Acılar ‘Kanlı Başaklar’da toplandı 2016-06-16 09:07:56 CİHAN BAŞAKÇIOĞLU İZMİR (DİHA) – Kürt halkının yaşadığı acıları, 13 ayrı öyküden oluşan “Kanlı Başaklar”da toplayan yazar Sultan Demiroğlu, “Türkiye'de iki kere zenciyim. Hem Kürt’üm hem Alevi’yim” diyerek, yaşam biçimine dönüştürdüğü iki kimliği öykülerinde bilinçli olarak tercih ettiğini söyledi. Demiroğlu, “Bugün soykırım yaşayan bir halkı görmezden gelmek hiçbir ahlaka sığmaz” sözleriyle edebiyatçılara duyarlılık çağrısı yaptı. Yazar Sultan Demiroğlu, Kürt halkının Osmanlı'dan bu yana Mezopotamya’da yaşadığı acıları anlatan öykülerini "Kanlı Başaklar" adlı kitabında topladı. Etki Yayınları’nda çıkan kitap, 13 ayrı öykü Kürt halkının gördüğü zulümler işleniyor. Kitap "Kanlı Başaklar" ismini, Riha’da (Urfa) hasat zamanı başakları ayırmak için kullanılan patoz makinelerine bir dönem insanların devlet güçleri tarafından atılarak katledilmesinden alıyor. Osmanlı döneminde Kürt ve Alevilerin yaşadığı zulümler de öykülerde anlatılıyor. Yazar Sultan Demiroğlu, öykülerinde nelerden etkilendiğini anlatarak, bugünkü edebiyatı değerlendirdi. 'Bilinmeyen tarihi öykülerle dile getirmeye çalıştım' Öyküler için 5 yıl çalıştığını belirten Demiroğlu, tüm öyküleri yaşanmışlıklardan seçtiğini söyledi. Demiroğlu,"Kitap için 5 yıl çalıştım. Benim gözümde sıradan bir kitap değil. Beni çok etkileyen ismi, Siverek'te insanlar bir dönem diri diri patoza atıldılar. Bunların üzeri hep kapatıldı. Üzeri hep örtüldü. Bu beni çok etkilemişti. Aslında kitabı yazmadan kitabın adı kafamdaydı. ‘Kanlı Başaklar’ dört tane öyküdür ve birbirine bağlıdır. Bu zulmü gören insanları dört öyküde işledim" dedi. Kitabın ilk öyküsü Yol Yitiği’nde Kürtler ve Alevilere yapılan zulmü işlendiğini söyleyen Demiroğlu, şöyle dedi: "Tarih süreci boyunca biz zulümlerle geliyoruz. Biraz oradan da etkilendim. Arka planda bir tarih var. Siyaset var. Edebiyatı siyasetten ayıramazsınız edebiyatın kendisi siyasettir. Her alan edebiyattır. Bunu ayrıştıran devlettir. Bu halkın gördüğü zulmün bugüne kadar ifade edilmeyen görmezlikten gelinen bilinmeyen tarihi öykü ile dile getirmeye çalıştım." Riha ilklerin kültürü Öykülerinde Riha'nın (Urfa) önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Demiroğlu, "Urfa kültürü dünyada ilklerin kültürüdür. Son dönemde AKP'nin etkisiyle başka bir hal aldı. Bu kitapta Urfa'daki ilkler de yer alıyor" diye konuştu. Kürdistan’daki durumun kendisini bu kitaba yönelttiğini belirten Demiroğlu, Kürdistan'da köylerin boşaltılmasıyla birlikte batıya göç eden ailelerin çocuklarının durumunun da yazmasında etken olduğunu kaydetti. Kürdistan’daki acı öykülere yansıdı Yıllarca öğretmenlik yaptığını söyleyen Demiroğlu, şunları kaydetti: “Köyler boşaltıldı, Kürdistan yandı. İnsanlar batıya gönderildi. Burada Kürt çocukları uyuşturucuya alıştırıldı. Bunları gözümle gördüm. Bunların hepsi bir birikimdir. Batıya gelip ekonomik olarak bütün varlığını kaybedip, işçi olarak çalışan insanlarımızın, kadınlarımızın durumları beni çok etkiledi. Yaşadığım coğrafyada yaşanan bu acıların hepsi beni etkilediği için öykülerime yansıdı. Öykülerimin geneli Mezopotamya ile ilgili." Yaşanan soykırımı görmemek “Bugün yok edilen bir halkı, soykırım yaşayan bir halkı görmezden gelmek edebi anlamda da hiçbir ahlaka sığmaz” diyen Demiroğlu, şöyle devam etti: “Yazar-çizer grubu bunun üzerinde durmalı. Sıcak bir süreçteyiz, belki çok sınırlı bir kesim üzerinde duracak. Ancak bunlar yaşanırken üzerinde durmuyorsak, değil edebiyatçı, insan dahi olamayız.” “Türkiye'de iki kere zenciyim. Hem Kürt’üm hem Alevi’yim” diye kendisini özetleyen Demiroğlu, yaşam biçimine dönüştürdüğü iki kimliği de öykülerinde bilinçli olarak tercih ettiğini söyledi. Sultan Demiroğlu kimdir? Malatya Doğanşehir doğumlu olan Sultan Demiroğlu, Malatya Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. 1980 yılında Riha’da (Urfa) görev yaptığı sırada 1 Mayıs kutlamalarında Kürtçe ve Türkçe metin okuması gerekçe gösterilere 12 Eylül Darbesi'nde eşi Ahmet Demiroğlu ile birlikte gözaltına alındı. Ağır işkencelerden geçirilen Demiroğlu, gözaltı sonrasında da meslek hayatında yaşadığı sürgünler nedeniyle tüm Türkiye'yi dolaştı. 2011 yılında İzmir'deki KCK operasyonu kapsamında tutuklanan eşi Ahmet Demiroğlu'nu cezaevinde yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle kaybeden Demiroğlu’nun öyküleri, Emekçileri Forumu, Pir Sultan Abdal, Evrensel Kültür, Sanat ve Hayat, Yazı Kültürü gibi dergilerde yayınlandı. Ankara Barış Meclisi Öykü Ödülü’nü aldı. İlk öykü kitabı “Milis” 2007 yılında Aram Yayınları’nda yayımlandı. (sç/rp)