Kapitalist paylaşımın adı 'Barış için paylaşalım' oldu 2016-10-10 15:58:49 İSTANBUL (DİHA) - 23. Dünya Enerji Kongresi'nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, enerji kaynaklarının paylaşımı konusunda devlet başkanlarına "Daha parlak bir geleceğin inşası için, barış için paylaşalım" sözleriyle seslendi. Başbakan Binali Yıldırım ise, enerji alanında karşılıklı menfaatlerin gözetildiği uluslararası ilişkilerin hiç olmadığı kadar önem kazandığını savundu. İstanbul'da toplanan 23. Dünya Enerji Kongresi başladı. İstanbul Kongre Merkezi'nde yapılan kongreye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Venezüela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve Başbakan Binali Yıldırım, bakanlar, çok sayıda devlet temsilcisi, üniversiteler, enerji birlikleri katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin kongrenin yapıldığı salona birlikte geldi. Kongrenin açılış konuşmasını Dünya Enerji Konseyi Başkanı Younghoon David Kim yaptı. Onun ardından ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak kürsüye çıktı. Albayrak: Kaynakları barış için paylaşalım Uluslararası enerji politikalarını, bölgesel istikrarı arttırmak için bir fırsat olarak gördüklerini söyleyen Albayrak, konuşmasında şunları söyledi: "Burada bir kez daha vurgulamak isterim ki; Türkiye, ulusal menfaatleri çerçevesinde kazan-kazan prensibine dayanan coğrafyadaki bölgesel huzuru sağlan tüm projenin müttefikidir. Bu türde projelerin hayata geçmesi için sorumluluk almaktan asla geri durmayacaktır. Enerjiyi bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz, büyümemizi de bu istikamette sürdürmeye devam edeceğiz. Bunun sadece Türkiye'ye değil, tüm bölgeye hayırlı olacağından şüphemiz yok. Ortak akılı kurmamız, hem huzurun sağlanması hem de terörist faaliyetlerin sona ermesinde önemli bir işlev görecektir, yeter ki paylaşalım. Kaynakların daha adil paylaşımı için, daha parlak bir geleceğin inşası için, barış için paylaşalım. Bir kez daha bizler için övünç kaynağı olan bu kongreye katılımınız için teşekkür ediyorum." Başbakan Yıldırım: Fırsatları somut projelere dönüştüreceğiz Albayrak'ın ardından kürsüye Başbakan Binali Yıldırım çıktı. Konuşmasında üzerinde durduğu Bakü-Tiflis-Erzurum hattı ile Doğu-Batı enerji koridorunun başarıyla hayata geçtiğini dile getiren Yıldırım, "Şimdiki hedefimiz Mavi Akım'dan sonra Trans Anadolu Hattı'nı süratle hayata geçirmektir. Karadeniz'in kuzeyi, Ortadoğu, Doğu Akdeniz kaynaklarının da Batı'ya sevk edilmesinde ülkemiz önemli fırsatlar sunuyor. Mevcut fırsatları somut projelere dönüştürmek için çabalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'nin bir enerji merkezine dönüştürülmesi, gerek konumuyla gerekse gaz giriş ve çıkışına imkan veren projelerle desteklenmektedir" dedi. Enerji haritası değişiyor Enerji arzı güvenliği, çeşitliliği ve uygun fiyatlarla erişimin her ülke için önemli hale geldiğini vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi: "Fosil yakıtların güvenilir, çeşitlendirilmiş, makul fiyatlarla ana hedef olacağını bilmeliyiz. Nükleer enerjiye olan ihtiyaç devam ediyor. Diğer yandan küresel enerjide büyük çaplı değişiklikler var. Enerji haritası değişiyor, yeni oyuncular ortaya çıkıyor. 23. Enerji Kongresi'nin zamanının da yerinde olduğunu ifade etmek isterim. OECD içinde 10 yıl dönemde enerji talebinin en hızlı büyüdüğü ülke Türkiye'dir. Dünya ortalamasından neredeyse 3 kat fazla olan talebimiz 2023'te iki katı olacaktır. Ulusal ölçekte amaç enerji sepetinin enerji ihtiyacına karşılık verebilmesidir. Yenilenebilir enerjiyi yakından izliyor. Özellikle güneş ve rüzgarda mevcut kapasiteye yenilerini ekliyoruz. Türkiye'nin ayrıca jeotermal potansiyeli de göz ardı edilmemelidir. Bu konuda master plan çalışmamız tamamlanma aşamasına gelmiştir. Kayda değer görüşmelerin yapılması ve anlaşmaların sonuçlandırılması için de önemli bir fırsattır. Enerji olimpiyatları tanımının hakkının verileceğine inancım tamdır. Olimpiyatlar için kullanılan bir slogan var 'daha güçlü daha yükseğe' Enerji arzının güvenliği ve makul fiyatlarla erişim her ülke için ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir. Ancak fiyatlar bağlamında çok yükseğe çıkmayalım. İstikrarı sürdürelim. Enerji arzının güvenliği, çeşitliliği ve enerji kaynaklarına güvenli ve makul fiyatlarla erişim güvenlik kapsamına gelmiştir. Ekonomik büyüme ve refah, devletler arasındaki ilişkilerinin doğasını, savunma politikalarını ve dünya barışını etkileyecek bir nitelik kazanmıştır. Böyle bir ortamda enerji alanında karşılıklı menfaatlerin gözetildiği uluslararası ilişkiler hiç ama hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Çeşitlendirilmiş güzergahlar üzerinden makul fiyatlarla enerji güvenliğinin ana hedefi olmayı sürdürecektir. Fosil yakıtların makul fiyatlarla kesintisiz akışının enerji güvenliğinin ana hedefi olacağını bilmeliyiz. Orta Doğu, Rusya, Orta Asya'da da önemini koruyacaktır. Nükleer enerjiye olan ihtiyaç devam ediyor. Genel eğilim nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdürmek tarafındadır. Küresel enerji görünümünde büyük çaplı değişimler görüyoruz. Dünya enerji haritası değişmekte ve yeni oyuncular ortaya çıkmaktadır." 'Enerji talep artışında Çin'den sonra Türkiye geliyor' Bu sözlerinin ardından Türkiye'nin dinamik ve büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu iddiasında bulunan Yıldırım, OECD ülkeleri içinde geçtiğimiz 10 yıl içinde enerji talep artışının en hızlı geliştiği ülkenin Çin'den sonra Türkiye olduğunu ifade etti. "3 katı hızla artan enerji ihtiyacımız şu anki kapasitemizin 2 katı olacaktır. Sürdürülebilir, kapsayıcı, kararlılıkla katkı sunmaya devam edeceğiz" diyen Başbakan Yıldırım, devamında şunları söyledi: "Enerji sepetimizin yüksek enerji için gerekli esnekliğin artmasıdır. Elektrikte tam 2 katına kurulu gücümüzü çıkardık. Yeni santralleri devreye alıyoruz. Yenilenebilir enerjinin yükselen eğilimini yakından izlemekte. Önem ve önceliğini anlamaya özen göstermekte. Düşen maliyetleri yenilenebilirle özellikle güneş ve rüzgara yenilerini eklemekteyiz. Yenilenebilir enerji kapasitesi toplam yüzde 30'a ulaştı. Elektrik üretiminde oranı yüzde 32'ye ulaşmış durumda. Artan taleple bu oranı muhafaza etmek bile önemli. 2023 hedefimiz bu oranın üzerine çıkılmasıdır. Jeotermal enerjimiz de gözardı edilmemelidir. Bu konuda ilk 5 ülkeden biriyiz. Elektrik iletim ve dağılım sistemimize de önemli katılımlar eklenmiştir. Şimdi ki hedefimiz Mavi Akım'dan sonra Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı projesini süratle hayata geçirmektir. Güney gaz koridorunun bel kemiğini TANAP tesis edecektir. Çeşitli halkalardan meydana geldiğini ve bir halkadaki sorunun diğerlerini etkileyeceğini unutmamız lazım. Arz güvenliğine katkı sağlayan projelerle desteklenmektedir. Depolama, sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ve altyapı çalışmaları süratle devam etmektedir. Ana hedeflerimizden biri sağlam dengeli sürdürülebilir bir enerji sepeti oluşturmalıyız. Nükleeri de kattık. Toprak üretimimizin yüzde 10'u nükleer güç santrallerimizden karşılanacak. 2 nükleer projemiz bulunuyor. Yeni nükleer güç santrali gündemdedir. Enerji olmadan kalkınmadan, eğitimden, ısınmadan bahsedemeyiz. G20 Başkanlığımız sırasında enerjiye erişim konusuna değindik. Sahraaltı dolayısıyla G20 olarak bu bölgeye yoğunlaştık. Türk Milli Komitesi desteğiyle kongre sonunda görüş alışverişinin Afrika'ya ayrılmış olmasını isabetli buluyoruz." Kongre, devam ediyor. (za/öç)