AKP hükümeti Cizîr'de neyi gizliyor? 2016-10-18 09:02:05 AMED (DİHA) - Cizîr'de incelemelerde bulunan İsviçre Yeşiller Partisi Parlemento Grup Başkanı Baltthasar Glattli çarpıcı tespitlerde bulundu. Glattli, "Türkiye hükümeti Cizre'de yaşananları saklamaya çalışıyor ve stratejik olarak Kürtleri yaşam alanlarından koparıp göçe zorluyor" dedi. İsviçre Yeşiller Partisi Parlemento Grup Başkanı Baltthasar Glattli, Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan hak ihlallerini yerinde gözlem ve inceleme yapmak için bölgeye ziyaret gerçekleştirdi. Glattli, Kürdistan'da yasaklarla birlikte yaşanan katilam ve yıkımlarla insanların yaşam alanlarından zorla göçe maruz bırakılması yönünde gelen haberler doğrultusunda bu ziyareti gerçekleştirdiğini belirtti. Glattli, Şirnex'in (Şırnak) Cizîr (Cizre) ilçesinde yaptığı inceleme ve gözlemler sonucunda ajansımıza önemli değerlendirmelerde bulundu HDP Şirnex Milletvekili Faysal Sarıyıldız Birleşmiş Milletler'e (BM) Cizîr katliamının delillerini sunmaya hazır olduklarını söyleyerek yaşananlara dair bilgi ve belgeleri paylaşmıştı. Sarıyıldız'ın, Cizîr'de 79 gün süren yasak boyunca 24'ü çocuk toplam 257 insanın bodrumlarda yakılarak katledildiği verdiği bilgiler arasında. Glattli özellikle bu bilgiler doğrultusunda Cizîr'de incelemelerde bulundu. Bu incelemeler sonucu ilk gözlemlerini paylaşan Glattli, parlamenter olarak ilk defa güvenlik gerekçesiyle bu kadar yoğun polis tarafından karşılanmasını ironiyle karşıladığını belirtti. Glattli "Her 50 metrede arama noktası var ve polisler sürekli bizi gözetliyor ve arkamızdan geliyordu. Bu bile başlı başına bir hak ihlalidir" diye konuştu. Cizîr'de inceleme ve gözlem yapma girişimi engellendi Cizîr'de yaşanan hak ihlallerine ilişkin ilk olarak Cizîr Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret'le görüştüklerini belirten Glattli, yıkımların yaşandığı mahalleleri ve bu mahallelerden göç edip çadırlarda yaşayan yurttaşları ziyaret etme girişimlerinin, hükümet ve vali tarafından engellendiğini söyledi. Glattli, "Kumçatı'da çadır bölgesini gezmek istedik fakat oraya gittiğimizde operasyon var diyerek bizi almadılar. Ama bizden önce ve bizden sonra giden arabaların geçişine izin verdiklerini gördük. Biz özellikle engellendik ayrıca yıkımın yaşandığı mahallelerden sadece Nur mahallesini gezebildik" dedi. 'Devlet Cizîr'de yaşananları saklamaya çalışıyor' Glattli, Cizîr'de yaptığı inceleme sonrasında iki çarpıcı tespitte bulundu. Bunlardan birincisi; sürekli polislerin kendilerini izlemesi ve baskı uygulaması ile valiliğin yıkımın yapıldığı mahallelere girmelerine izin vermemesi ve çadır kentlerin ziyaret edilip halkla temas kurmalarının engellenmek istenmesi sonucunda, Türkiye hükümetinin Cizîr'de yaşananları gizlemeye, üstünü örtbas etmeye çalıştığını belirtti. "Kürtler stratejik olarak göçe zorlanıyor" İkinci tespit olarak ise Cizîr halkının yaşam alanlarını terketmek istemediklerini fakat devletin stratejik olarak Kürtleri köklerinden, yaşam alanlarından koparmaya çalışarak göçe zorladığı yönünde. Glattli, "Belediye, buradaki halka barınma konusunda yardım etmek istiyor ve bu yönde çalışmaları ve projeleri var fakat bu çalışmalar bilinçli olarak hükümet tarafından engelleniyor. Bu durum mevcut hükümetin Kürtlere yönelik geliştirdiği göçertme politikasını ortaya koyuyor ayrıca sağlam evlerin bile yıkılması bunun somut örneği" dedi. Genel olarak ciddi hak ihlallerinin olduğunu ve şu an bile orada yaşayan insanların ciddi baskılar altında olduğu ve devletin sağlam evleri bile yıkarak karşılığında hiçbir adım atmaması yönünde tespitler yapan Glattli, Cizîr'de hükümetin bazı komisyonların ve uluslararası kuruluşların gözlem yapmalarına izin vermediğini, dolayısıyla bu ziyaretin önemli ölçüde gecikmiş bir ziyaret olduğunu belirtti. Kürtlerin yaşadığı bu sürecin daha çok dikkate alınması gerektiğini ve bunu kamuoyuna yansıtmanın kendisine vazife olduğunu söyleyen Glattli, bu yönlü çalışmalarının olacağını söyledi. Glattli, "Kürtlerin ayrıcalıklı bir durumda baskı altnıda olamalarına karşı hükümetimizin girişimlerde bulunmasını isteyeceğim. Kürtlerin yaşadıklarını tüm kamuoyuna, hükümetimize açık ve yoğun bir şekilde aktarmayı hedefliyorum" diyerek farklı din, dil, ırk ve politik görüşlere rağmen ortak bir şekilde barışçı bir ortamda yaşanabileceğine inandığını söyledi. (dy-ao/cd)