmak hem de halkın kendi iradesini belirlemek açısından çok önemli" diye konuştu.
'Sandığa sahip çıkın' vurgusu
Türkiye'nin tek parti ile iktidarı ile yönetilmesine izin vermeyeceklerini belirten Demirtaş, Türkiye'yi artık halkın yöneteceğini söyledi. Türkiye'nin artık önemli bir kavşakta olduğunu söyleyen Demirtaş, "1 Kasım tarihi bir dönem. Kırılma yaratacaktır. Ülkemiz artık bir kavşakta bir yol ayrımındadır. Önümüzdeki bir kavşak var, ona geldik. Ya baskıcı diktatörlükle yönetilecek ya da Türkiye yol alacak, demokratik çözümlerden geçen bir şekilde yönetilecek. Vereceğimiz her oy, Türkiye'nin hangi yöne gideceğini belirleyecek, irade beyanı olacak, bütün yurttaşlarımızı sandığa sahip çıkmaya davet ediyorum" dedi.
'Bizce dünyanın en zengin cumhurbaşkanı'
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demirtaş, Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujica ile bir programlarının olup olmadığı yönündeki soruyu da, "Bizim kendisi ile programımız yok. Bizce dünyanın en zengin cumhurbaşkanı. En yoksul cumhurbaşkanlarından biri bizim ülkemizde yaşıyor. Merhamet fukarası, halk sevgisinden yoksun. Kendisi bizim ülkemizde yaşıyor. Dolayısı ile Mujica'nın en yoksulu değil en zengini olduğunu düşünüyorum" yanıtını verdi.
'Seçimde biraz daha muhalefet güçlenirse Türkiye nefes alır'
HDP'ye yönelik medya sansürünü de değerlendiren Demirtaş, medyadaki sansürü baş aktörünün Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirtti. Hiçbir konuda Davutoğlu'nun karar vermediğini belirten Demirtaş, Cumhurbaşkanı'ndan medyanın özgürleşmesi konusunda bir beklentisi olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisinin etrafındaki küçük bir kesim dışında herkesi düşman ve tehlikeli olarak gördüğünü belirten Demirtaş, "Seçimde biraz daha muhalefet güçlenirse cumhurbaşkanı yetkileri anayasal sınırlara çekilirse, Türkiye nefes alır. Çünkü eleştiri kabul etmiyor" dedi.
'Cumhurbaşkanı halka 150 metre uzaklıktan el sallayacak bir hale gelmiş'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sarayından halka el salladığı fotoğrafa ilişkin soruyu da yanıtlayan Demirtaş, "Dünkü fotoğrafta korkudan panik haline dönmüş bir adam gördüm. Aslında böyle bir lider değildi. İstanbul Belediye Başkanı iken yurttaşlarla kurduğu ilişki hiç böyle değildi. Şimdi de halka 150 metre uzaklıktan el sallayacak bir hale gelmiş. Kendisi bu durumdan çıkmak istiyorsa, biz de yapıcı davranırız. Tek adam zihniyetini sürdürürse ülkemiz adına halklarımız adına direneceğiz" diye yanıtladı.
'Seçimden bize acılar kaldı'
"HDP'ye seçimden ne kaldı?" yönündeki soruyu da Demirtaş, şu yanıtı verdi: "Seçimden bize acılar kaldı. Aslında dediğiniz gibi acılarla dolu bir seçim kampanyası var. Seçim öncesinde vekillerimiz, adaylarımız taziyeler cezalar morglar, hastanelerde, taziyelerde geçti. Neşeli bir seçim kampanyası geçirmedik. Ölen yaralanan insanların birçoğu temasta olduğumuz insanlardı, hepsinin yüreğini biliyorduk. Ülkelerini seven barış tutkunu, özgürlük tutkunu insanlardı. Kendi arkadaşlarımızı bizim katlettiğimiz noktasında hükümet propagandası var. İnsanlığını yitirtmişler. Ülkemizi bunlardan kurtarmak lazım hiçbir değerleri kalmamış. Koltuk ellerinden gitmesin diye kendi evlatlarını öldürecek duruma gelmişler. Partimizin oyunu arttırmak için umudu arttırmaya çalıştık bunu başardık mı? Oya yansır mı bilmiyorum. Ne kaldı geriye acı. Bütün insanlarda acının dramı kaldı. Bir öfke de var fırtına öncesi bir sessizlik gibi bir dönemdeyiz. Başbakan mitinglerinde de çok bir katılım yok. Hiçbir araştırma şirketi 7 Haziran'ı tahmin edemedi, bunu da tahmin edemiyorlar. Çok daha büyük sürpriz bir olacak."
(ek/za/avt)
