114’üncü haftada da hasta tutsaklar hatırlatıldı 2016-10-01 19:05:40 ANKARA (DİHA) - Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, 114’üncü haftada da bir araya gelerek, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için basın açıklaması gerçekleştirdi. Hasta tutsaklara ilişkin 114’üncü haftada da bir araya gelen Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Hasta tutsaklara özgürlük” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Bijî berxwedana zindana” ile “İçerde, dışarıda hücreleri parçala” sloganları atıldı. Açıklamayı inisiyatif üyesi Mahmut Konuk okudu. ‘Hükümet yetkilileri kör, sağır ve lal!” Konuk, 114’üncü haftadır çığlıklarına Adalet Bakanı’nın kör, Başbakanı’nın sağır, Cumhurbaşkanı’nın ise lal olduğuna dikkat çekerek, Anayasa’nın 104’üncü maddesindeki “Devletin denetimi altındaki hapishanelerden tabutlar, kefenler çıkmasın, hapishane koşullarında, ya da kamu hastanelerinin mahpuslar için ayrılmış bölümlerinde dahi tedavisi hasta için hayati risk taşıyorsa iyileşinceye kadar cezanın infazı ertelenir” diyen yasanın uygulanmasını talep ettiklerin söyledi. ‘OHAL ile beraber koğuşlar 3’ten 10’a çıktı’ Cezaevlerinde devletin yaklaşımlarından dolayı yaşamını yitiren tutsakların isimlerini sayan Konuk, OHAL ile artan tutuklamalarla beraber cezaevlerinde durumun daha vahim bir hal aldığını belirtti. Konuk, 3 kişilik koğuşlarda 10’a yakın tutsağın kaldığı bilgisini de paylaşan Konuk, hasta tutsaklardan Sibel Çapraz ve Ergin Aktaş’ın direnişlerine cevap verilmediği ve tutsakların gün geçtikçe ölüme yaklaştıklarını söyledi. Konuk, hasta tutsaklara ilişkin taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “* Savaş ve şiddet politikaları son bulsun! OHAL kaldırılsın!” * Hapishanelerde sevk, sürgün, çıplak arama, dayak, ince, görüş yasağı, yayın yasağı vb. son bulsun! * Hasta mahpusların doktora, revire, hastaneye en kısa sürede ulaşmaları sağlansın, hapishanelerde 24 saat nöbetçi doktor ve ambulans hazır bulunsun! * Hastanelere kelepçeli-zincirli sevk, asker-gardiyan gözetiminde muayene, yatağa zincirli-kelepçeli tedavi son bulsun! * Hasta mahpusların durumunun belgelenmesinde Kürt, Alevi, Komünist, Sosyalist mahpuslara düşmanca yaklaşan Adli Tıp Kurumu (ATK) tek yetkili olmaktan çıkarılsın, tam teşekküllü devlet ve üniversite hastaneleriyle bağımsız tıp kurullarının raporları da geçerli sayılsın!” (sa/mö)