'Özyönetim Kürtlerin ne kadar ihtiyacı ise Türklerin de ihtiyacı'
MUĞLA (DİHA) - Muğla'da seçim çalışması yaparken kendisine sıklıkla özyönetimin ne olduğunun sorulduğuna dikkat çeken Muğla HDP Milletvekili Adayı Hürriyet Karadeniz, "Muğla'da 25 bin metrekarelik plan çıktı. Bu plana göre, nerede otel yapılacak, neresi turizm alanı, neresi tarım alanı olacağı Ankara'da karara bağlandı ve buraya gönderildi. Buranın gerçekliğine asla uyuşmayan bir plan. İşte tam da bu nedenle biz yerinden yönetim diyoruz. Mahallelerde kurulan meclisler, kendi sorunlarını kendileri çözecek. Özyönetim Kürtlerin ne kadar ihtiyacı ise Türklerin de ihtiyacıdır" dedi.
HDP'nin seçim çalışmasına yoğunluk verdiği kentlerden bir tanesi de Muğla. Yıllarca CHP'nin kalesi olarak bilinen Muğla'da son dönemde AKP'nin rant politikaları sonucu yeşil alanlar bir bir yok ediliyor. AKP'nin rant politikasına karşı CHP'lilerin ilgisiz kaldığını düşünen yurttaşlar ise, çareyi HDP'de buluyor. Seçim çalışmalarını mahalle mahalle, ev ev dolaşarak yapan HDP Muğla Milletvekili Adayı Hürriyet Karadeniz, HDP'ye yoğun ilgi olduğunu, Muğla'da yaşayan hakların bugüne kadar Muğla'yı yöneten partilerde istediğini bulamadığı için yönünü HDP'ye çevirdiğini söyledi.
'Ülkede barışı örecek tek parti HDP'
"Muğla'dan Mardin'e, Bodrum'dan Datça'dan Cizre'ye barışı örmemiz gerekiyor" diyen Karadeniz, ülkede barışı örecek tek partinin HDP olduğunu, diğer partilerin ise her zaman ülkeyi kaosa sürüklediğini belirtti. Türkiye'nin çok kimlikli ve çok uluslu olduğuna dikkat çeken Karadeniz, "Bu nedenle bu toprakların bütün renklerine eşit davranılması gerekiyor. Anayasal eşitlik olmalıdır. Bu renkler soldurulmamalıdır. Bunu söyleyen şu an tek parti HDP'dir" dedi.
'Batıdan bir çığlığın yükselmesi gerekiyor'
AKP'nin politikalarıyla devreye sokulan savaşı durduracak tek partinin HDP olduğunu söyleyen Karadeniz, "Ben bir Türküm batıdan bir çığlığın yükselmesi gerekiyor. Barış çığlığının yükselmesi gerekiyor. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki Cizre'deki, Silvan'daki görüntülere bakıyoruz. Sanki oralar işgal edilmiş gibi. Buna sessiz kalamayız. Buna sessiz kalırsak bu ülkede birlikte yaşayamayız. Bu ülkede farklıların bir arada yaşaması için HDP önemli bir rol üstleniyor" şeklinde konuştu.
'Özyönetim doğunun ne kadar ihtiyacı ise batının da o kadar ihtiyacıdır'
Muğla'da seçim çalışması yaparken kendisine sıklıkla özyönetimin ne olduğunun sorulduğuna dikkat çeken Karadeniz, AKP'nin algısıyla özyönetim ya da yerinden yönetim kavramlarının bölünme ile eş değer olarak yansıtıldığını söyledi. Özyönetimin önemini verdiği örnekle açıklayan Karadeniz, "Datça'da belediye başkanı 2 ay önce istifa etti. İstifa gerekçesinde de 'Benim hiçbir yetkim yok' dedi. Belediye başkanının o ilçeyi yönetecek hiçbir yetkisi yok. Kendi bütçesini hazırlayamıyor. Nereye ne yapılacağına o kararı veremiyor. Ama sorumluluk hep onun üzerinde. Dolaysıyla özyönetim dediğimiz şey, doğunun ne kadar ihtiyacı ise batının da o kadar ihtiyacıdır. Muğla'da 25 bin metrekarelik plan çıktı. Bu plana göre, nerede otel yapılacak, neresi turizm alanı, neresi tarım alanı olacağını Ankara'da karara bağlandı ve buraya gönderildi. Buranın gerçekliğine asla uyuşmayan bir plan işte tam da bu nedenle biz yerinden yönetim diyoruz. Mahallelerde kurulan meclisler, kendi sorunlarını kendileri çözecek. Bunu biz söylediğimiz için ön yargıyla yaklaşıyorlar, aslında bizim öz yönetim dediğimiz şey katılımcı demokrasinin adıdır. Bu Kürtlerin ne kadar ihtiyacı ise Türklerin de ihtiyacıdır" dedi.
'Umudu büyütelim'
Adaylardan Ayla Ableyla ise, 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin bir umut olduğunu gösterdiklerini, 1 Kasım'da ise bu umudu büyütme çağrısında bulundu. AKP eliyle yürütülen savaşa da değinen Ableyla, bugün herkesin kimlerin savaşla iktidarını yürüttüğünün artık açığa çıktığını ve bu nedenle 1 Kasım'da barış için oyların HDP'ye verilmesi çağrısında bulundu.
(sç/rp)
