Gençler: Denizleri anlamak devrimci mücadeleyi anlamaktır

2016-05-05 09:08:58

İSTANBUL (DİHA) - İdam sehpasına giderken son sözleri "Yaşasın sosyalizm yaşasın halkların kardeşliği" olan 68 kuşağının devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın mücadelelerinin hala devam ettiğini belirten gençler, Denizleri anlamanın devrimci mücadeleyi anlayıp sosyalizm ısrarını sürdürmek olduğunu söyledi.

68 kuşağının devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam edilmelerinin üzerinden 44 yıl geçti. İdam sehpasına başlarını eğmeden sloganlarıyla yürüyen üç fidanın mücadelesi hala gençlere ilham oluyor mücadelelerine ışık tutuyor. Emek Gençliği ve Devrimci Öğrenci Birliği’nden gençler Denizlerin, gençlik hareketine bıraktığı mücadele mirasının hala mücadelelerinde yaşadığını söyledi. 

‘Denizleri anlamak devrimci mücadeleyi de anlamaktır’

Emek Gençliği üyesi Alişan Doğan, 44 yıldır süregelen bir birikimle Denizlerin mücadelesinin hala devam ettiğini söyledi. “Denizleri anlamanın” onların verdiği devrimci mücadeleyi de anlamak olduğunu dile getiren Doğan, “Yılda bir kere anmak değil onların mücadelesini devam ettirmek gerek. Onlara verdiğimiz sözü, mücadele hattımızı onlar doğrultusunda ilerletmek olarak ele alıyoruz” dedi.

‘Yusuf’u Deniz’i Hüseyin’i yaşatmaya çalışıyoruz’

Gençlik hareketleri üzerinde günümüzde de yoğun baskılar olduğunu söyleyen Doğan, Denizleri idam eden anlayışın şimdilerde ise öğrencileri tutuklayarak, soruşturma açarak ve bombalayarak katlettiğinin altını çizdi. Doğan, “Yusuf’u Deniz’i Hüseyin’i yaşatmaya çalışıyoruz. 68 kuşağı ve onun bıraktığı miras üzerinden mücadele yürütmeye çalışıyoruz. Her 6 Mayıs’ta özellikle ‘bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm’ deriz.Türkiye emperyalist devlerin çıkarları doğrultusunda iç ve dış politikalarını şekillendiriyor. Bağımsızlıktan söz etmek bir yana Türkiye tarihi boyunca herhalde ABD politikalarına en yakınlaştığı günlerdeyiz. Bu süreçte bağımsızlık talebinin de önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. 

‘6 Mayıs katliama dur demek için de önemli’

Emek Gençliği üyesi Bilgesu Karakaya da Denizlerin talepleri olan bağımsızlık ve sosyalizme bu gün daha fazla ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Karakaya, Denizleri anmanın sadece 6 Mayıs’larda olmayacağını, onları anmanın onların mücadelesini yürütmek olduğunu belirtti. Bu yıl 6 Mayıs’ın, Kürt halkına yapılan katliamlarla karşı durmak için de ayrı bir önemi olduğuna değinen Karakaya, “Kürt halkına karşı yapılan katliamların önünde durabilmek için kardeşçe yaşayabileceğimizi haykırmak için 6 Mayıs diğer senelere oranla daha önemli bir yerde duruyor” dedi. Karakaya ayrıca, her yıl 6 Mayıs’ta yapılan Dolmabahçe yürüyüşüne “bağımsız bir ülke, eşit ve özgür bir dünya ve sosyalizm için” gençleri Taksim AKM önünde buluşarak anma yürüyüşüne katılmaya çağırdı.

'Denizlerin mücadelesini sürdürmeye devam ettikçe...'

Deniz Gezmiş’in idam sehpasına giderken attığı "Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği” sloganını hatırlatan Devrimci Öğrenci Birliği’nden Muhammet Hizmetçi ise Deniz’lerin 44 yıl önce Türk ve Kürt halkının mücadele birliği çağrısını yaptığını anımsattı. Hizmetçi, “Bugün Kürt halkına yönelik katliam yıkım, baskı politikası uygulanıyor. Denizlerin Kürt ve Kürt halklarının birlikte mücadelesi ile sosyalizm şiarları burada devreye giriyor. Dolayısıyla emekçi sınıflara şunu söylüyoruz: Türk ve Kürt halklarının birlikte mücadele ederse bir yere varacağız. Bir fabrikada Türk işçiler sömürülürken yanı başımızda da Kürt halkı katlediliyor. Denizlerin verdiği mücadele egemen sınıflara karşıydı. Bu toplumu baskı altında tutan sınıfa karşıydı. Bu yüzden Kürt ve Türk haklarının birlikte mücadelesi bugün çok daha fazla önem kazanmış durumda. Şuan kentler kuşatma altında; insanlar, çocuklar yaşlılar gençler katlediliyor. Bunun karşısında Kürt halkı büyük bir direniş gösteriyor. Bu topraklarda komünistler, ilericiler, devrimciler yaşamaya devam ettikçe, Deniz’lerin mücadelesini sürdürmeye devam ettikçe, Türk ve Kürt halkları arasında her zaman bir birliktelik olacaktır” diye konuştu. 

(nd-gab/çk/fç)