'AKP'nin derdi demokratik eğitimi bitirmek' 2016-10-19 09:00:51 İSTANBUL (DİHA) - Türkiye'nin en köklü okullarını "Proje Okul" adıyla dönüştürülmesine tepki gösteren İstanbul Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Turgut Yokuş, "AKP'nin derdi laik, bilimsel, demokratik eğitimi bitirmek" olduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2014'ün Mart ayında çıkarılan bir yasayla, aralarında İstanbul Erkek, Vefa, Kabataş Erkek, Kadıköy Anadolu, Cağaloğlu Anadolu, Hüseyin Avni Sözen, Çankaya Fen, Ankara Atatürk, İzmir Cahit Kora ve Bornova Anadolu Lisesi'ni de kapsayan 170 köklü liseyi "proje okul" ilan ederek dönüştürmeye karar verdi. Geçtiğimiz yılın Eylül ayının başında yayımlanan yönetmelik ile de aynı okulda 8 yılını tamamlayan öğretmenlerin tayini gündeme gelmiş ve 2015-2016 eğitim yılı kapanırken, bin 187 öğretmen başka okullara sürgün edilmişti. Lise öğrencileri ise, ardarda bildiri yayınlayarak "proje okul" uygulamasını protesto etmişti. “Proje okul”larının anlamı ve amacına ilişkin konuşan İstanbul Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Turgut Yokuş, 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte AKP'nin eğitimi yeniden dizayn ettiğimi ve bu şekilde Türkiye'yi yeniden biçimlendirmek istediğini söyledi. Bu eğitim sistemiyle birlikte dinselleştirme ve ticarileşmenin büyük mesafe kat ettiğini dile getiren Yokuş, “Proje Okul”lara Türkiye'nin en seçkin okullarının eklenmeye devam edildiğini ifade etti. 'Öğretmenler bu okullara sınavla girdi' Yokuş, okulların neden “proje okul” olarak adlandırdıklarını kendilerinin de bilgi sahibi olmadıklarını vurgulayarak şunları söyledi: "Proje okul olarak ilan edilen okullara baktığınızda Türkiye'nin yüzde birlik, yüzde ikilik dilimlere giren en başarılı, en kabiliyetli öğrencilerin gittiği yerler. Aynı zaman da belirli kriterlere sahip olan okullar. Öğretmenler bu okullara sınavla girdi. İngilizce yeterlilik kriteri vardı, 5 yıl meslek tecrübesi isteniyordu. Şimdi bütün bunlar rafa kaldırıldı. Sadece 4 yıl bir öğretmenlik geçmişi varsa, 'Proje Okulu' unda görev alabilir." 'Baskıyla Kutlu Doğum haftası kutlanıldı' Proje okul kapsamına giren okullarda her öğretmenin görev alamayacağını kaydeden Yokuş, "Bu okulların her birinin kendi içerisinde çok güzel üretimleri vardır. Örneğin Kadıköy Anadolu Lisesi'nde her yıl İngilizce münazaraları vardı. Perküsyon dersleri, tiyatro kulüpleri, Martı adında dergileri vardı. Ama maalesef bunlar, okul yönetiminin, İlçe Milli Eğitim, İl Milli Eğitimin beraber el ele vererek bütün bunları peyderpey süreçten kaldırdığını görüyoruz. Bütün bunlarla beraber ilk defa Kadıköy Anadolu Lisesi'nde zorla, baskıyla 'Kutlu Doğum haftası' kutlanılmaya çalışıldı" diye belirtti. 'Politik bir kurguları var' AKP iktidarının okulları itibarsızlaştırmaya çalıştığını, kendi arka bahçesine çevirmek istediğini de sözlerine ekleyen Yokuş, şöyle devam etti: "Bunun için de bu okulları MEB'e bağladılar. Okul müdürlerinden, müdür yardımcılarına kadar başlayıp atamalarını yaptılar. Şimdi sıra öğretmenlerde. Proje okullarında şu an var olan arkadaşlarımızın AKP'nin siyasal politik ihtiyaçlarını karşılamayacaklarını bildikleri için bu öğretmen arkadaşlarımızı gönderip, kendi siyasal politik ihtiyaçlarını gerçekleştirebilecek arka bahçelerine çevirip, bu politik ihtiyaçlarını giderme üzerinden kurguları var. Bütün çırpınışları bu yüzden. Neden buna ihtiyaç duyuldu? Bunun açılamasını yapamıyorlar." 'Amaç farklı’ Yokuş, proje okullarına ilişkin son olarak şunları söyledi: "Türkiye'nin en zeki, parlak beyinlerini atadıkları öğretmenler ve okul yönetimi ile beraber o pırıl pırıl çocukların beyinlerini kendi ihtiyaçları çerçevesinde yoğurmak istiyorlar. Bütün dertleri bu. Diğer okulları niye bu seviyeye getirmeye çalışmıyorsunuz? Kars Digor'da niye böyle bir proje okul açmıyorsunuz ya da Dudullu'da Sutanbeyli'de neden böyle bir okul açma, bu okullarda eğitimin niteliğini arttırma gibi bir girişiminiz yok? Demek ki sizin derdiniz başka. Çok net altını çizmekte fayda var. Bakanlığın eğitim politikasındaki kamuoyuna, halka yansıyan şudur? Eğitimin niteliği ve kalitesi ile ilgili bir sorunları yok. Tek dertleri; laik, bilimsel, demokratik eğitimi bitirmek. Dini referanslarla bu çerçevede eğitimle beraber Türkiye'yi 20 yıl sonra çok karanlık bir döneme gireceğini ön gören bir durumla karşı karşıyayız." 'Gidişattan rahatsız olanlar ses çıkarmalı' Müdahale edilmediği takdirde Türkiye'nin karanlığa doğru sürükleneceğinin altını çizen Yokuş, "Bu gidişattan rahatsız olan kesimlerin bir araya gelip çok güçlü bir ses çıkarması gerekiyor. Biz Eğitim-Sen olarak üzerimize düşeni yapıp halkı aydınlatmaya çalışıyoruz. Velilerle, öğrencilerle beraber 'bu süreci püskürte biliriz'in derdi içindeyiz" dedi. (yak/za/sd)