DİHA - Dicle Haber Ajansı

Seçim Gündemi

Akademisyenler: Türkiye ya özgürlük ya diktatörlük seçimi yapacak

 
30 Ekim
09:10 2015

ANKARA (DİHA) - Türkiye'nin baskı ve özgürlük arasında seçim yapacağına işaret eden akademisyenler, 7 Haziran seçim sonuçlarının değişmeyeceğine yönelik kanaatlerini paylaşmakla birlikte AKP'nin "iktidar oluncaya kadar seçim" dayatmasını baskıya dayalı bir strateji ile uygulandığına işaret etti. Prof. Doğu Ergil, "Eğer başarılı olurlarsa bu gün yaptıkları pervasızlıkları seçimden sonra sürdürecekler" sözleriyle AKP'yi işaret etti.

AKP'nin 7 Haziran'daki halk iradesini boşa çıkarak yeniden Türkiye'yi sandık başına götürdüğü 1 Kasım için geri sayım başladı. Aynı zamanda Kürtlere karşı savaş konseptini devreye sokan, muhalefeti sindirmek için canlı yayınlarla televizyonlara el koyan hükümet, katliamlar, saldırılar ve baskıyla seçimlerden sonra Türkiye halkına ne vaat ettiğini de göstermiş oldu. Seçimlere saatler kala, durumu değerlendiren akademisyenler, durumun değişmeyeceğini ancak AKP'nin kendisini başarılı görmesi halinde baskının bütün toplumsal kesimler üzerinde katmerli bir şekilde süreceğini söyledi.

HDP'nin başarısı gidişatın değişmesi için önemlidir

Prof. Dr. Fatmagül Berktay, seçim sonuçlarının 7 Haziran seçimlerinden farklı olmayacağını belirterek, "Ama bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun yani AKP iktidarının bu seçim sonuçlarını kabullenmesini bekliyorum" dedi. HDP'nin seçim sonuçlarında alacağı başarının önemine işaret eden Berktay, "HDP barajı geçecek ve geçmesi gerekiyor" diye konuştu. Berktay, seçmenleri de Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu siyasi kriz ve bunun çözümü için sandık başına gitmeye çağırarak, "Seçmenlerin gerçekten Türkiye'nin geleceğini göz önünde tutarak, daha özgür ve demokratik bir Türkiye için oy kullanmasını ve tercihini bu yönde yapmasını diliyorum" dedi.

'İktidarın bu kadar pervasızca kullanılmasına izin verilmeyecektir'

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Betül Yarar da, 7 Haziran seçimlerinden farklı bir sonuç beklemediğini belirterek, "Seçmenlerin tavrını değiştiren değil, tavırlarını netleştiren gelişmeler yaşandı. Seçmenler bir kez daha bu sonucun doğru olduğunu gördüler" dedi. Buna karşın katliamlarla topluma dayatılan seçimin seçmende belli bir "sessizlik" yarattığına işaret eden Yarar, "Ağır travmalar olmuş olabilir. Ama yine de seçim sandığına mutlaka gitmek ve demokratik haklarımızın çok tıkandığı bir dönemde elimizdeki araçlara sahip çıkmamız gerekiyor" diye konuştu. 7 Haziran seçimlerinin sonucunu değiştirmek için bir siyasi kriz yaratıldığına işaret eden Yarar, "Bu psikoloji vatandaşa geçti ve bunun bu seçim sonuçlarıyla mutlaka değişmesi gerekiyor" dedi. İktidarın 1 Kasım seçimlerinden sonra da, sonucun değişmemesi halinde buna direneceğini belirten Yarar, "Ancak ben uluslararası konjonktürün iktidarın bu şekilde pervasızca kullanılmasına izin vermeyeceğini düşünüyorum" diye konuştu. Yarar, bütün seçmenlerin sandık başına giderek kendi gelecekleri hakkında karar vermelerini ve yaşanan mevcut tabloyu topluma dayatılan savaş gerçeğini değiştirmeleri gerektiğini belirtti.

'Kazanıncaya kadar seçim stratejisi izliyor'

Akademisyen Ferhat Kentel, Türkiye açısından hiç bir seçimin huzurlu geçirmediğini belirterek, "Ama bugüne kadar yapılan hiç bir seçimde bu kadar gergin bir ortamda yaşandı, toplumun bu kadar parçalandığı cemaatlere bölündüğü bir seçim olmadı. Cemaatler diyorum çünkü Türkiye'nin dışarıdan görüntüsü Erdoğan ve ötekiler şeklinde bölünmüş bir görüntüdür" diye konuştu. Kentel, Erdoğan'ı kastederek, "Bir kişinin her şeyi tekeline aldığı bir seçim" yaşandığının altını çizdi ve "Bu seçimler çok anlamlı değil, çünkü o günden bu güne insanların tercihlerinde önemli bir değişiklik olmadı. İnsanlar zaten 7 Haziran'da iradelerini kullandılar. Bu iktidar tarafından kabul edilmedi" dedi. Erdoğan ve AKP'nin koalisyon olmaması için elinden gelen her şeyi yaptığını dile getiren Kentel, "Artan şiddetle tutturuncaya kadar seçim stratejisi izliyorlar. Beklentim, 7 Haziran oy oranlarını değişmemesi bu mantıkla yapılan bir seçimin sonucunun değişmeyeceğinin AKP içinde Erdoğan içinde görülmesi yönündedir. Yapılanların toplumu gerginliğe sokmaktan başka işe yaramadığının görülmesi gerekiyor" dedi.

'AKP kazanırsa daha pervasız hareket edecek'

Prof. Dr. Doğu Ergil, seçim sonuçlarından çok hükümetin seçimden önce yaptıklarının kendisini ilgilendirdiğini ve kaygılandırdığını belirterek, "Arkasında parlamento denetimi de olmayan bir hükümetin bu kadar pervasızca muhalefete saldırması, hukuk, insaf ve vicdan ölçülerine hiç riaayet etmemesi, bunları ayaklar altına almasıdır" diye konuştu. "Bu seçim siyasal programların yarışmasından çok bir iktidar ve tahakküm arzusunu dayatma seçimidir" diyen Ergil, şöyle konuştu: "Toplumun bütün farklılıklarını kucaklamak isteyen bir hükümet kendisinden olmadığına inandığı kesimleri pervasızca karşısına almaz. Bu siyasetin doğasına aykırı. Siyaset bütün farklılıkları bir arada çatıştırmadan barındırmanın bir yoludur. Beni seçim sonuçlarından daha fazla beni ilgilendiren şey hükümetin seçimden sonra neler yapabileceğinin de uçlarını veren bu pervasızlığıdır. Seçim gibi son derece hassas bir süreçte bunları yapmaktan çekinmeyen, iktidar araçlarını ele geçiren bir parti eğer seçimden istediği sonucu alırsa, bunları daha pervasızca sürdürür. Kimin ne kadar oy alacağı nasıl bir hükümet formülü olacağı değil önemli olan, önemli olan bütün bunları dışlayan kendisi için herkesi dışında bırakan bir iktidar anlayışıdır. Eğer AKP iktidarı devam ederse, bugün yaşananlar seçimden sonra daha katmerli bir şekilde sürdürecektir. Oysa siyaset akıl gerektiren bir olgudur. Bu yüzden yurttaşların sandık başına giderken, akılları ve geleceklerini düşünerek hareket etmeleri gerekiyor."

(kk/avt)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR