Diaz: Kolombiya barışına yoksullar evet, zenginler hayır dedi 2016-10-15 14:01:10 İSTANBUL (DİHA) - İstanbul'da devam eden "Barış süreçlerini canlandırmak: Kolombiya, Filipinler, Endonezya" konferansının konuşmacılarından biri olan Kolombiya Adalet Bakanlığı Geçiş Dönemi Adaleti Bölümü Direktörü Catalina Diaz, savaştan etkilenenlerin, yoksul yurttaşların referandumda 'evet', zenginlerin yaşadığı bölgelerde ise yoğunlukta 'hayır' oyununun çıktığını dile getirdi. Sabancı Üniversitesi, TESEV ve Frederich Ebert Stiftung Derneği ortaklığında İstanbul'da organize edilen "Barış süreçlerini canlandırmak: Kolombiya, Filipin, Endonezya" konulu konferans, ikinci gününde Kolombiya Barış Süreci'nin tartışılması ile devam etti. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı oturumun moderatörlüğünü Doç. Dr. Esra Çuhadar yaparken, konuşmacı olarak ise Kolombiya Adalet Bakanlığı Geçiş Dönemi Adaleti Bölümü Direktörü Catalina Diaz, Diasporadaki Kolombiyalı Kadınların Hakikat, Hafıza ve Uzlaşma Komisyonu Koordinatörü Helga Flamtermesky, Birleşik Krallık ve Kolombiya Barış Anlaşması Referandumu Danışmanı Quintin Oliver ile Uzlaşma Olanakları Organizasyonu Filipinler ve Kolombiya Programları Direktörü Kristian Herbolzheimer yer aldı. 'Silahla değil, kelimelerle savaşacaklarını söylediler' Oturumun ilk konuşmacısı olan Kolombiya Adalet Bakanlığı Geçiş Dönemi Adaleti Bölümü Direktörü Catalina Diaz, Kolombiya'daki barış sürecinin yürütülmesi konusunda Havana Barış Süreci'nden oldukça faydalandıklarını ifade eti. "İki tarafın ateşkesine karar verildi. Marksist, Komünist gerillalar bir araya geldi ve güçlenmişlerdi. Ancak bu anlaşma ile silahla değil, kelimelerle savaşacaklarını söylediler" diyen Diaz, ancak 2 Ekim'deki referandumda bunun sonuçlarına ulaşamadıklarını kaydetti. Kolombiya Barış Anlaşması'nın imzalanmasının çok duygusal ve büyük bir anlam ifade ettiğini belirten Diaz, "Herkes o gün anı duyguyu paylaşıyordu, çünkü o gün barışıyorduk. O gün çektiğim bir bayrak vardı, her renk var o bayrakta, ama beyaz renk de o gün eklendi" dedi. 'Devlet ve FARC askeri başarılar elde edemeyeceğini anladı' 1984'den günümüze her devlet başkanının yeni bir barış sürecini başlatmak istediğini ve 6 defa müzakerelerin yapıldığını dile getiren Diaz, son müzakere sürecinin farklı olmasının nedeninin ise askeri alanındaki düzenlemelerden kaynaklı olduğunu vurguladı. Diaz, hem devletin hem de FARC'ın bu düzenlemelerle askeri başarılar elde edemeyeceğini anladığını ifade etti. 'Görüşmelerde kadınların yer alması çok etkili oldu' Diaz, yapılan barış görüşmelerinde kadınların üstlendiği rol üzerinde de durdu. Resmi görüşmelere katılan delegasyonun içerisinde kadınların olduğunu, yine alt kadın komisyonları kurulduğunu aktaran Diaz, kadınların görüşmelerde yer almasının çok etkili olduğunun altını çizdi. Yoksullar 'evet', zenginler 'hayır' dedi Yapılan referandumun sonuçlarına da değinen Diaz, savaştan etkilenenlerin, yoksul yurttaşların referandumda 'evet', zenginlerin yaşadığı bölgelerde ise yoğunlukta 'hayır' oyununun çıktığını dile getirdi. 'Kadınlar görüşmelerde belirleyici olarak yer almalıydı' Diasporadaki Kolombiyali Kadınların Hakikat, Hafıza ve Uzlaşma Komisyonu Koordinatörü Helga Flamtermesky ise, konuşmasına Kolombiya'daki referandum sonuçlarına kızgın olduğunu belirterek başladı. Kolombiya'da çok sayıda kadın kurumunun olduğunu ancak barış görüşmelerinde sadece iki kadının yer almasını eleştiren Flamtermesky, "Barış müzakerelerinde bir ivme ihtiyacı vardı ve diasporada yaşayanlar da buna katılmalıydı. 5 milyon Kolombiyalı diasporada yaşıyor. Kolombiya tarihinde kadınların sadece mağdur olarak değil, belirleyen olarak yer almasını isterdik" ifadelerini kullandı. Flamtermesky, 'Hakikat, Hafıza ve Uzlaşma Komisyonu'nu da bu nedenle kurduklarını kaydetti. "Geçmişten bahsederken kadınların yaşadıkları acılar üzerine değil, daha çok nasıl güçlendirilebilinecekleri üzerinde çalışıyoruz" diyen Flamtermesky, kadınlar olarak gerçek hikayelerinin yine kendilerinin anlatmak istediğini vurguladı. Flamtermesky, bu konuda ülkedeki göçmen kadınlarla yaptıkları görüşmelere dair kısa bir videoyu da konferans katılımcılarına izlettirdi. 'Barış, Kolombiya halkınındı' Birleşik Krallık ve Kolombiya Barış Anlaşması Referandumu Danışmanı Quintin Oliver da sunumunda Kolombiya referandumunda bir kesimin boykot edeceğini düşündüklerini ama katılımın çok düşük olduğunu dile getirdi. İrlanda'da 1998'de, Hayırlı Cuma günü referandum yapıldığını hatırlatan Oliver, 'Hayır' oylarının riskini bildikleri için pozitif olarak 'Evet' oyunun garantisini aldıklarını söyledi. 2 yıl önce gerçekleşen İskoçya Referandumu'na da değinen Oliver, bu referandum sonucundan merkezi hükümetin korktuğunu söyledi. Oliver, referandumların seçim olmamasına rağmen Kolombiya'da seçim gibi algılandığını işaret etti. Referandumların konularla ilgili yapıldığını, insanlarla ilgili olmadığını belirten Oliver, barışın sadece Santos'un barışı olmadığı, Kolombiya halkının barışı olduğunun altını çizerek, Kolombiya Devlet Başkanı Santos'un bir adım geride durması gerektiğini ifade etti. Oliver, "Bütün referandumlarda liderler sevilmediği zaman, liderin önerdiği konuya halk destek vermez. Sivil toplumlar referandumlarda önde görünmeli ve yürütücüsü olmalıdır" diye konuştu. 'Neden başarısız oldu sorusuna yanıt verilmesi gerekir' Referandumlarda sivil toplum örgütlerinin katılması gerektiğini ifade eden Oliver, "Yapılan çalışmalar neden başarısız oldu sorusuna yanıt verilmesi gerekir. Suçların cezasız kalması bunu çok etkiledi. 'Ben barış istiyorum ama çok mağdur oldum, kardeşimi öldüren cezasız mı kalacak' diyor. Çatışmaların olmadığı yerlerde tartışmalar ise farklıydı" dedi. 'Uzun çatışmaların hepsinde müzakereler var' Uzlaşma Olanakları Organizasyonu Filipinler ve Kolombiya Programları Direktörü Kristian Herbolzheimer ise, dünyada en büyük barış anlaşmasının 2007'de Nepal'de yapıldığını ifade etti. Hem Kolombiya ve hem de Filipinler'de sorunlar yaşansa da umutlu olduklarını dile getiren Herbolzheimer, Kolombiya'da belgelendirmeler yapmaya çalıştıklarını söyledi. Çatışmaların nasıl sona ereceğine dair ise Herbolzheimer, uzun çatışmaların hepsinde müzakerelerin olduğunu ancak bazılarında kısa sürede, bazılarında ise uzun sürede sonuçlandığın ifade etti. 'Barış görüşmeleri kırılgan da oluyor' "Takılıp kaldığınızda nasıl bir değişim sağlanacak" diye soran Herbolzheimer, devamında şunları söyledi: "Savaşta hiçbir zaman kazanamazsınız. FARC bazen etkili eylemler yaptı bazen devlet yaptı ama kazanan olmadı. Filipinler'de devlet bir ara MİLF'i çok etkisizleştirdi ama ortaya çıktı ki sorun askeri sorun değil, siyasi bir sorun. Asker ise siyasetçilere dönüp bu sorun bizim değil, sizin sorununuz dedi ve geri çekildi. Kolombiya'da Santos şunu gördü; çatışmada çıkmak demokrasiyi güçlendirecek. Barış görüşmeleri kırılgan da oluyor. Dünyanın hiçbir yerinde mükemmel bir barış süreci yok. Herkes dönüp başkasına bakıyor. Her barış süreci yeni bir deneyim kazanıyor." (yk-mk/za/öç)