Alfatlı: Demokratik Cephe'de hep birlikte direnmeliyiz 2016-08-14 09:02:28 İZMİR (DİHA) - 1968 yılından bu yana devrimci mücadelenin içinde tüm darbe ve sıkıyönetimlere tanıklık eden Ali Alfatlı, faturanın yine başta Kürtler olmak üzere halklara kesileceğini söyledi. Çözümün tek adresinin "Demokrasi Cephesi" oluşturmak olduğunun altını çizen Alfatlı, "Yapılacak tek şey, bütün halkların, devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin bir araya gelip direnmesidir. Geçmişte olduğu gibi bu kesimlere saldıracaklar, onun için şimdiden önlem almalıyız ve bir araya gelmeliyiz" dedi. Türkiye'de darbe girişiminin ardından gelen OHAL ile birlikte hak ihlalleri giderek artıyor. Geçmiş darbe ve OHAL deneyimlerinde olduğu gibi bugün de başlatılan cadı avı toplumsal muhalefete yönelmiş durumda. 1968'den Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği'ne (ADYÖD), Devrimci Yol'dan günümüze kadar devrimci mücadelenin içerisinde yer alan ve daha önce gerçekleşen darbe ve ilan edilen sıkıyönetimlere tanıklık eden Ali Alfatlı, demokratik cephe çağrısında bulundu. İlk olarak 12 Mart 1971 askeri muhtırasına tanıklık ettiğini ifade eden Alfatlı, muhtıranın ardından Süleyman Demirel hükümetinin fes edildiğini ve yerine Muhtıra Hükümeti kurularak aslında bir darbe yapıldığını belirtti. Nihat Erim tarafından Balyoz Harekâtı'nın başlatıldığını hatırlatan Alfatlı, Balyoz Harekâtı kapsamında onlarca sendika, sivil toplum kuruluşu, dergi ve gazetenin kapatıldığının altını çizdi. 'Öcalan ile beraber tutuklandık' 12 Mart muhtırasında Denizlerin idam edildiğini, Mahir Çayan ve arkadaşlarının Kızıldere'de, İbrahim Kaypakkaya'nin ise Amed (Diyarbakır) Zindanı'nda katledildiğini hatırlatan Alfatlı, "Yaşanan bu gelişmelerin ardından biz Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri olarak boykot kararı aldık ve derslere katılmadık. O boykottan dolayı aralarında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın da olduğu birçok arkadaşımız ile beraber tutuklandık, cezaevlerinde işkence gördük. Yine birçok arkadaşımız katledildi, idam edildi, infaz edildi" diye konuştu. '12 Eylül'ün uygulamaları Kürdistan'da insanlık dışıydı' Ardından 12 Eylül 1980 darbesine tanıklık ettiğini söyleyen Alfatlı, 12 Eylül darbesinin etkilerinin ve şiddetinin kat kat fazla olduğunun altını çizdi. Alfatlı, sıkıyönetim uygulamalarının en çok Diyarbakır, Mamak ve Metris cezaevinde yaşandığını belirtti. 12 Eylül uygulamalarının Kürdistan'da tamamen insanlık dışı olduğunu vurgulayan Alfatlı, "Hem devrimci hem de Kürt oldukları için iki kat daha fazla saldırıldı. Devlet Kürdistan'da tamamen imha politikası uyguladı" dedi. 'Faturası yine halklara kesilecek' Sıkıyönetim uygulamasının ardından Kürdistan'da 15 yıl sürecek bir OHAL döneminin yaşandığını hatırlatan Alfatlı, "2002 yılında AKP iktidarı ele geçirince, 'OHAL biz kaldırdık' diye övündü. Bugün geldiğimiz noktada ise 12 Eylül'ün mirası olan OHAL tüm ülkede uygulamada" diye konuştu. İki İslamcı kliğin iktidar savaşının darbe girişimi olarak sonuçlandığını işaret eden Alfatlı, bu darbe girişiminin faturasının da geçmişte olduğu gibi başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye'de yaşayan halklara kesileceğini kaydetti. Alfatlı, "İktidar haricinde diğer tüm kesimlere grev, gösteri, eylem, miting düzenlemek yasaklandı. Yüzlerce insan cemaatçi olmadığı halde gözaltına alındı ya da işinden atıldı. Yani kısaca bu darbenin sonucu da Türkiye halklarına kesildi" şeklinde konuştu. 'FETÖ'ye yardım yataklık etmişsiniz' Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Yenikapı mitinginde HDP'ye yönelik söylediği "Darbe ile terörü ayrı tutmam. PKK ile FETÖ'yü ayrı kefeye koymam. Böyle bir örgütle işbirliği yapanı davet etmem. Davet edersem, gazilere, şehitlere bunu anlatamam" sözünü ve yine Erdoğan'ın cemaate yönelik "Ne istediler de vermedik" sözünü hatırlatan Alfatlı, şöyle dedi: "Peki, FETÖ'nün Türkiye'de yaptıkları terör mü? Evet terör. Bunu sen söylüyorsun. Aynı şekilde sizde bu terör örgütüne yataklık etmişsiniz. Ne istemişlerse vermişsiniz, sen hangi yüzle HDP'yi suçluyorsun. Bütün bu suçların ortağısınız, dolayısıyla siz de suçlusunuz." 'Öcalan haklı çıktı' AKP'nin geçmişte yapılan bütün katliamları, cinayetleri ve suçları Cemaate yıkmaya çalıştığını vurgulayan Alfatlı, "Hrant Dink'ten Roboskî'ye varıncaya kadar tüm suçları FETÖ'ye yıkmak suretiyle kendilerini aklama peşindeler. Sur'da, Cizre'de insanları bodrumda yakanlar FETÖ'cü olabilir, peki bunlara vur emrini kim verdi? Yine aynı şekilde Rus uçağı düştüğünde 'Emri ben verdim' diye övünen de sendin" dedi. Alfatlı, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Çözüm süreci biterse darbe mekaniği devreye girer" tespitinin önemine işaret ederek, hükümetin bunu görmezden geldiğini hatırlattı. Gelinen noktada Öcalan'ın haklı çıktığının altını çizen Alfatlı, çözüm sürecinin askıya alınmasıyla beraber savaş mekaniğinin devreye girdiğini ve bunun sonucunda da darbe girişiminin olduğunu vurguladı. Çözüm Demokrasi Cephesi'nde Yaşananlardan korkmanın ve yılmanın çözüm olmadığını kaydeden Alfatlı, çözümün tek adresinin "Demokrasi Cephesi" oluşturmak olduğunun altını çizdi. Alfatlı, "Yapılacak tek şey, bütün halkların, devrimci, demokrat, yurtsever güçlerin bir araya gelip direnmesidir. Geçmişte olduğu gibi bu kesimlere saldıracaklar, onun için şimdiden önlem almalıyız ve bir araya gelmeliyiz" dedi. (sy-cb/cnö/rp)