Öcalan'ın barış mesajından korkanlar tecridi derinleştiriyor 2016-08-11 09:19:22 AMED (DİHA) - Darbe girişimi sırasında Meclis'i bombalayanların İmralı Adası'nda neler yapabileceğini tahmin etmenin zor olduğunu söyleyen HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, "AKP ve Erdoğan'ın, İmralı Adası'nın kapılarını açmamasının en önemli nedenlerinden biri de Sayın Öcalan'ın barış mesajından korkmalarıdır. OHAL ilk İmralı'da devreye girdi" dedi. Tam 16 aydır kendisinden hiçbir biçimde haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın durumundaki belirsizlik kaygıları arttırıyor. Darbe girişiminin yaşandığı gün bir grup darbeci askerin İmralı Adası'na yöneldiğinin ortaya çıkması ve OHAL uygulamalarının adada devreye konulmasıyla tecrit içinde tecrit yaşanırken, günlerdir Kürdistan'ın her yerindeki eylemselliklerle İmralı uygulamaları protesto ediliyor. Öcalan üzerindeki tecrit koşulları, çözüm rolü ve Öcalan için başlatılan eylemsellikler hakkında ajansımıza konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, önemli açıklamalarda bulundu. 'Öcalan'a yaklaşımın darbe girişiminden farkı yok' Kürdistan'da özü itibariyle AKP'nin son bir yıldır yaşanan katliam, imha, yıkım ve göçertme politikalarının siyasi bir darbe olduğunu vurgulayan Demirel, darbe girişimi ve sonrasında yaşananların da Öcalan'a dönük yaklaşımın da darbe girişiminden farklı olmadığının altını çizdi. Öcalan üzerinde derinleşen tecrit ve çözümsüzlüğün sebebinin AKP olduğunu dile getiren Demirel, 2014 yılında Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan Çöktürme Planı kapsamında tecridin giderek ağırlaştığını ve Öcalan'ın devre dışı bırakılmak istendiğini ifade etti. Bugün kendini darbe mağduru olarak gösteren AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu girişimden rant sağlamanın peşine düştüğü değerlendirmesi yapan Demirel, ancak Öcalan'ın bu "Çözüm olmazsa darbe olur", "Paralel devlet yapılanması var", "Kürt sorununu çözmeyen çözülür" uyarılarında bulunduğunu ve bu öngörülerinin tamamının ortaya çıktığını söyledi. 'Meclisi bombalayanlar, İmralı'da neler yapmaz!' Darbe girişiminin birinci hedefin İmralı Adası olduğu yönünde bilgilerin ortaya çıktığını ifade eden Demirel, Cizîr (Cizre), Gever (Yüksekova), Sûr, Nisêbîn'de (Nusaybin) katliam yapan komutanların, Meclis'i bombalayanların, İmralı Adası'nda neler yaptığını tahmininin zor olmadığını vurguladı. Demirel, "Darbe günü İmralı Adası'nda neler oldu? Bu kadar şey yaşanırken Sayın Öcalan'ın hayatından endişe duymamak büyük bir hata olur. Bunu kabul etmiyoruz. Bir an önce İmralı'da Öcalan'ın durumu nedir öğrenmek istiyoruz" diye konuştu. 'AKP darbecilerin politikalarını yürütüyor' Öcalan'ın durumuna ilişkin Adalet Bakanı'yla görüşmeler yaptıklarını ve bu endişenin ortadan kalkması için bir an önce Öcalan'dan net bir haber alınması gerektiğini aktardıklarını söyleyen Demirel, "Bir sorun yok" deyip geçiştirmenin soruna çözüm olmadığını dile getirdi. Darbeyle mücadele adı altında AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kürtlere, Alevilere, muhaliflere karşı yürüttüğü politikaları, darbe olduğu taktirde darbecilerin de AKP'den farksız politikalar yürütmeyeceklerini söyleyen Demirel, Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle, Kürdistan'da ikinci bir darbe politikalarının yürütüldüğünün altını çizdi. 'OHAL ilk İmralı'da devreye girdi' Demirel, şöyle devam etti: "AKP ve Erdoğan, İmralı Adası'nın kapılarının açmamasının en önemli nedenlerinden biri de Sayın Öcalan'ın barış mesajından korkmalarıdır. OHAL'in ilk yaptırımlarının darbecilere uygulanması beklenirken, OHAL ilk İmralı'da devreye girdi. Ve dışarıyla bağlantısını tamamen kestiler. Tecrit sadece Sayın Öcalan'a değil, onun şahsında tüm Kürt halkına uygulanıyor. Bunu hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz de. AKP bu politikalarla hiçbir sonuç elde etmeyecek. Buna izin vermeyeceğiz." Öcalan'dan haber alana dek alanlarda olacağız Öcalan üzerinde derinleşen ağır tecrit koşullarını, sağlık ve güvenliği konusunda bu hukuksuzluğu kabul etmediklerini ve buna karşı alanlarda direneceklerini aktaran Demirel, KJA'nın başlattığı "Önderliğime, Toprağa, Özgürlüğe Sahip Çıkıyorum" kampanyasının çok önemli olduğunu ve bunu büyüterek sürdüreceklerini söyledi. Demirel, önümüzdeki dönemde ne yapacaklarına ilişkin şu bilgileri verdi: "Kadınlar olarak Öcalan için alanlarda olacağız. Kürdistan'ın dört bir yanında alanlarda eylemsellik içindeyiz. Öcalan'ın özgürlüğü için, görüşme yapılması için 'Özgürlük nöbetlerini' tutuyoruz. Mitingler, halk toplantıları, halk buluşmaları, yürüyüşler, seminerler, panellerimiz olacak. Bu tecridi kabul etmediğimizi ve bu tecridin her yönüyle halkımızla konuşacağız. HDP olarak da bu sürecin arkasında olacağız." 'Darbe tehlikesi devam ediyor' Darbe tehlikesinin hala devam ettiğini ifade eden Demirel, AKP'nin muhalifleri susturma, barış isteyen akademisyenleri gözaltına alma, KESK, SES, Eğitim Sen üyelerini açığa alma gibi girişimleri olduğunu aktardı. Cezaevlerinde ağır koşullar yaşandığını ve gözaltı süresinin uzun olmasından dolayı günlerdir birçok siyasetçi, belediye eşbaşkanının gözaltında tutulduğunu hatırlatan Demirel, bu uygulamaları kabul etmediklerini ve bunlara karşı koymanın yolunun da direnişten geçtiğini ifade etti. (vd-ao/fç/sd)