Hükümetin inkar ettiği ‘çökertme planı’ bir bir uygulandı 2016-10-02 09:08:57 ANKARA (DİHA) - Hükümetin Sri Lanka modelini önüne koyarak hazırladığı “çökertme planı” resmi bir şekilde inkar edilse de bir yıllık süreç içerisinde plan tüm boyutlarıyla devreye konuldu. Binlerce kişinin öldürülmesi, göçertilmesi, tutuklanması gibi adım adım işletilen planın basın ayağı da televizyon kanallarının ve gazetelerin kapatılmasıyla hayata geçirildi. HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü tarafından geçtiğimiz yıl gündeme getirilen ancak hükümetin reddettiği Kürt halkına karşı “çöktürme planı” her ne kadar reddedilse de bu süre içerisinde bir bir hayata geçirildi. Eylül 2014’te Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nca hazırlanıp Genelkurmay'a sunulan planda, 10 bin ila 15 bin kişinin ölümü ve 150-300 bin civarında insanın göç ettirilmesi, özgür basının ekarte edilmesi gibi hususlar birer birer uygulandı. Bu konuda Meclis gündemine getirilen iddialar her defasında hükümet tarafından yalanlandı. Oysa son bir yıl içerisinde yaşanılanlar tüm bu planın hükümet kararıyla uygulamaya konulduğunu gösterdi. 24 Temmuz 2015’te alınan savaş kararının hayata geçirilmesinin ardından Kürdistan kentlerinde bir bir ilan edilen “sokağa çıkma yasakları” da bu planın bir parçası oldu. Hükümetçe yalanlanan planda şunlar vardı: Müsteşarlıkça hazırlanıp, Genelkurmay Başkanlığı’na sunulan ve Genelkurmay Strateji Plan Dairesi, Strateji Şube Müdürlüğü’nün “çöktürme” planı adı verdiği “gizli” ibareli 43 sayfalık plan savaş simülasyonu denemesini yaptırarak hükümete de sunuldu. Sri Lanka modelinin uygulanmasının ön görüldüğü plan, birçok aşamadan oluşuyordu. Plana göre; JÖH ve PÖH’lerin de katılımıyla şehirler kuşatılarak, mahallelere dönük operasyonların düzenlenmesi, yaşamsal alanların tahrip edilip, geri dönüş koşullarının ortadan kaldırılması ön görüldü. Raporda, bu operasyonlar “bastırma operasyonları” olarak tanımlanırken, 300 bine yakın insanın yer değiştirilmesi 7-8 bin arası tutuklama ve yüzlerce kişini öldürülmesi planlandı. Planın katliam boyutu: 1614 kişi katledildi Planın bu kısmı son bir yıl içerisinde Kürdistan’ın tamamında devreye konuldu. HDP Genel Merkezi Enformasyon Masası’nın verilerine göre; 9 kent ve 35 ilçede 113 kez ilan edilen “sokağa çıkma yasakları” bin 953 günü buldu. Sadece abluka ve kuşatmaların halen de sürdüğü Cizre, Silopi, İdil, Yüksekoca, Nusaybin ve Sur’da Temmuz 2015’ten bu yana 863 kişi yaşamını yitirdi. AKP’nin bu plan kapsamında devreye koyduğu savaş süreci boyunca 137’si çocuk, 113’ü kadın olmak üzere toplam bin 614 kişi yaşamını yitirdi. 1 milyon kişi zorla yerinden edildi Planın bir parçası olan göçertme politikası da bu operasyonlarla devreye konuldu. Hükümetin açıkladığı resmi sayıya göre sadece bir yıl içerisinde Kürdistan kentlerinde 355 bin insan göçe zorlandı. Ancak GÖÇ-DER’in açıkladığı rakamlara göre bu son bir yıl içerisinde 1 milyona yakın kişi zorla yerinden edildi. Göçlerin yaşandığı ilçelerin başında da kuşatma ve yıkımlarla talan edilen ilçeler geldi. Ancak önceki dönemlerin aksine, insanlar yaşam yerlerinden edilseler de Kürdistan'ı terk etmedi. Operasyonların yürütüldüğü bölgelerdeki kamu binaları boşaltılarak, operasyonel güçlerin buralara konumlandırılması da bu planın bir parçası iken, kuşatma ve saldırıların olduğu tüm bölgelerde okul binaları başta olmak üzere onlarca kamu binası karakola çevrildi. Kuşatmaların olmadığı kimi bölgelerde de okul ve sağlık ocakları gibi merkezler yıkılarak, buralara yeni karakol ve kalekollar yapıldı. Özgür basını susturma da planın bir parçasıydı Planın basına dönük olan ayağındaki ayrıntılar da yıl içerisinde bir bir yerine getirildi. En son 12 televizyon kanalı ve 11 radyonun KHK kapsamında kapatılmasıyla birlikte “çökertme planı”nda olduğu gibi özgür basın kurumları “ekarte” edilmek istendi. Plan kapsamında Med Nuçe, Sterk Tv, Newroz Tv, Ronahi Tv, MMC, Özgür Gün TV, İMC TV gibi kanallarla birlikte DİHA ve Özgür Gündem gazetelerinin ekarte edilmesi kararlaştırıldı. Avrupa’dan yayın yapan televizyonların dışındaki tüm televizyonların ekranları hukuksuz bir şekilde karartılırken 16 Ağustos günü baskın yapılan ve çalışanları gözaltına alınan Özgür Gündem gazetesi kapatılarak, kapısına mühür vuruldu. 24 Temmuz’dan bu yana DİHA’nın açılan 46 internet sitesinin yanı sıra özgür basın geleneğinden gelen birçok siteye de onlarca kez TİB tarafından erişim engeli getirildi. Halk iradesine darbe planla geldi Planın yerel yönetimlere dönük kısmında belediyenin varlıklarına el koymakla birlikte kayyım atama ile de halk iradesine dönük darbenin yanı sıra belediye eş başkanlarının tutuklanmasıyla da belediyelerin işlevsiz bırakılması da ele alındı. DBP’li 32 belediye eş başkanı tarihlerde gözaltına alınıp tutuklanırken, 37 eş başkan çeşitli gerekçelerle İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı. En büyük darbe ise 25 DBP’li belediyeye kayyım atamasıyla planın bu ayağı da hayata geçirildi. Siyasi soykırım operasyonları Planda 7 bin kişinin gözaltına alınıp, tutuklanması hedeflendi. Diğer alanlarda olduğu gibi planın bu parçası da bir bir hayata geçirildi. Sadece 1 Kasım tarihinden bu güne DBP’nin tuttuğu verilere göre en az 2 bin 468 kişi tutuklandı. Savaş süreci boyunca 5 binin üzerinden kişinin tutuklandığı siyasi soykırım operasyonlarının bir parçası olarak da HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla gerçekleştirilen bu darbe kapsamında HDP’lilerin tutuklanmasının da kısa sürede hayata geçirileceği yönünde kimi kulis bilgileri de bulunuyor. Ayrıca sadece darbe girişimden bu yana resmi verilere göre 32 bin kişi tutuklandı. Planın başlıca maddeleri olan bu uygulamaların yanı sıra Kürt özgürlük mücadelesinin tasfiye edilmesi için askeri operasyonlar da başta olmak üzere birçok plan uygulandı. Her şey ortadayken hükümet reddetti Hükümetin bu planı bu kadar açık bir şekilde devreye konulurken, planın basına yansımasının ardından HDP’liler tarafından Meclis gündemine taşındı. HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü’nün dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. 28 Ocak 2016’da konuyu Meclis’e taşıyan Önlü’nün sorularına Temmuz ayı içerisinde İçişleri Bakanlığı tarafından verilen yanıtta tek cümlelik bir ifadeyle bu planın varlığı reddedildi. Yanıtta, “Bakanlığımız Kamu Düzeni ve Güvenliği Müşteşarlığı’nca soru önergesinde ifade edildiği şekilde bir eylem planı hazırlanmamıştır” denildi. Yine HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün Başbakanlığa "çöktürme planı" ile ilgili verdiği soru önergesi de Meclis Başkanlığı tarafından işleme konulmayarak iade edildi. (hd/kk/mö)