Taş ocağının köyde yarattığı yıkım 2016-09-16 09:17:44 ERZIROM(DİHA) - Qereçoban'a bağlı Koça köyünde 7 yıl önce yapılan ve 4 yıl işletildikten sonra kapatılan taş ocağından geriye duvarları çatlamış evler, moloz yığınına çevrilmiş mera ve tutulmayan sözler kaldı. AKP hükümetinin sermayeye açarak talana vize çıkardığı Kürdistan'daki taş ocaklarını işleterek sermayesine sermaye katan şirketler, ardında ekolojik yıkım bırakıyor. Yıkımın izlerinin durduğu taş ocaklarının bulunduğu yerlerden biri de Erzirom'un (Erzurum) Qereçoban (Karaçoban) ilçesine bağlı Koça köyü. 7 yıl önce yapılan ve BİLÇAĞ Anonim Şirketi tarafından 4 yıl işletildikten sonra kapatılan taş ocağında patlatılan dinamitlerin evlerde oluşturduğu çatlakların izi olduğu gibi duruyor. Taş ocaklarından çıkan toz ve yarattığı hava kirliliği, yüz haneli köyde tarım ve hayvancılığı bitme noktasına getirdi. Şirket sahiplerinin ocak açılmadan önce verdiği köyün tüm yollarının asfaltlanacağı, köye cami ve taziye evi yapılacağı sözleri de tutulmadı. Taş ocaklarından çıkarılan atıkların moloz yığınına dönüştürdüğü köyün merası, doğa katliamını boyutunu gözler önüne seriyor. Şirketten geriye duvarları çatlamış evler, moloz yığınına çevrilmiş mera ve tutulmayan sözler kaldığı köyde yaşayanlar ise zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Taş ocağının köylülere zarardan başka hiçbir şey getirmediğini belirten Hüsamettin Kaya, şirket sahiplerinin köyün her yerini tahrip ederek, işlerini bitirdikten sonra çekip gittiklerini söyledi. Fabrikadan geriye yıkım kaldığını ifade eden Kaya, "İşleri bittiği zaman bütün pisliklerini orada bırakıp gittiler. Geriye bir tek şey hasar" sözleriyle sitem etti. Tarım alanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya Patlatılan dinamit ve yayılan toz nedeniyle tarım ve hayvancılığın da büyük zarar gördüğünü söyleyen Kaya, "Ocakta patlatılan dinamitler nedeniyle hasar görmeyen ev yok. Çıkardığı toz nedeniyle zarar görmeyen tarla kalmadı. 4 yıl boyunca kimse ekin ekemedi. Ocaktan çıkan toz ekinleri yakıyordu. Halen de tarlalardan verim alamıyoruz. Tarlalar hep zarar gördü" dedi. Hayvancılık bitme noktasına geldi Köyde bulunan meranın da taş ocağı tarafından kullanıldığını, bu nedenle hayvancılığın da bitme noktasına geldiğini anlatan Kaya, "Zaten hayvan otlatacak çok az yer kalmıştı. Ocağın tozu çayırları, suyu mahvetti. Hayvanlar tozdan kaynaklı hastalıklar nedeniyle kırıldılar. Köyün büyük kısmı hayvan beslemekten vazgeçti. Çok zararını gördük ama hiçbir faydasını görmedik" dedi. Devlet, şirket ilişkilerinden yalnızca halk zarar görüyor Patlatılan dinamitler nedeniyle evinde derin çatlaklar oluşan Recep Koçak da, ocağın köyde yarattığı yıkım ve doğan talanına dikkat çekti. Koçak, evinin duvarlarında oluşan çatlakları göstererek, devlet ve şirketler arasındaki çıkar ilişkilerinden yalnızca halkın zarar gördüğünü söyledi. (is-yy/rk/kk)