DİHA - Dicle Haber Ajansı

İZMİR (DİHA) - İzmir'de yaşayan Mardinli yurttaşlarla bir araya gelen Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, 1 Kasım seçimlerinin sistemi değiştirmeye yönelik bir hamle olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Bir var olma ve sistemi değiştirmeye yönelik hamle olarak görmek lazım. 1 Kasım'da alınacak sonuçlar bunların iktidarına son verirlerse barış da gelecek kardeşlikte gelecek" ifadesinde bulundu.

HDP'nin seçim çalışmalarına destek vermek için İzmir'e gelen Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık, kentte yaşayan Mardinliler ile bir araya geldi. İzmir Mardinliler Federasyonu binasında düzenlenen halk toplantısına yurttaşların yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Adayı Mülkiye Birtane ile HDP İzmir İl Eşbaşkanı Dilek Aykan da katıldı.

Toplantıda konuşan Türk, Kürt halkının verdiği mücadele ile Ortadoğu'da önemli bir noktaya geldiğini hatırlattı. Söz konusu mücadelenin yalnızca Kürt halkı için değil tüm halklar için verildiğini ifade eden Türk, Türkiye'de de Kürtsüz siyaset olmayacağını vurgulayarak, "Bu mücadele yalnızca Kürtlere özgürlük getirmeyecek, tüm halklara bunu sağlayacak. Bizim barış ve demokrasi mücadelemizden rahatsız olanlar var. Kürtlerin kendi statülerini sağlamasını engellemeye çalışan güçler bugün devreye girmiştir. Ancak 7 Haziran'da halkımızın verdiği cevap Türkiye'de Kürtsüz bir siyaset olmayacağını göstermiştir" dedi.

'Tekçilik üzerine inşa edilmiş bir siyaset var'

AKP'nin iktidarını sürdürebilmek için HDP'yi baraj altında bırakmaya çalıştığını söyleyen Türk, "Kürtlerin bu mücadelesinden iktidar ve devletin rahatsız olduğunu görüyoruz. Ayakta kalmalarının tek çaresinin Kürtlerin baraj altında kalmasına inanıyor. Bugün Kürtlerin siyasetinin parlamentoya girmemesi için adete bir seferberlik ilan etmiştir. Çünkü tekçilik üzerine inşa edilmiş bir siyaset var. Bu oyunu bozan Kürtler olduğu içinde Kürtler hedef haline getirilmiştir. Kürtler bu ülkede halkların kardeşliğini savunuyor. Kürtler emekçilerden yana tüm halklarla dayanışma içinde demokrasiyi oluşturmak için çaba gösteriyor. Yani Kürtler özgür olmadan ne Türk halkı ne Aleviler ne de farklı inançlar özgür olabilir" diye konuştu.

'Seçimi sitemi değiştirmeye yönelik bir hamle olarak görmek lazım'

Ortadoğu'da bir değişim talebinin söz konusu olduğunu ve Kürtlerin bu değişimin önemli aktörlerinden biri olduğunu söyleyen Türk, verilen mücadelenin mevki ve makam için değil demokratik bir geleceği oluşturmak için verildiğini söyledi. Meselenin parlemento olmadığını; ancak 1 Kasım seçimlerini sistemi değiştirmeye yönelik bir hamle olarak gördüklerini kaydeden Türk, "Bizim meselemiz parlemento değil. Ancak 7 Haziran'da aldığımız başarıyı biz güçlü hale getiremezsek bu savaş politikaları ile Kürtleri sindireceklerine inanacaklar ve Kürtlerin üzerine halkların üzerine gelecekler. Bu nedenle 1 Kasım seçimleri çok önemlidir. Bir var olma ve sistemi değiştirmeye yönelik bir hamle olarak görmek lazım. Kürtler'in 1 Kasım'da alacakları sonuçlar bunların iktidarına son verirlerse barış da gelecek kardeşlikte gelecek. Bunlar son çırpınışlarıdır" ifadesinde bulundu.

'Bunun adı faşizmdir'

AKP'nin yürüttüğü politikanın yalnızca Kürtleri değil tüm ezilen ve ötekileştirilenleri incittiğini ifade eden Türk, "Burada yürüttükleri politika yalnızca Kürtleri inciten bir politika değil tüm emekçileri halkları incitmektedir. Bugün Türkiye'ye baktığınızda üniversitelere hayat hakkı yok. Yargıyı istedikleri gibi dizayn etmeye çalışıyorlar. STK'leri, medyayı susturmak ya da kendi lehine çevirmek için ağır baskıları gerçekleştiriyorlar. Bunun ismi faşizmdir başka bir şey değil. Bugün yürütülen siyaset budur. Faşist diktatörlüktür. Bizim karşı çıkmamız gereken budur. Bu halk gerçekten bir çok şeyi değiştirebilecek iradeye sahiptir. Yeter ki birbirimizi anlayalım birbirimize destek verelim. Bu zulümden kurtulalım onları mahkum edelim. Ortadoğu halklarının geleceğini güvence altına alacak bir duruşu gösterelim" diye konuştu.

'Bunların korkusu halkların birlikteliği'

Ardından konuşan Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sakık ise olağanüstü bir süreçten geçildiğini ifade ederek, 1 Kasım seçimleri yaklaşırken bölgede 1990'ları aratmayan baskıların yaşandığını söyledi. Valilerin ve kaymakamların AKP il başkanı gibi çalıştığını söyleyen Sakık, HDP'nin politikalarından korktuklarını söyledi. Sakık, şöyle devam etti: "Bunların korkusu HDP'nin parlementoda oluşturduğu Türkiye halkları buluşturmak. Çünkü Rojava'daki oluşumda HDP'nin bir versiyonuydu. Bundan korktular. Ancak korkunun ecele faydası yok. Ekin Wan'ı çırılçıplak edip bütün fotoğraflarını medya ile paylaştılar. Mezarlıklarımızı bombaladılar. Soruyorum dünyanın hangi ülkesinde ölüye bu kadar saygısızlık vardır. Sonra diyorsunuz ki bu ülkeyi bölecekler. İzmir'den söylüyorum. Biz size bu ülkeyi böldürmeyeceğiz. HDP bu ülkenin teminatıdır. Bütün halklar buluşmuştur."

(cb/ns)