Milletvekili Aydoğan: O komutanların yargılanmasını talep edeceğiz 2016-07-27 09:05:07 AMED (DİHA) - Darbe girişiminde bulunan komutanların birçoğunun AKP ve Erdoğan'ın talimatıyla Sûr, Cizîr, Nisêbin ve Gever'de insanları diri diri yakan, kentleri alt üst eden isimler olduğuna dikkat çeken HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, bu kişilerin cezalandırılması için girişimlerde bulunacaklarını söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilen tecrit, darbe girişimi, bu girişimde bulunanların daha önce Kürdistan'daki katliamlarından dolayı ödüllendirilmeleri, yeni Anayasa tartışmaları gündemdeki yerini koruyor. Bu konuları ajansımıza değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed (Diyarbakır) Milletvekili Nursel Aydoğan, darbe sonrasında tüm sorunların bir yana bırakılıp, çözüme dönük politikaların izlenmesi gerektiğini vurguladı. 'Katliamcı komutanları AKP ve Erdoğan atadı' Darbe girişimi sonrasında gözaltına alınıp, tutuklanan komutanlar arasında Şirnex'in Cizîr (Cizre), Silopiya (Silopi) ve Amed'in Sûr ilçesindeki operasyonları yöneten 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin de olduğunu anımsatan Aydoğan, katliamcılardan hesap sorulması gerektiğini vurguladı. Ancak askerler kadar katliamlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin de büyük sorumluluğu bulunduğunu söyleyen Aydoğan, Huduti'yi ve cemaatçi denilen komutanların atamasının bizzat AKP ve Erdoğan tarafından yapıldığını hatırlattı. 'Darbeciler katliamlardan yargılanmalı' Aydoğan, "AKP, Ergenekoncuları tasfiye edip can ciğer olduğu cemaatçileri ordu içinde kritik görevlere atadı. Bir ülkede savaş varsa, darbe koşulları da var. Bu gerçeği AKP ve Erdoğan bilmesine rağmen, İmralı Adası'nda çözüm süreci bitirildi, Öcalan üzerinde tecrit derinleştirildi. Bir yılı aşkındır Türkiye'de savaş durumu yaşanıyor. Sûr ve Cizîr'de insanların diri diri yakılmasında sadece katliam yapanların değil, katliam talimatı veren AKP ve Erdoğan'ın da payı vardır. Kürdistan'da yürütülen savaşta suç işleyen bu komutanlar hem darbeyle hem de burada işledikleri suçlardan yargılanıp ceza almalı" diye konuştu. 'Cizîr, Sur'da katliam yapanların peşini bırakmayacağız' Aydoğan, HDP olarak Hukuk Komisyonu'nun yapacağı çalışmalarla darbecilerin işlediği suçlardan da yargılanması için davaya müdahil olacaklarına ve katliamı yapanların peşini bırakmayacaklarını kaydetti. Aydoğan, askeri sorumluluk komutanlarda da olsa, siyasi sorumluluğun AKP ve Erdoğan'ın olduğunu ifade etti. Yine AKP ve Erdoğan'ın darbeye giden süreçten dolayı ve Kürdistan'da yapılan katliamlardan dolayı özür dilemesi gerektiğini söyleyen, darbecilerin davasına evleri yıkılan, çocukları katledilen aileleri de dahil edip gerekli duyarlılık gösterildiğinde demokrasiden bahsedilebileceğinin altını çizen Aydoğan, bu kabul görmediği taktirde ise devletin inkarcı yaklaşımından vazgeçmediği anlamına geleceğini söyledi. 'AKP OHAL değil sıkıyönetim uyguluyor' Darbelerin panzehirinin demokrasi olduğunu, ancak böyle olunca darbeye karşı demokrasi zaferi elde edilebileceğini söyleyen Aydoğan, aksi takdirde darbe mekanizmasının devam edeceği uyarısında bulundu. Darbe girişiminin başarılı olması halinde yapacakları ilk işin sıkıyönetim ilan edip, muhaliflere saldırmak olacağını kaydeden Aydoğan, başarısız darbe girişimi sonrasında ise bu kez hükümetin aynı yönteme başvurarak sıkıyönetim ilan ettiğine işaret etti. Aydoğan, AKP'nin ilan ettiği OHAL'ın içeriğine bakıldığında sıkıyönetim uygulamalarının aynısı olduğunu vurgulayarak, böylesi bir uygulamanın Meclis'i devre dışı bıraktığının altını çizdi. 'HDP'siz Anayasa olamaz' OHAL'in uygulanması için herhangi bir nedenin olmadığını vurgulayan Aydoğan, Erdoğan'ın hala OHAL'i 3 ay daha uzatabilme peşinde olduğuna da dikkat çekti. Aydoğan, şu noktaların altını çizdi: "OHAL uygulamaları ile gözaltı süresi 30 güne çıktı. Bu da gözaltında işkenceyi getirecek. Kanun Hükmünde Kararnameler ile yasalarla insan hakları askıya alınıyor. Bu OHAL uygulamalarından bir an önce vazgeçmek gerekir. CHP, MHP ve AKP'nin HDP'siz yaptığı görüşmenin ardından yeni Anayasa kararı çıktı. Ama Başbakan, 'HDP de katılabilir' diyerek, bir lütuf gibi sözler söylüyor. HDP'siz yapılacak bir Anayasa, Anayasa olamaz. AKP artık şunu görmeli; HDP'nin düşünceleri, talepleri Anayasa'da yer almazsa bir anlam ifade etmeyecek. AKP, CHP ve MHP anlaşarak darbe yasalarını aşmayacak bir Anayasa hazırlasa da bir anlam ifade etmeyecek ve demokratik olmayacak. Yine Anayasa Kürt sorununun çözümü, Öcalan'ın durumu, Kürt halkının özyönetim talebi netleşmediği takdirde bir anlama ifade etmeyecek." 'Tecrit derinleştikçe savaş da derinleşiyor' PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tutulduğu İmralı Adası'nda özel koşulların olduğunu işaret eden Aydoğan, "5 Nisan 2015'den bu yana hiçbir görüşme yapılmış değil. AKP ve Adalet Bakanı, OHAL uygulamalarını devreye koyarak, toplumun tepkisini bastırmaya çalışıyor. Zaten bir görüşme olmamasına rağmen böyle bir karar alınması komiktir. İmralı Adası'nda Öcalan üzerinde tecrit derinleştikçe, görüşmeler yapılmadığı süreçlerde her zaman savaş devreye girmiştir. Bu da Öcalan'ın durumunun ne kadar belirleyici olduğunu gösteriyor. İmralı'da tecrit uygulaması kaldırılmalı" dedi. (bo-ao/fç/öç)