400 haftadır kayıpları soruyorlar 2016-10-08 14:30:32 AMED (DİHA) - Amed ve Êlih'te 400 haftadır bir araya gelen kayıp yakınları, kayıpların akıbetini sordu. Selahattin Demirtaş'ın mesaj gönderdiği 400'üncü hafta eyleminde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Tuncel, "Külter 13 gün gözaltında kalmış. Bu bir kayıt dışı gözaltıdır. Türkiye bunu görmeli" dedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed (Diyarbakır) Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle 400'üncü hafta eylemini, Cegerxwîn Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme, İHD, Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) ve Amed Barosu avukatları, Barış Anneleri Meclisi, KJA, KESK bileşenleri, ESP, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP milletvekilleri Dilek Öcalan, Besime Gonca ve Meral Danış Beştaş, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak, kayıp yakınları ile yüzlerce kişi katıldı. Eylemin yapıldığı salona kayıpların fotoğraflarının bulunduğu poster açılırken, aileler de kayıp yakınlarının fotoğrafını taşıdı. "Adalet arıyoruz", "İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz" ve "Parastina kujeran hevpariya sûc e" yazılı dövizlerin de açıldığı eylem, İHD Başkanı Raci Bilici'nin konuşması ile başladı. 'Anneler sabah akşam barış diyor' Bilici, Kürdistan'da insanlık suçlarının işlendiğini ve işlenmeye devam ettiğini dile getirerek, bu suçlarda birçok insanın faili meçhule gittiğini ifade etti. Bu sürecin hala devam ettiğini ifade eden Bilici, "Son olarak Tahir Elçi katledildi. Faili bulunmadı. Anneler sabah akşam 'Barış' diyor. Kayıp yakınlarını istiyor. 400 haftadır adalet ve hakikat davasını yürütüyorlar" diye konuştu. 'Kalıcı barışı inşa etmek geçmişle yüzleşmekten geçer' Ardından İHD üyesi Muhterem Süren basın açıklamasını okudu. Süren, "Biz insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak kalıcı toplumsal barışı inşa etmenin yolunun, ancak geçmişle yüzleşmekten geçebileceğini ifade etmek istiyoruz. Karanlıkta kalan tüm bu olayların aydınlatılması için devletin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, kayıpların akıbetlerini ortaya çıkarması ve failleri bulup cezalandırması, yıllarca yas tutan annelerimizin yüreğine bir nebze de olsa su serpecektir" diye konuştu. 'Kayıplar bulunmadığı sürece eylem devam edecek' Amed Barosu Genel Sekreteri Abdullah Çağer, "Bir gün değil, 2 gün değil, bir ay değil tam 400 haftadır anneler kayıplarını arıyorlar. Biliyorsunuz Tahir Elçi'de katledildi ve katilleri bulunmadı. Kayıp ailelerinin acısına çare bulunmadığı sürece bu eylem devam edecektir" dedi. 'Onların kirli siyasetinden korkmuyoruz' Ardından kayıp yakını Nezire Baran, 1994'de bir gün arkadaşı ile birlikte evden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan eşinin hikayesini anlattı. Kayıp olması ile birlikte karakola haber verdiklerini ancak kendilerine eşinin PKK tarafından kaçırıldığının söylendiğini ifade etti. Baran, "Biz biliyoruz ki devletin elindedir. Faili meçhuldür. Yıllarca baskı ve şiddet gördük. Ama onların baskısından, şiddetinden, kirli siyasetinden korkmuyoruz" dedi. 'Külter'in gözaltında olduğu kabul edilmedi' Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, kayıp yakınlarının 400 haftadır sürdürdükleri adalet arayışının aynı zamanda kendilerine umut vaat etiğine dikkat çekti. Tuncel, "Türkiye bu gerçekle yüzleşmediği sürece gerçek anlamda bir barış mümkün değildir. İnsanların yaraları sarılmadığı sürece gerçek anlamda özgürlükten, barıştan söz edemeyiz" dedi. DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'in aylar sonra ortaya çıkmasına da çok sevindiklerini dile getiren Tuncel, bunun üzerinden bir linç kampanyası yürütülmek istendiğini söyledi. Tuncel, "Külter'in gözaltında olup olmadığını her gün sorduk. Gözaltında olduğu kabul edilmedi. 13 gün gözaltında kalmış. Bu bir kayıt dışı gözaltıdır. Türkiye'nin bunu görmesi gerekiyor" diye konuştu. 'Bu eylem devletin utancıdır' CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, "Burada sizlerin acısına ortak olmak için geldik. 2009'dan bu yana 400 haftadır mücadele veriyorsunuz. Her hafta yaptığınız bu eylem toplumun vicdanıdır. Ama aynı zamanda bu devletinde ayıbıdır. Devlet hala bu acıya ortak olmadıysa, aksine yeni faili meçhullere sebep oluyorsa bu devletin büyük bir utancıdır. En büyük acı kayıp acısıdır. Mücadeleniz önünde saygı ile eğiliyorum" dedi. Ardından konuşan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa rağmen, kar demeden kış demeden en büyük sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştiriyorsunuz. Bu mücadelenin asıl sahibi kayıp yakınlarıdır, halktır" diye konuştu. Demirtaş 400'üncü hafta mesajı İHD Üst Kurul Delegesi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da kayıp yakınlarının 400'üncü hafta vesilesiyle kısa bir mesaj gönderdi. Kayıp yakınlarının yürüttüğü eylemin adaletin sesi olduğunu belirten Demirtaş, ailelerin yürüttüğü onurlu mücadeleyi yürekten kutladığını söyledi. Konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eylemi yaptı. ÊLIH Êlih'te (Batman) İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri ve kayıp yakınlarının her hafta Cumartesi günü "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla gerçekleştirdiği eylem, 400'ncü haftasında devam etti. Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen eyleme gelen kayıp yakınları, ellerinde faili meçhulde kaybedilenlerin fotoğraflarıyla katıldı. İnsan hakları savunucuları eylemin 400'ncü haftası nedeniyle kayıp yakınlarına kırmızı karanfil dağıttı. Açıklama yapan İHD Êlih Şube Sekreteri Devran Yıldız, "21 yıl önce gözaltındaki kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular bulunsun ve yargılansın talebiyle 1995 Mayısı'nda barış dilini konuşan bir grup tarafından başlatılan sonradan yaşanılan müdahalelere rağmen direncini yitirmeyen bir sivil itaatsizlik eylemi olarak başladı Cumartesi Anneleri etkinliği ve bugün 400'ncü haftasına girdi" dedi. Yıldız, Şırnak'ta 27 Mayıs'ta gözaltına alınan ve 134 gün boyunca akıbetini sorulan Hurşit Külter'in şahsında, esas olarak mücadelenin sürdüğünü ve zorla kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması için de mücadelenin devam edeceğini söyledi. Yıldız, "Hurşit Külter'in yaşadığını ve sağlıklı olduğunu bilmek biz insan hakları savunucuları açısından sevindirici bir haberdir. Bu mücadele sonuç alınıncaya dek devam edecektir" ifadelerini kullandı. İhsan Kavak'ın hikayesi anlatıldı Eylemde ise 1994 yılında kaybedilen İhsan Kavak'ın kaybediliş hikâyesi paylaşıldı. Yıldız,"Başaran Taksi durağında Toros binek arabasıyla çalışırken 24.05.1994 tarihinde bir şahıs taksi durağına gelerek taksi ile bir yere gitmek istediğini söylemiş. Duraktan ayrıldıktan sonra bir daha görülmemiştir. Söz konusu araba olaydan 15 gün sonra Batman İpragaz Mahallesi'nde bulundu, kendisinden ise hiçbir haber alınamadı" dedi İZMİR İzmir'de, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi yönetici ve üyeleri faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren ve gözaltılarda kaybedilenlerin akıbetini sordu. Konak Eski Sümerbank önünde toplanan insan hakları savuncuları, "Kayıplar vicdanındır sahip çık" ve "Kayıplar beli failler nerede" yazılı pankartlar açıp, yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıdı. İHD yöneticisi Ahmet Çiçek, bu hafta Amed'in (Diyarbakır) Pasur (Kulp) ilçesine bağlı Alaca Köyü'nde, 1993 yılında Jandarmalar tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan 11 köylünün kaybediliş hikayesini hatırlattı. Çiçek, "1993 yılının Ekim ayı başlarında Jandarmalar, Alaca köyünde bulunan erkekleri toplamaya başlar. Devlet güçlerinin PKK gerillalarına yönelik gerçekleştirdiği operasyonun 25 Ekim 1993 tarihinde sona ermesiyle gözaltına alınan erkeklerin bir kısmı serbest bırakılırken, Abdo Yamık, Celal Aydoğdu, Mehmet Salih Akdeniz, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Nesrettin Yerlikaya ve Ümit Taş isimlerindeki 11 köylüden ise bir daha haber alınamaz. Köye dönüşlerin başlamasının ardından 5 Kasım 2004 tarihinde Alaca Köyü'nün Kepir Mezrası yakınlarında en az dokuz kişiye ait olduğu tespit edilen kemikler bulunur." Olayla ilgili Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2013 yılında yeniden açılan dava dosyanın tek sanığı olan Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk, tutuksuz olarak yargılanıyor. (ekip/ao/rp)