'7 Haziran'da yarım bıraktığımızı işi 1 Kasım'da tamamlayacağız'
HATAY (DİHA) - Hatay Samandağ'da halkla buluşan HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, ülkeyi dikta ile yönetmek isteyen, aklını yitirmiş bir iktidarla karşı karşıya olduklarını belirterek, "7 Haziran seçimlerinde bu heveslerini kursaklarında bıraktık. Halkların desteğiyle onları geriletmeyi başardık. 1 Kasım'da gitmeleri için halkların desteğine daha fazla ihtiyacımız var. 7 Haziran'da yarım bıraktığımız işi, 1 Kasım'da tamlayacağız" dedi.
1 Kasım seçim turuna Hatay ile devam eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, kahvaltıda halkla buluştu. Samandağ ilçesindeki kahvaltılı buluşmaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenleri, Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin aileleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. "İnadına HDP inadına barış", "Seni yine başkan yaptırmayacağız" ve "Jin jiyan azadi" pankartlarının asıldığı salonda kenttin adaylarından sonra konuşan Yüksekdağ, Türkiye'in çok önemli bir süreçten geçtiğini söyledi.
'7 Haziran'da yarım bıraktığımız işi tamamlayacağız'
Yüksekdağ, halkların kendi tarihlerini yazarken çok ciddi saldırılar altında olduğunu belirtti. 13 yıllık AKP iktidarı boyunca Türkiye'nin halklar hapishanesine çevrildiğini belirten Yüksekdağ, 21. yüzyılda ülkeyi diktayla yönetmek isteyen, aklını yitirmiş bir iktidarla karşı karşıya olduklarını kaydetti. Yüksekdağ, "7 Haziran seçimleri ile birlikte bu heveslerini kursaklarında bıraktık. Halkların desteği ile onları geriletmeyi başardık. Ancak bu yetmez, 7 Haziran'da gerilettiğimiz bu gücü 1 Kasım seçimleriyle yok etmemiz gerekiyor. 1 Kasım seçimlerinde gitmeleri için halkların desteğine daha fazla ihtiyacımız var. 7 Haziran seçimlerinde yarım bıraktığımız işi 1 Kasım da tamlayacağız" diye konuştu.
'Suçumuz onları diktatör yapmamak'
13 yıllık AKP iktidarı karşısında güçlü bir muhalefet olmadığını ve "Muhalefet yapıyorum" diyenlerin hiçbir şey yapmadığını aktaran Yüksekdağ, AKP iktidarının karşısında güçlü bir muhalefet görmediği için hanedanlık kurmak kadar pervasızlaştığını ifade etti. 7 Haziran seçimlerinden önce AKP yetkililerinin "HDP barajı geçemezse kaos çıkarır" dediklerini hatırlatan Yüksekdağ, HDP barajı geçtikten sonra AKP ülkeyi iç savaşa sürüklediğini ve bunu da tek başına iktidar olmadığı için yaptığını kaydetti. 13 yıllık AKP iktidarı ilk kez karşısında güçlü bir halk muhalefeti gördüğünü bu yüzden HDP'ye yönelik saldırıların yoğunlaştığını belirten Yüksekdağ, "Bizim suçumuz onları diktatör yapmamak ve biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Halkların demokratik iktidarını inşa etmek için yeniden seçime giriyoruz" diye belirtti.
'Seçim için pişman olacaklar'
Türkiye'ye dayatılan seçimi kendilerinin istemediğini sözlerine ekleyen Yüksekdağ, "Bize dayattıkları bu seçim için pişman olacaklar. 7 Haziran seçimlerinde aldıkları sonuçtan daha kötü bir sonuç alacaklar" dedi. 1 Kasım tarihinde AKP'nin istediği sonuçların çıkması halinde ülkenin daha derin bir savaşa sürükleneceğini söyleyen Yüksekdağ, "7 Haziran'da halkı kaosla tehdit edenler, kaos çıkardı ve 400 vekil için 5 ayda 500 insanın canına kıydılar. Böyle gözü dönmüş çılgın bir iktidar var karşımızda" diye konuştu.
'Cinayetler DAİŞ eliyle yapılıyor'
"1 Kasım seçimlerini AKP'nin kazanması halinde Suriye'yi işgale girişecekler" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Davutoğlu'nun stratejik derinliği Suriye halklarını kan denizinde boğmaktır. Bunu yaparken DAİŞ ve El Nusra gibi çetelerin taşeronluğunda canice bir savaş yürütüyorlar. Rojava'da YPG ve YPJ güçleri DAİŞ barbarlarını etkisiz hale getirdi. DAİŞ sadece Suriye'de değil aynı zamanda Saray ve AKP'nin aklında, fikrinde ve icraatında varlığını koruyor. Suruç'ta 33, Ankara'da 102 yurttaşı katlettiler. Rojava'da direniş hareketi karşısında yenilgiye uğrayan DAİŞ, AKP desteğiyle Türkiye'de katliamlar yapıyor. Saray ve AKP'nin açıkça yapmadığı cinayetleri DAİŞ eliyle yapıyor."
'Setlerin hiçbir hükmü kalmadı'
Tehlikenin farkında olduklarını kaydeden Yüksekdağ, şunları söyledi: "AKP iktidardan uzaklaştırılmazsa ülke hem içerde hem de dışarıda savaşa gidecek. İçeride hakları birbirine düşman ettirerek iç savaşı çıkarmaya çalışacak, dışarıda ise başta Suriye olmak üzere çeteleri besleyerek daha fazla savaşı kışkırtacak. İktidarın bu kirli savaşına karşı halkların iradesini sonuna kadar savunacağız. Nasıl ki onların faşist barajını yok ettiysek, bu saldırılara karşı halkların önüne kurdukları bütün setleri bir bir yıkacağız ve setlerin hiçbir hükmünün olmadığını onlara göstereceğiz."
'Gün zulme karşı direnme günüdür'
Türkiye halklarının HDP ile kendi geleceğini belirleyeceğini söyleyen Yüksekdağ, "Biz halkların geleceğiyiz. Bu köhnemiş düzene karşı tek alternatif biziz. 100 yıl önce Ortadoğu da sınırlar yeniden çizilirken, halkla yok sayıldı. Aradan 100 yıl geçti ve Ortadoğu sınırları yeniden çiziliyor. Bu gerçeği iyi biliyoruz ama bunu değiştirmemiz lazım ve kendi tarihimizi kendimiz yazmalıyız. Egemen devletin yazmasına izin vermeyeceğiz artık bu kalemi halklar eline aldı. Gün halkların zulme karşı direnme günüdür. Gün demokrasi ve barışın bayrağı ile Hüseyin direnişin yeniden diriltilmesi günüdür" diyerek, konuşmasını sonlandırdı.
(eal/rp)