PKK'den gözaltına alındı Cemaat'ten tutuklandı 2016-10-10 10:16:43 ERZÎNGAN (DİHA) - Erzincan Orman İşletmeleri'ndeki görevinden açığa alınan Özgür Bektaşoğlu (41), "PKK/KCK üyesi olduğu" iddiasıyla evinde gözaltına alınmasına rağmen "Gülen Cemaati ile irtibatlı olduğu" iddiasıyla tutuklandı. Siyasi iktidarın kamuda kendisine muhalif olan isimlere yönelik sürdürdüğü tasfiye politikalarının geldiği noktayı gösteren çarpıcı bir örnek ile Erzîngan'da (Erzincan) karşılaşıldı. KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası'na (BES) üye olup geçmişte bu sendikada yöneticilik de yapan Alevi-Kızılbaş ve Kürt kimliğine sahip Özgür Bektaşoğlu (41), daha önce "PKK/KCK üyeliği" iddiasıyla yargılanıp beraat ettiği bir dava gerekçesiyle geçtiğimiz Temmuz ayında açığa alındı. Açığa alındıktan sonra 16 Eylül günü baskın yapılan evinin kapısı açık halde olması nedeniyle yatak odasına kadar gelen polislerce uyandırılan Bektaşoğlu, Erzincan Cumhuriyet Savcılığı'nca yine "PKK/KCK üyesi olduğu" gerekçesiyle hakkında alınan yakalama kararı doğrultusunda gözaltına alındı. Baskın sırasında evdeki kimi kişisel eşyalarına el konulan Bektaşoğlu, yine el konulan kapalı haldeki cep telefonunu da açarak polise teslim etti. Gözaltına alınan Beştaşoğlu, Erzincan Çarşı Karakolu'na götürüldü. Karakola getirilen Beştaşoğlu, burada kendisinden başka 7 kişinin da Gülen Cemaati üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alındığını öğrenildi. Telefonunda Bylock bulunduğu söylendi! Cemaat üyeleri ile birlikte gözaltına alınmasına şaşıran Beştaşoğlu, gözaltında tutulduğunun ikinci günü yanında avukatı olmadan "mülakat" adı altında polislerce sorguya alındı. Sorguda ise, öyle bir program olmamasına rağmen "Cep telefonunda Bylock programı olduğu ve Cemaat üyesi olduğu" suçlamasına maruz kaldı. Polisler, Beştaşoğlu'nu "Bu program ile konuştuğum kişileri söyle, o zaman adli kontrol şartı ile serbest kalmanı sağlayalım. Aksi halde tutuklanırsın" diyerek tehdit etti., Şaka zannetti Bunu önce bir şaka zanneden Bektaşoğlu ise, polislerce cep telefonuna böylesi bir programı yüklemediğini ve haberinin olmadığını söylemesine rağmen, "FETÖ'cüleri söyle biz de sana yardımcı olalım" şeklinde işbirliği tekliflerine maruz kalmaya devam etti. Cep telefonunda Bylock programının olmadığını ve hiçbir cemaat üyesi ile bir ilişkisi olmadığını söylemesine rağmen polisleri inandıramayan Bektaşoğlu, gözaltında tutulduğunun 3'ncü günü bir kez daha "mülakat adı altında yine avukatsız olarak sorguya alındı. Polisler, sorguda aynı suçlamalarını sürdürmeye devam etti. Beştaşoğlu'nun birlikte gözaltına alındığı 7 akademisyen, dosyaları ayrılarak 20 Eylül günü sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Savcı, Bylock için 'yok' dedi Emniyette ifade vermeyi reddeden Bektaşoğlu'na ise 21 Eylül günü sevk edildiği savcılıkta, Facebook hesabından 'PKK propagandası yaptığı' suçlamasında bulunuldu. Bektaşoğlu, ifadesinin alınması sırasında avukatı tarafından savcılığa yöneltilen telefonunda Bylock programının bulunup, bulunmadığı yönündeki soruya savcı tarafından 'Hayır' yanıtı verildiğini de paylaştı. 'Cemaat ile irtibatlı' iddiasıyla tutuklandı Savcılık ifadesinin ardından hakkında "PKK/KCK üyeliği" suçlamasıyla soruşturma yürütülmesine rağmen mahkemeye sevk edilen Bektaşoğlu, "Gülen Cemaati ile irtibatlı olma ihtimali olduğu" gerekçesiyle tutuklandı. Tutuklanan Bektaşoğlu, götürüldüğü Erzincan T Tipi Cezaevi'nde cemaat üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklu polislerle ile aynı koğuşa konulmak istense de bunu reddetti. Başka bir koğuşa yerleştirilmeyerek, cezaevinin tecrit hücresine konuldu. Cezaevinde kaleme aldığı mektubunda karakolda, savcılıkta ve mahkemede belirttiği üzere, Alevi-Kızılbaş bir Kürt olarak hakkında "Cemaat ile ilişkili" suçlamasında bulunmanın eşyanın tabiatına aykırı olduğunu vurgulayan Bektaşoğlu, bu cadı avının başka yerlere sirayet etmemesi ve daha fazla ilerlememesi adına, konuya duyarlı her kişi, kurum ve kuruluşu kendisine dönük bu itibarsızlaştırma sürecine karşı çıkmaya ve seslerini yükseltmeye davet etti. (öç)