Kadın Hekimlik Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandı 2016-10-08 12:20:21 MERSİN (DİHA) - TTB'nin "Savaş ve Kadın" başlığıyla düzenlediği 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandı. Kadın bedeninin her türlü şiddetin hedefi olduğunu belirten kadın hekimler, süren savaşın son bulmasını istedi. Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandı. "Savaş ve Kadın" konulu yapılan kongrenin sonuç bildirgesi, Özgür Çocuk Parkı'nda yapılan basın açıklamasıyla duyuruldu. Açıklamaya panele katılan aktivistler ve çok sayıda hekim katılırken, ilk sözü TTB Merkez Komite Üyesi Selma Güngör aldı. Güngör, "Bizler bu kongreyi planladığımızda var olan barış sürecini değerlendirmek istiyorduk; ancak son bir yıldır yeniden başlayan savaş süreciyle birlikte savaşı tartıştık. Savaşa karşı barışı tartıştıkları kongrede çok anlamlı kararlar aldık" şeklinde paneli değerlendirdi. 'Kadın bedeni her türlü şiddetin hedefi olmakta' Güngör'ün ardından söz alan Mersin Tabipler Odası Yönetim Kurulu üyesi Nilay Etiler, kapitalist sistemin kar etmek, karını artırmak ve yapısal krizini çözmek için savaşları araç olarak kullandığını dile getirdi. Kadınların savaşın öznesi olmadığı halde sıklıkla savaşın nesnesi olarak kullanıldığını ifade eden Etiler, "Kadın bedenine yönelen şiddet savaş silahı olmakta, kadın bedeni fethedilmesi gereken topraklar gibi taciz, tecavüz ve her türlü şiddetin hedefi olmaktadır" dedi. "Ülke sınırlarının geçirgenliğinin artmasıyla birlikte gerek devlet gerekse toplumdaki insanlar düzeyinde siyasal, fiziksel ve düşünsel sınırlar güçlenmekte, duvarlar kalınlaşmaktadır" diyen Etiler, şöyle devam etti: "Bu sınırlar ayrımcılık, ötekileştirme ve sömürü üretmektedir. Biz kadın hekimler savaştan kaçan insanlar için yüreklerimizdeki ve zihinlerimizdeki sınırları kaldırıyoruz. Mülteci sığınmacı, göçmen, yerinden edilmiş kadınlarla kucaklaştığımız daha sıkı bağlar kurma kararındayız." Ardından kongrenin sonuçları şöyle sıralandı: * Savaşların son bulması tüm dünyada ırk, dil, milliyet, din, kültür farkı gözetmeksizin eşiter arasında, bir arada yaşamamızla mümkün olacaktır. Kadınlar olarak bizler, sadece doğal değil iradi olarak savaşa karşıyız. * Biz kadın hekimler olarak hiçbir militarist söylemin yanında olmama hatta karşısında olma konusunda irademizi beyan ediyoruz. * Sığınmacıların ayrımcılığa maruz kalması daha çok sömürüye ve cinsel saldırıya maruz kalmaları kabul edilemez. Kapsamlı, insan haklarına saygılı, kültürel değerleri gözeten bir entegrasyon programı, en kısa sürede ulusal düzeyde hayata geçirilmelidir * 18 yaş evliliklerin ulusal yasalar ve evrensel değerler doğrultusunda ele alınmalıdır. * Türkiye'de İstanbul protokolü esas alınarak savaştan zarar gören kadın ve çocukların özel olarak savaştan korunması sağlanmalıdır. * Üreme hizmetleri sağlığı başta olmak üzere tüm sağlık hizmetlerinin çok dilli, kültüre duyarlı bir bakışm açısıyla sunulması sağlanmalıdır. Bu kapsamda özellikle birinci basamak sağlık çalışanları, hizmet içi eğitimler ile desteklenmelidir. * Suriye savaşına müdahil olan tüm tarafları Suriye'de savaşın son bulması için acil adım atmaya çağırıyoruz. * Ülkemizdeki sorunların çözümü için silahların kullanılmasına son verilmesini istiyor ve barış talebimizde ısrar ediyoruz. Yapılan açıklamanın ardından kadın hekimler, "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganı ve alkışları eşliğinde kongrenin son oturumuna geçti. (ba/hk/rp)