'Daha büyük kazanmak için daha büyük mücadele etmeliyiz' 2016-08-14 14:14:34 WAN (DİHA) - Wan'da partililere konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, AKP-CHP-MHP ittifakının ömrünün uzun olmadığını söyledi. Yüksekdağ, "Daha büyük kazanmak için daha büyük mücadele etmek zorundayız. Kadınlar, mazlumlar, Aleviler, emekçiler için artık kader anıdır. Yeni Türkiye, yeni Kürdistan ve yeni yaşamı sadece HDP tanımlıyor. Direniş bütün halklarımıza umut ve moral olacaktır" dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Wan'da il ve ilçe örgütleriyle bir araya gelerek, yeni dönemde partilerinin izleyeceği politikalarla ilgili bilgilendirme yaptı. VATSO Konferans Salonu'nda yapılan toplantıda partililere seslenen Yüksekdağ, önümüzdeki dönemin Kürtlerin, Ortadoğu'nun, halkların ve emekçilerin kendi kaderlerini edeceği bir dönem olacağını belirtti. Yüksekdağ, Türkiye'deki mevcut egemen yapının da içinde bulunduğu krizi, zor aygıtlarını kullanarak aşmaya çalıştığını kaydetti. 'Kriz aşılmış değil' AKP iktidarının ve Saray'ın kurduğu ittifakların ömrünün uzun olmadığını vurgulayan Yüksekdağ, AKP'nin şimdi "FETÖ" dediği yapı ile kurduğu ittifakının sonunun felakete dönüştüğünü dile getirdi. AKP'nin son bir yıldır ulusalcı çevrelerle geliştirdiği ittifakların da özyönetim direnişlerine çarptığını belirten Yüksekdağ, Türkiye'de iktidarın bu nedenle geleceksizlik bunalımı yaşadığını söyledi. AKP ve Saray iktidarının bir rejim krizi yaşadığını ve 15 Temmuz darbesiyle demokratik siyaset alanından tamamen uzaklaştığını belirten Yüksekdağ, krizin henüz aşılmadığını kaydetti. 'AKP-CHP-MHP koalisyonunun da bir şansı yok' Son bir yıldır yürütülen kirli savaş koşullarının sürdüğünü söyleyen Yüksekdağ, bu yöntemlerle darbe koşullarının ortadan kalkmasının mümkün olmadığını vurguladı. Yaşanan darbe girişiminin AKP iktidarının kurduğu koalisyonların bir sonucu olduğunu anlatan Yüksekdağ, "Şimdi halkımızın talepleri yok sayılıyor. Şimdi oluşturulan AKP-CHP-MHP koalisyonunun da bir şansı yok. AKP-CHP-MHP yaptıkları şovlarla ne kadar çürüdüklerini gösteriyor. İşte HDP bu bataklığın içinde açan nilüfer çiçeğidir. HDP özgür bir yaşam, tutarlı siyasetin tek alternatifidir. HDP artık bütün Türkiye'nin ana muhalefet partisidir" dedi. 'Direniş bütün halklarımıza umut olacaktır' Çürümüş ve erozyona uğramış sisteme karşı halkların alternatifinin HDP olduğunu belirten Yüksekdağ, bir yılda çok büyük zaferler elde ettiklerini söyledi. Bu süreçte büyük kayıplar da yaşadıklarını ama bir yıla tarihsel bir hesaplaşmayı da sığdırdıklarını aktaran Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "HDP olarak geldiğimiz yer Türkiye'nin tek alternatifiyiz. Ancak bir yılda yürütülen tarihsel mücadelenin ihtiyaçlarına yetersiz kaldık. İşte bu yetersizliği hızla ortadan kaldırmanın zamanıdır. Daha organize olarak kazanmak zorundayız. Birey ya da kolektif, kendisine nasıl bir misyon biçerse biçsin tarihin ve halkın bize verdiği görev her şeyin üstündedir. Daha büyük kazanmak için daha büyük mücadele etmek zorundayız. Sadece Kürt halkı için değil ezilen bütün halklar için bunu yapmak zorundayız. Kadınlar, mazlumlar, Aleviler, emekçiler için artık kader anıdır. Kazanmanın ya da kaybetmenin eşiğindeyiz. HDP bir ağaç gibi görünür ama aslında bir ormandır. Yeni Türkiye, yeni Kürdistan ve yeni yaşamın gerçekliğini sadece HDP tanımlıyor. Her gün kentlerimizde, infazlar, katliamlar, işkenceler yaşanıyor. 90'lı yılları bile aşan bir durumla karşı karşıyayız. İşte tüm bunlara karşı umudu örgütlememiz lazım. Kürtler korku ve çaresizliği aşsa da hala tüm halklar için böyle değil. İşte onlarda Kürtlerin bu direnişinden moral ve güç alıyorlar. Direniş bütün halklarımıza umut ve moral olacaktır. Bu ışığı karartamazlar." 'Özgür Minbic, özgür Suriye demektir' Minbic'in özgürleştirilmesine de değinen Yüksekdağ, şunları söyledi:" Özgür Minbic, özgür Suriye, özgür Türkiye ve özgür Kürdistan demektir. Bu bizim için tarihsel bir yürüyüştür. Minbic, halkların kardeşliğinin zaferi olarak tarihe geçti. Rojava yeni bir yaşam ve siyasi programın hayata geçirileceği alan olacaktır. Rojava tüm dünya halklarının mücadelesine ışık olacaktır." Yüksekdağ, son olarak Wan'da yaşanan ablukaya değinerek, Wan'da özel bir savaşın yürütüldüğünü ve bunu kırmak zorunda olduklarını kaydetti. Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti. (ebk/svd/rp)