Kadının türkülerle buluşan isyanı: İstanbul Kadın Orkestrası 2016-06-01 09:14:19 İSTANBUL (DİHA) - Tamamen kadınlardan oluşan İstanbul Kadın Orkestrası, 'kadınlara sus diyenlere karşı' şarkılarını birçok dilde seslendiriyor. "Kadınların ve türkülerin isyanıyız" diyen orkestranın üyesi kadınlar, tüm kadınları 2 Haziran'da Kartal'da düzenleyecekleri konsere davet etti. Onlar erkek egemen sisteme müzikleriyle isyan eden 10 kadın. Kimisi müzisyen, kimisi öğretmen, kimisi öğrenci, kimisi gazeteci ama onları bir araya getiren müzik ve kadın kimlikleri. Bu yılın başında bir araya gelen ve Türkçe, Kürtçe, Lazca, Ermenice, Yunanca dillerinde şarkılar söyleyen 10 kadının oluşturduğu İstanbul Kadın Orkestrası, müzik hayatında yeni ama deneyimlerini kadın mücadelesinden ve Anadolu-Mezopotamya'nın kadim kültüründen alıyor. Orkestra yeni olmasına rağmen, kadınlar arasında bir anda yayılan en meşhur şarkıları ise kadınların en bilinen "Gelsin baba, koca, devlet; gelsin cop, inadına isyan, inadına isyan, inadına özgürlük" sloganından uyarlama yaparak hazırladıkları "Kadın şarkısı". Orkestranın oluşumunu anlatan kadın müzisyenler, amaçlarını "kadınlara sus diyenlere karşı türkü söylemek" olarak tanımlıyor. Orkestra üyelerinden Ela Karakaş, artan erkek egemen şiddete ve kadın düşmanı politikalara karşı kadın müzisyenler olarak tepkilerini göstermek için 6 ay önce bir orkestra oluşturmaya karar verdiklerini söyledi. Karakaş, "Kadın müzisyenler olarak sesimizi çıkartmamız gerektiğini düşündük. Kadına yönelik şiddeti tacizi kanıksamak istemiyoruz, aksine ret ediyoruz. Bu yüzden de kadınların kafasında bir güç yaratsın diye böyle çalışmaya adım atmak istedik" dedi. Acıları, sevinçleri tüm duyguları ifade eden türküler söylemek istediklerini dile getiren Karakaş, bütün halklardan kadınlarının yanında oldukları mesajını verdi. 'Kadınlara sus diyenlere karşı türkü söylüyoruz' Orkestranın solisti Necla Demirli de, kadınlar olarak bir araya gelme süreçlerini, şu sözlerle anlattı: "Herkes kendi çevresindeki arkadaşlara duyurunca ortaklaşabildik. Çoğumuz birbirimizi tanımıyorduk. Artan şiddet doğalında bizi bir araya getirdi. Bir şeyler yapmamız gerek dedik. Kadınlara sus diyenlere karşı 'kadınlar olarak türkü söylüyoruz' demek istedik." Kadınların sanata da ellerini dokundurup yeşertmesi gereken bir alan olduğunu söyleyen Demirli, sokaklar ve meydanlarda olduğu kadar kadınların sahnede de olması gerektiğini dile getirdi. Şarkılarını birçok dilde söylediklerini belirten orkestra üyelerinden Esra Lora Yılmaz ise, her türlü baskıya ve yasaklamalara karşı her dilde müzik yapmaya devam edeceklerini ifade etti. 'Orkestramız kadının ve türkülerin isyanıdır' Orkestranın menajeri de yine bir kadın. Menajer Derya Üzüm, orkestranın henüz eksiklerinin olduğunu bunun da orkestraya dahil olacak kadınlarla tamamlanacağını söyledi. Üzüm, "Yaptığımız müziğin bir anlamı var. Sadece müzik yapmıyoruz aslında müzik bizim çatımız. Kadınlar bunun kapısı penceresi ama biz sesimizi bu evi yıkarak bir yerlere ulaştırmak istiyoruz. Müzikte de çok fazla erkek var. Bu yüzden de biz varız artık ve güçlenerek geleceğiz. Orkestramız da kadının ve türkülerin isyanıdır" ifadelerini kullandı. Kadın işletmecilerden destek bekliyorlar Orkestranın ihtiyaçlarını bütçelerinden kısarak karşıladıklarını ve sponsor arayışları olduğunu söyleyen Üzüm, "Özellikle kadın işletmecilerden destek bekliyoruz. 2 Haziran'da vereceğimiz konser de bizim için çok önemli. Oradan elde edeceğimiz gelir ile orkestranın ihtiyaçlarına katkı sunmayı amaçlıyoruz" dedi. Orkestranın bir sınırının olmadığını belirten Üzüm, müzik ile ilgilenen tüm kadınlara da "Gelsinler müziğimizi yapalım. Hep bir arada sığamayacaksak akarız" sözleriyle seslendi. Üzüm, 2 Haziran'da Kartal Beyrut Performans'ta saat 20.30'da verecekleri konsere tüm kadınları davet ederek destek olma çağrısında bulundu. (nd/çk/öç)