Yüksekdağ: Özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz 2016-06-30 22:23:22 İZMİR (DİHA) - İzmir'de verilen iftara katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, AKP'nin ve Saray'ın şimdi Ortadoğu'da yeni ittifaklara ihtiyaçları olduğunu belirterek, "Bizler mazlumun kanına eli bulaşan hiçbir ittifaka boyun eğmedik. Halklarımızın gücüyle özgürlük ve demokrasi mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın katılımıyla Kadifekale'de iftar yemeği düzenledi. İftara binlerce yurttaşın yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de katıldı. Yurttaşların oruçlarını açmalarının ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, iftar sofrasında paylaşımı büyütmek için bir araya geldiklerini söyleyerek, onlar halkları ayrı düşürmeye çalıştıkça daha fazla omuz omuza yürüyeceklerini, bu halkın yan yana mücadelesini zalimler ve diktatörlerin durduramayacağını vurguladı. Yüksekdağ, "Bizler Türkiye'nin dört bir yanında iftar sofralarında halkımızın geleceği ve manevi değerleri için kendi gücümüzü ve dayanışmamızı büyütüyoruz. Ama karşımızdaki siyasi iktidar hiçbir manevi değer tanımadan hiçbir ahlaki sınır tanımadan dört bir yanda saldırıları sürdürüyor. Türkiye toprakları tam bir felaket coğrafyasına dönüşmüştür" dedi. İstanbul'daki IŞİD saldırısına da değinen Yüksekdağ, "Ben o 42 yurttaşımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Geride bıraktığımız bir yıl içerisinde patlayan bombalara, IŞİD saldırılarına ve bu saldırılara destek veren mekanizmalara kaşı etkin mücadele yürütülebilseydi, bugün bu ölümler olmayacaktı. AKP IŞİD terör örgütüne karşı mücadele yürütmüyor. AKP ve saray iktidarı halklara karşı ve halkların siyasi temsilcilerine karşı mücadele yürütüyor. Bizlere karşı mücadele yürüttükleri kadar IŞİD'e karşı mücadele yürütselerdi bugün bombalar patlamazdı" dedi. 'Çatışmanın sorumluluğunu üstlenmiyor' AKP'nin Rusya ve İsrail'den özür dilemesine değinen Yüksekdağ, "Bizler onların işledikleri suçlara seyirci kalmadık kalmayacağız. Başka bir ülkede bir yıl içerisinde bu kadar patlama yaşansaydı, hükümetler istifa ederdi. Ancak bu iktidar o kadar arsız ki bırakın istifa etmeyi sorumluluğunu bile kabul etmiyor. Bugün Rusya, İsrail karşısında tükürdüğünü yalayanlar kendi yurttaşları karşısında sorumluluk almıyorlar özür dilemiyorlar" dedi. Yıllar önce Mavi Marmara gemisini Erdoğan'ın gönderdiğini belirten Yüksekdağ, şimdi ise "bana mı sordunuz" dediğini, böyle bir utanmazlık ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Yüksekdağ, "Onun ipiyle kuyuya inen o kuyuda kalır onun gemisine binen o gemiyle birlikte batar. Bu gün de aynı şey oluyor. O süreçte İsrail ile yaşanan çatışmanın sorumluluğunu üstlenmiyor" dedi. 'Bizden de özür dileyeceksiniz' Suriye topraklarında Rojava ve Şengal'de özgürlük sevdalılarının IŞİD'i kıyı köşe kovaladığını söyleyen Yüksekdağ, AKP'nin ve Saray'ın şimdi Ortadoğu'da yeni ittifaklara ihtiyaçları olduğunu, bu nedenle İsrail ile ittifak yaptığını söyledi. Yüksekdağ, "Bizler mazlumun kanına eli bulaşan hiçbir ittifaka boyun eğmedik. Halklarımızın gücüyle özgürlük ve demokrasi mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. Onların özrünün samimi olmadığını söyleyen Yüksekdağ, aciz duruma düştüklerini ve tüm Türkiye halklarını da bu acizliğe ortak edildiğini söyledi. Yüksekdağ, "Saray'daki aynı zat Demirtaş'tan da özür dilesin, bizden de özür dilesin. Partimiz Rusya'ya bir ziyaret düzenledi. Eş Genel Başkanımızı linç etmeye kalkıştılar. Bizlere bunu yapanlar bugün rezaletin dibinde sürünüyorlar" dedi. 'Tutunamayacaklar' Gerilim ve çatışma ile kendisine yol açmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Yüksekdağ, kendi dokunulmazlık zırhını arttırdığını ve insanlık suçlarını örtmek için yeni kalkanlara büründüğünü söyledi. Hiçbir kalkanın insanlık suçlarını örtemeyeceğini ifade eden Yüksekdağ, bu halkın mücadelesinin, o zırhı delip geçeceğini vurguladı. Lice yangınlarına da değinen Yüksekdağ, "Bu siyasete karşı dört bir yanda direnmek bizim görevimizdir. Enkaza dönüştürdükleri yedi ilçe yetmedi. Lice'de bu halkın ormanına toprağına karşı saldırıyorlar. 3 günden bu yana Lice toprakları hiçbir gerekçe olmamasına rağmen yakılıyor. 1990'lı yıllarda yaptıkları zulmün daha fazlasını uyguluyorlar. Bu zulmü 90'lı yıllarda yapanlar tutunamadılarsa AKP ve Saray iktidarı da tutunamayacak" dedi. 'Çağlar ve Ataş'ın mücadelesini yaşatacağız' Şeyh Sait'i ölüm yıl dönümde anan Yüksekdağ, Şeyh Sait ve arkadaşlarının mücadele topraklarında Kürt halkının daha örgütlü bilinçli bir mücadele yürütüğünü söyledi. Yüksekdaği, "Bundan 101 yıl önce Şeyh Sait idam sehpasında pişman değilim demişti. Sur'da Cizre'de tüm direniş alanlarında Şeyh Sait'in yüzünü kara çıkarmadılar. Bundan sonra da özgürlük mücadelesine inan tüm halkların omuz omuza vererek yaşanabilecek coğrafyada yaşanabilecek demokratik bir iktidar kurmayı hedefliyoruz. Tek seçenek budur" dedi. Mınbic operasyonunda yaşamını yitiren Sevda Çağlar ve Eylem Ataş'ın mücadelesini selamlayarak, mücadelelerini kadınlar ve halklar olarak yaşatacaklarını söyledi. (ekip/avt)