Halil’den geriye gülümseyen fotoğraflar kaldı 2016-10-02 09:16:38 MÊRDÎN (DİHA) - Özyönetim ilanlarıyla birlikte Nisêbîn’den Şirnex’e giderek direnişe katılan YPS’li Halil Yılmaz’ın mücadelesinden geriye ellerinde kırmızı-sarı-yeşil bayraklarla gülümseyen fotoğrafları ve sakin duruşu miras kaldı. Yılmaz ailesi Kürt halkının hayatının bir parçası olan devlet zulmüne karşı koydukları için Elîh’in Kercose ilçesine bağlı bir köyde yaşarlarken 1993 yılında zorla göç ettirilirler. Kendi topraklarından kopmak istemeyen aile, Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesine göç ederler. 1990’lı yıllarda çevre ilçe ve köylerden devlet zulmüyle göç eden halka kucak açan Nisêbîn, Yılmaz ailesine de yer açar. Yıllarca inşaatlarda çalışan Mehdi Yılmaz, şimdilerde tel örgüler ardında kalan Fırat Mahallesi’nde kazançları doğrultusunda bir ev inşa ederler. 14 Mart’ta yaşanan yasak öncesinde aile saldırılar sonucu evlerinin tahrip olmasıyla Devrim Mahallesi’nde bir eve geçip burada yaşam kurarlar. Halil Yılmaz ya da Şirnex (Şırnak) sokaklarında bilinen ismi ile İslam Nisêbîn 1996 yılında böyle bir ortamda ve ailede dünyaya gelir. 8 çocuklu ailenin en büyüğüdür ve ona söylenmese de evin sorumluluğunu paylaşacak kişilerden biridir. Özyönetim ilanlarının ardından direnişten yana tavır alır Zaten o da ortaokulu bitirdikten sonra okulu bırakarak babasının yanında çalışmaya başlar. Böylelikle Halil, Kürt mücadelesi ile olduğu gibi emek mücadelesi ile de erken yaşta tanışır. Kürdistan’ın birçok kentinde ilan edilen özyönetimlerle birlikte hayata bakış açısı değişen Halil, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra değişen atmosferle birlikte safını direnişten yana belirler. Şirnex sokaklarında barikat ardında yerini alan Halil Yılmaz, burada kurulan YPS’ye katılır ve İslam Nisêbîn adını alır. Sakinliğiyle tanınan Halil, Nisêbîn sokaklarında olduğu gibi Şirnex sokaklarında da sevilen bir genç ve kısa zamanda herkes tarafından söz edilen biri olur bir. 7 Haziran seçimlerinin ardından oğlundan haber alamadıkları için hastanelere başvurduklarını dile getiren baba Mehdi Yılmaz, Şırnak Devlet Hastanesi’ne yaptıkları 3’üncü başvurunun ardından DNA eşleşmesi ile oğlunun yaşamını yitirdiğini öğrendiklerini ve devlet güçleri tarafından Gundîkê Melê’de (Balveren) defnedilen cenazesini alıp getirdiklerini söyledi. ‘Genç yaşlarında katledildiler’ Bu çocuklar kimsenin, toprağına, namusuna ve canına saldırıda bulunmadıklarını söyleyen baba Mehdi Yılmaz, katledilen gençlerin daha çok genç yaşta olduklarını hatırlattı. ‘Bu oyunlar sizin üzerinizde de oynanacak’ Türk halkına seslenen baba Yılmaz, Ermeni katliamı sırasında katledilenler, ‘Eğer biz kahvaltıysak siz akşam yemeği olacaksınız’ diyordu Kürt halkına. Şimdi de ben Türk halkına, ‘Eğer biz kahvaltıysak siz akşam yemeği olacaksınız’ diyorum. Bugün Kürt halkı göç ettiriliyor, öldürülüyor ama bu oyun yarın onlar üzerinde de oynanacak” dedi. Babanın barış talebi Baba Yılmaz, “47 yaşındayım ve iki kezdir ev yapıyorum ve yıkılıyor. Ben oğlumu da kaybettim. Ama tüm bu yaşadıklarına rağmen ‘barış, barış, barış’ diyorum. Artık kan akmasın” diye ifade etti. Allahın istemesi durumunda tüm insanları aynı milletten yaratacağı hatırlatması yapan baba Yılmaz, “Türkiye Cumhurbaşkanı her konuşmasında ‘Tek bayrak, tek millet, tek bayrak’ diyor. Öyleyse Allah’a sorsun ve desin ki ; Sen neden herkesi Türk yaratmadın? Allah beni Kürt olarak yarattı. Allah hakkımızı bırakmasın” dedi. Baba Mehdi Yılmaz son olarak Kürt halkına da seslenerek, “İttifak kurulmadan, birlik oluşturulmadan katliamların devam edecek” diyor. Annesi fotoğraflarla hasret gideriyor YPS’li Yılmaz’ın annesi ve küçük kız kardeşleri de onun ardından söyleyecek sözlerinin bile tükendiğini dile getirerek, ellerinde Halil’in fotoğraflarıyla hasret gideriyorlar. (ekip/dm/mö)