Kadın tutsaklar hak ihlallerine karşı direnişte 2016-08-17 09:12:28 SEMRA TURAN AMED (DİHA) - OHAL ilanı ile birlikte cezaevlerinde kadın tutsakların yaşadıkları hak ihlallerini değerlendiren TUHAD-FED Yöneticisi Dilek Özer, OHAL'den sonra tutsaklar üzerinde büyük bir baskı ve darp işkencesi uygulandığını aktardı. Öyle ki kadın tutsakların koğuşlarını erkek gardiyanlar eşliğinde basıldığını, yine görüşe gelen görüşçülere çıplak arama dayatıldığını, bebeklerin dahi çıplak aramadan geçirildiğini aktaran Özer, kadın tutsakların hak ihlallerine karşı inanılmaz bir direniş içerisinde olduklarını söyledi. Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağan Üstü Hal (OHAL), ile birlikte cezaevlerindeki hak ihlalleri de işkenceye vardı. Cezaevlerindeki baskı ve işkence en çok da kadın tutsakları hedef alıyor. OHAL ilanı ile birlikte kadın tutsaklara yapılan uygulamaları aktaran Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) Yöneticisi Dilek Özer, asıl OHAL uygulamasını cezaevlerindeki siyasi tutsakların yaşadığını belirterek, cezaevlerinde hak ihlallerinin tavan yaptığını söyledi. Özer, OHAL ilanın ardından cezaevlerinde Ceza İnfaz Kurumları memurları tarafından oluşturulan "A Takımı" ve "Hazır Kuvvetler" biriminin tutsaklar üzerinde büyük bir baskı ve darp işkencesi uyguladıklarını aktardı. Kadın koğuşuna kamera yerleştirildi Bu birimin en çok da kadın tutsakları hedef aldığını söyleyen Özer, Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kadınların kaldığı koğuşlardaki tuvalet ve banyolara kamera yerleştirildiğini aktardı. Yine kadınların giydikleri ulusal kıyafetlerin cezaevi yönetimleri tarafından engellendiğini aktaran Özer, kadınların kıyafetlerine el konulduğunu söyledi. Kadın koğuşuna erkek gardiyan baskını Özer, son dönemlerde kadın tutsakların kaldığı koğuşlara erkek gardiyanların sık sık baskın yapıldığını, kadınları darp ettiğini ve tüm eşyalarına el koyduğunu ifade etti. Özer, Baskın yapan erkek gardiyanların kadın tutsaklara, "Biz sizin kim olduğunuzu biliyoruz. Bizim sabrımızı sınamayın. Yoksa çok kötü şeylerle karşılaşırsınız" sözleri ile tehdit edildiklerini bildirdi. Mevzuat gereği kadın tutsakların koğuşlarına sadece kadın gardiyanların girebildiğini belirten Özer, bu uygulamanın kabul edilemez olduğunu vurguladı. Özer, buna ilişkin tutsakların aileleri, avukatları ile birlikte Adalet Bakanlığı'na soru önergesi ve şikâyet bildirisi verdiklerini söyledi. Hak ihlallerin yoğun olduğu cezaevleri Son dönemlerde yapılan sürgünlere de işaret eden Özer, sürgünlerin özellikle Kürdistan'dan, Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerine yapıldığını ifade etti. Sürgünler ile çıplak arama dayatmasının da yoğunlaştığını ifade eden Özer, buna karşı direnen tutsakların ise, işkence edildiğini ve hücrelere atıldığını aktardı. Bebekler de çıplak aramaya tabi tutuluyor Görüşe giden kadınların da çıplak aramaya tabi tutulduğunu hatta bebeklerin dahi çırılçıplak soyularak aramadan geçirildiğini vurgulayan Özer, kadın tutsakların en çok Alanya L Tipi, Gebze M Tipi ve Bakırköy cezaevlerinde hak ihlallerine uğradıklarını söyledi. Özer, "Yine Ankara Sincan Cezaevi'ndeki koğuşlarda 3 kadın kalması gerekirken, 10 kişi kalıyor. Bu da kadınların yerlerde hatta tuvalet ve banyo kapılarının önünde yatmasına neden oluyor" dedi. Kadınlar uygulamalara karşı direnişte Yaşanan hak ihlallerine ve işkenceye karşı kadın tutsakların inanılmaz bir direniş içerisinde olduklarını aktaran Özer, "Görüştüğümüz kadın tutsaklar 'direnişimiz hiç bir zaman bitmeyecek. Dört duvar arasında devam edecek' diyor. Yaşanan hak ihlallerinin siyasi olduğunun altını çizen Özer, dernek olarak yapılan uygulamalara karşı çıkıp itiraz edeceklerini bildirdi. (fç/dm)