Prof. Dr. Özgen: Sınırlar, ölü genç erkek bedenleri üzerinden çiziliyor 2016-10-06 14:32:43 MERSİN (DİHA) - TTB tarafından yapılan 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi'ne görüntülü olarak bağlanan Prof. Dr. Neşe Özgen, Türkiye'nin parça parça sınırlandırıldığını ve bu sınırların ölü genç erkek bedenleri üzerinden çizildiğini söyledi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından Mersin'de bugün başlayan 4. Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kongresi'nin ikinci oturumu "Tarihten Bugüne Sınırlar ve Göçler" başlıklı panel ile devam etti. Düzenlenen panelde konuşmacı olarak yer akan isimlerden biri Prof. Dr. Neşe Özgen oldu. Özgen, internet üzerinden görüntülü olarak katıldığı panelde yaptığı konuşmasında Türkiye'de son süreçte başlayan şiddetin Suriye savaşına dahil olunmasıyla birlikte arttığını belirtti. Bugün itaat, çıkar ve korku temalarıyla bir devlet oluşturulduğunu vurgulayan Özgen, Türkiye'nin kendine yeni mülteci kampları oluşturduğunu ifade etti. Yine yeni sınırlar oluşturulduğunu dile getiren Özgen, bu sınırların da tampon bölgeler, kadın bedenlerinin teşhir edildiği kentler, yasaklı ve özel güvenlikli bölgelerden oluştuğunu kaydetti. 'Sınırlar ülkenin aynasıdır' Özgen, yaşanan savaşın acılarının sadece kadınlar tarafından anlatılıp, erkekler tarafından dillendirilmemesi çelişkisi üzerinde de durdu. Özgen, "Türkiye'nin parça parça sınırlandırıldığını ve bu sınırların ölü genç erkek bedenleri üzerinden çizildiğini" söyledi. Türkiye halklarının ise uzun süredir sınırların barış ile çizildiği noktasında kandırıldığını belirten Özgen, devletin sınırda kendi meşruluğunu kanıtladığını, sınırların anlatıldığı gibi hiç de barış içinde çizilmediğinin altını çizdi. Devletin bugün sınırda yaptıklarının, ülkenin içerisinde yaptıklarının aynası olduğunu ifade eden Özgen, sınırların ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti. Savaş mağduru Suriyeli kadınlar anlattı Özgen'in bu bağlantısı sonrası kısa bir ara verilen panel, "Göç Eden Kadın Gözüyle Savaş" başlıklı oturum ile devam etti. Bu oturumda Suriye savaşı nedeniyle topraklarından göç etmek zorunda kalan 5 kadın, hikayelerini ve yaşadıklarını anlattı. 'Ya az para veriyorlar ya da kötü davranıyorlar' Suriyeli bu kadınlardan Diş Hekimi Ruba Şedad, ülkede savaşın başlamasıyla birlikte göç etmek zorunda kaldığını ve iki yıldır Türkiye'de olduğunu belirti. Şedad, Türkiye'deki yaşantısını "Diploma denkliği almama rağmen iş bulamıyorum. Suriyeli olduğum için ya az para veriyorlar ya da kötü davranıyorlar" sözleriyle dile getirdi. 'Kadınlar göç ettikleri ülkelerde de cinsel saldırılarla karşı karşıya' Bir diğer konuşmacı olan 22 yaşındaki Fatema Jiredieh ise, savaşla henüz 17 yaşında tanıştığını ifade etti. Savaşın en çok kadın ve çocukları vurduğunu söyleyen Jirdieh, 3 yıl boyunca Halep'te bombalar ile yaşadıklarını vurguladı. 22 yaşındaki İman Akjah da savaş başladığında Lazkiye'de olduğunu ve rejim uçakları tarafından sürekli bombalanmaları sırasında neler yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Bombalamadan sonra en kötü şey sabah uyanıp, uyanmayacağınızı bilimememiz ya da uyandığınızda kolu yada bacağınızı görememek." 'Göç edilen ülkelerde de cinsel saldırıyla karşı karşıya kalınıyor' Son konuşmacı olan Dosina Remaden ise, savaşta özellikle kadınların psikolojik ve ruhsal bunalımlar yaşadığını dile getirerek, göç etmek zorunda kalan veya savaş bölgesinde yaşayan kadınların cinsel saldırı ve kaçırılmayla yüz yüze kaldığını anlattı. Yine birçok kadının çocuklarını tek başına yetiştirmek zorunda olduğunu ifade eden Remaden, "Savaştan kaçan Suriyeli kadınların çoğu göç ettikleri ülkelerde de cinsel saldırıyla karşı karşıya kalıyor" dedi. Suriyeli kadınların bu anlatımlardan sonra soru-cevap bölümüyle son bulan panel, öğleden sonra "Uluslararası Örgütler Gözü İle Göç" ve "Göç ve Kadın Sağlığı" başlıklı oturumlarla devam edecek. (ba/st/öç)